Beş aydır. Tam tamına Luhan beş aydır Çin'de ve ilaçlar etkesini daha yeni yeni etkisini gösteriyordu. Artık halüsinasyon'u hergün sık sık değilde. Haftada bir iki defa görüyordu. Luhan tamamen iyileştiğinde direk Kore'ye gitmeyeceğine karar verdi. Biraz daha teyzesinin yanında kalarak ona arkadaşlık edecekti. Luhan teyzesinin ortalığa saçtığı kıyafetleri toplayarak odaya koydu. Teyzesi temizdi ama dağınıktı.
Azalan ilaç kutusundan mavi kapsülü alarak koca bir bardak suyla zorda olasa yutmuştu. Luhan ağzındaki sakızı çiğneyerek eline kumandayı aldı. Eski ruhen sağlığına yavaş yavaş kavuşmanın yeniden içinde tomurcuklandırdığı taze bir mutluluk vardı.
*****
Kyungsoo umudunu kaybetmişti. Luhan Kore'de hiç bir yerde yoktu . Öldü mü yaşıyor mu onu bile bilmiyordu. Luhan'ı nasıl bulucağı önemli değil yeterki Luhan burda bir şekilde bulunsun. Ölü veya diri... Ölüsünü bulmaya bile umut bağlamıştı. Yeter ki bir mezarı olsun diye...
Kyungsoo Kai'ye sarılarak onun muhteşem erkeksi kokusunu içine çekti. Kai gülümseyerek Soo'nun rengini açtırdığı saçlarına öpücük kondurdu. Soo kedi gibi mırıldanarak burnunu yumuşak göğüse sürttü.Soo geri çekilerek kendi dudakları kadar dolgun olmayan dudağa bakarak alt dudağını ıssırdı. Kai Soo'dan önce davranarak kalp şeklindeki dudakları tutkuyla öpüyordu. Kai dilini ağıza başarıyla sokmayı başarmıştı. Kai Kyungsoo'nun küçük dilini yalarak öpüşmeyi alevlendirdi. Kai elini yüzden çekerek Kyungsoo'nun pijamasının üstünden penisi okşayarak sıktı. Soo penisinde toplanan hazı hissetmişti. Kai'nin tek hareketiyle bile boşabilecek vaziyetteydi...
Kai elleriyle yavaşca pijama altını bacaklardan sıyırdı. Kyungsoo boxer giyinmemişti. Kai sırıtarak kendi tişörttünü ve pantolonunu çıkartarak tere attı. Kyungsoo bu arada boş durmayıp üstündeki pijamasınì çıkarttı ve diğerlerin yanına yolladı.Kyungsoo esmer tene doyamayarak bakıyordu. O fazla belirgin olmayan baklavaları yalama dürtüsünü zar zor durdurdu. Kai dudaklara yavaşca öpüyor bir yandan da penisini Kyungsoo'ya aynı ritmik hareketle sürtünüyordu. Soo penisine sürtünen penisle Kai'nin beline tuttundu. Kai boxer'ını bacaklarından seksi bir şekilde çıkartarak yere attı. Kyungsoo daha fazla dayanamayacağını anladığında çekmecede duran vanilyalı lubeyi deliğine boca etti. Kai bu aşamada deliğine kendi parmaklarını yollayan Soo'ya şaşkınlıkla baktı. Burda penis varken neden parmak diye düşünemeden edemedi Kai. Soo üçüncü parmağınıda içine hızla bir şekilde yolladı. Soo parmaklarını içinde hareket ettirirken bir anda tatlı noktasına vuran parmakla derince inledi. Soo hızını artırarak dedalarca tatlı noktasına vuruyordu.
" Ahh... Iımh... Kai penisini içimde hissetmek istiyorum . " Soo parmaklarını çıkartarak onu izleyen Kai'nin penisinin üstüne oturdu.
" Aah Soo...ıgh haber verseydin " Kai penisinin üstünde delice zıplayan Kyungsoo'ya söylendi ama Soo zıplamaktan ve inlemekten başka bir şey yapmıyordu. Kai Soo'ya yardımcı olmak için ice belli hızla kendine yapıştırıyordu Kyungsoo her kalçasını havaya kaldırdığında.
Kyungsoo inleyerek omuzlara elini koyarak zıplamaya devam etti. Kai'nin penisini onu zevkin doruklarına ulaştırıyordu. Bu Kai içinde geçerliydi KyungSoo'nun dar deliği ve sıkı duvarları zevk veriyordu.
Kai başını arkaya atarak Soo'nun içine boşaldı. Kyungsoo Kai'nin ardında onun adıyla inleyerek göbeğine boşaldı.
" Iımhh Kai... "
Kai kucağındaki Kyungsoo'yu yatağa yatırarak kendiside yanına uzandı. Her ikiside birbirlerinin gözlerinin içine bakıyordu.
" Seni seviyorum "