Porçay - Mesafe coverı bölüm şarkısı olsun. Keşke Ömer her şarkıyı coverlasa bende uyanık olduğum her saniye dinlesem.
×
Ömer olaya el atmış, Yiğit'i her gelişmeden haberdar etme sözüyle evden göndermeyi başarmıştı. Hürkan'ı sakinleştirmeye çalışıyorlardı ama imkansız gibiydi.
"Oğlum ben sana söylemiştim, boşluğuna falan da gelmiş olamaz. Neden delirdin bu kadar? Sakin ol biraz."
"Neden mi delirdim? Ömer herif karşıma geçmiş ben Emre'ye aşığım diyor lan! Cesarete bak. Hayır kim ki o? Ama suç onda değil ki suç Emre'de. Yüz vermiş ki astarını istiyor. Yoksa nasıl konuşacak böyle büyük büyük?!"
Ömer sinirlenmeye başladığını hissediyordu. Tam ağzını açmıştı ki kapıdan bir ses duydu. Emre sinirden kararmış gözlerini Hürkan'a dikmişti.
"Kimden bahsediyorsun sen? Ne yüzü vermişim açıklasana bana bir hadi."
Hürkan karşısında ona söylediklerini tekrar etmesi için meydan okuyan çocuğu görünce, Yiğit'in sözleri tekrar yankılandı zihninde. Sonra içeri girerken sarılmaları. Emre'nin Yiğit'e nasıl güldüğünü düşündü. Damarlarında dolaşan kıskançlık kanını köpürtüyordu. Zihninin arka köşelerinden bir ses 'Yapma, her şeyi daha da çıkmaza sürükleyeceksin!' diye bağırsa da öfkesi mantığını yendi.
"Yiğit'e tabii ki kime olacak! Yavşak herif karşıma geçip sen Emre'nin hiçbir şeyi değilsin dedi bana! Ben Emre'ye aşığım dedi inanabiliyor musun? Nereden alıyor bu cesareti Emre söylesene?! Gözlerime baka baka nasıl söyleyebiliyor bunları ya?"
Emre sinirle güldü. "Bilmem, belki evimizde kalmıyor oluşumdan almıştır. Ya da şey olabilir ben kaza falan yaptım ya hani biz kavga ettikten sonra. Heh işte o da olabilir. Dur dur şey de olabilir, ara verdik ya biz sikik ilişkimize! Nasıl mantıklı mı?! Asıl sen bu cesareti nereden alıyorsun? Yaşadığımız onca şeyden sonra bana nasıl hesap soruyorsun Hürkan?"
" Sorarım! Sana hesap da sorarım, o herifin ağzını burnunu da kırarım! Aşığım lan ben sana aşık! Ne yapacaktım, üç gündür tanıdığın adamın sana dümdüz yürümesine izin mi verecektim? Seni benden almasına izin mi verecektim?!"
" Gerizekalı mısın sen? Bizim sorunumuz bu mu? Yiğit mi bizim sorunumuz?! Beni ondan almasına izin vermemiş. Çok sağol! Benim zaten ağzım yok, kendi fikrim de yok. İyi ki gelip kurtardın ilişkimizi! Aa bir dakika- Kurtaramadın ki! Gereksiz gövde gösterin hiçbir halta yaramadı Hürkan. Sen hala şu kapıdan dışarı adımını attığı anda bana yabancılaşan adamsın. Sen hala aman kimse bir şey anlamasın diye kendi evimiz dışında hiçbir yerde bana parmağının ucuyla bile dokunmayan adamsın. Ve ben hala böyle yaşamak istemiyorum."
Gözlerini yakan yaşları uzun boylu çocuğa göstermemek için hızla ayakkabılarını ve montunu alıp çıktı evden Emre. Kaç kere daha kalbini arkada bırakıp gitmesi gerekiyordu? Doya doya yüzmenin tadını çıkarmaya başlamadan kaç sığ su birikintisinde boğulması gerekiyordu? Gözlerinden akan yaşları hırsla sildi, kapının yanından aldığı anahtarla Ali'nin arabasını açtı ve bulabileceği ilk sahile doğru yola çıktı.
×
Emre kapıya yönelince peşinden iki adım atan Hürkan koluna sarılan elle durdu. Dönüp baktığında Ömer'in yüzünde sert bir ifadeyle ona bakıp kafasını sağa sola salladığını gördü. Kolunu kurtarıp evden çıkmak istediyse de esmer çocuk çoktan gitmişti. Sinirle Ömer'e döndü.