12

443 45 3
                                    

"Harry seninki geldi, cam kenarında oturuyor." kaşlarını çatarak hazırladığı tabaktan başını kaldırdı. Elini önlüğüne silip "Yine mi? Bu sefer o Jack denen aptala haddini bildireceğim. Her kafasına estiğinde gelemez buraya." diye söylenerek çıktı mutfaktan. Arkadaşının arkasından beklemesini söylediğini bile duymamıştı. Harry sinirle kapüşonunu başına geçirmiş bir şekilde bekleyen gence doğru ilerledi.

"Bu saatte ne işin var senin burada? Kurtulamayacak mıyım ben senden?" Kendisine bakan şaşkın gözleri görünce duraksadı. "Louis?"

"Bu kadar rahatsız olacağını tahmin etmemiştim."

"Ben başkası sandım. Özür dilerim." derken ona biraz daha yaklaştı. "Ama bu saatte seni görmeyi beklemiyordum."

"Biraz zamanın var mı?" başını sallayıp karşısındaki sandalyeye oturdu. "Nasılsın?" bu soruya şaşırarak gözlerini kırpıştırdı. Louis'den pek böyle sorular almıyordu sonuçta.

"İyiyim, sen nasılsın?"

"Seni merak ettim." İşaret parmağını göğsüne bastırarak teyit etmek istedi.

"Beni?"

"Evet."

"Louis gerçekten iyi misin? Bak eğer bir şeyin varsa ya da bana bir şey olacaksa söyleyebilirsin." Louis kaşlarını çattı.

"Ne saçmalıyorsun?"

"Sen ve beni merak etmek, pek bağdaştıramadım. Genelde beni görmemek için, aşağılamak, kötü hissettimek için elinden geleni yaparsın sen." gözlerini devirerek tepki verdi.

"Sana insanlık da yaramıyor gerçekten. Son gördüğümde kötüydün, nasıl olduğunu merak ettim. Hepsi bu." Harry onun samimiyetine güveniyordu. Hafif bir tebessümle omuz silkti.

"İyiyim aslında. Toparladım biraz." Louis onun yüzünü hızlıca süzdü. Son gördüğünde şişmiş ve kızarmış olan gözleri şimdi sadece yorgun bakıyordu.

"Kimi görmeyi bekliyordun sen?" Harry verdiği ilk tepkiyi hatırlayınca utandı.

"Önemsiz biri. Arada bir gelip beni işimden alıkoyuyordu, o yüzden biraz sinirlenmiştim."

"Rahatsız mı ediyor seni?" Harry bir an ne diyeceğini şaşırdı. "Anlaşıldı. Neden izin veriyorsun onun buraya gelmesine?"

"Laftan anlasaydı gelmesini engelleyebilirdim." Louis yerinde kıpırdanıp kafenin içinde gezdirdi gözlerini.

"Eğer arkadaşın son müşterinizle ilgilendikten sonra çıkacaksa senin işin bitmiş demektir. Eve birlikte dönelim mi?"

"Ben üstümü değiştirip gelsem olur mu?" başını sallayarak onayladı. Harry'nin kendisinden çok çekindiğinin farkındaydı. Ona karşı olan davranışlarına bakılırsa haksız da sayılmazdı. Harry mutfak kısmına geçtiği anda orada bekleyen arkadaşına kötü bir bakış attı. "Neden Louis'nin geldiğini söylemedin? Rezil oldum yine."

"Söylememe fırsat vermedin ki. Beklemeni söyledim, yanlış anladığını söylemeye kalmadan bir hışımla çıktın. Ne dedi?"

"Eve birlikte dönelim, dedi. Ben çıksam senin için sorun olur mu?"

"Olmaz tabii ki. Zaten masaları silip çıkacağım bende. Niye gelmiş seninki?"

"Beni merak etmiş. Geçen hafta bayağı kötüydüm karşılaştığımızda. İlk defa insan gibi davrandı bana. Bir kere bile azarlamadı ve ilk defa adımla hitap etti. Birkaç hafta önce neredeyse ağzıma sıçan Louis'nin yerine başkası gelmiş gibi." deyip kendisini bekleyen adama baktı mutfağın servis aralığından. İç geçirerek tekrar arkadaşına döndü.

We'll Be Alright | LarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin