Yasak Satırlar

931 79 60
                                    

Öncelikle selamlar ve özür dilerim. Çok zaman geçti biliyorum. Bu kadar ara vermek beni de çok rahatsız etti ama yazmam mümkün değildi. Çok bir şey değişti diyemem. Güçsüz hissediyorum ve boyumdan büyük dalgalarla mücadele edip boğulmamaya çalışıyorum. Umarım bu savaşın galibi olarak çıkabilirim. Ama yazmanın bana iyi gelmesini umuyorum. Önceki bölüm yorumlarında verdiğiniz destek ve gösterdiğiniz sevgi için de binlerce kez teşekkürler. Sizlerin kalbine dokunmayı başarabilmiş olmak beni inanılmaz mutlu etti.

Bu bölüme gelince, Emre'nin defterinde bir zaman yolculuğu yapacağız. O dönem olayları ile bazı uyuşmazlıklar olabilir ama kurguyla gerçeği harmanlamaya çalışacağım. Bizi ekranımızdaki editlenmiş videolardan bile etkilemeyi başarmış bazı anların arka planında Emre'nin iç dünyasına göz atarken Hürkan'dan da yorumlarını alacağız. Tarihleri ay.yıl şeklinde yazdığımı da belirteyim. Keyifli okumalar.

04.18

Hürkan,

Doğum gününü kutladık bugün. İçimden geldiği gibi değil, olmasını istediğim gibi değil, yanıp tutuştuğum gibi değil. Ama olması gereken gibi. İki yakın arkadaşmışız gibi. Başka arkadaşlarımız da vardı yanımızda. Anlamıştın zaten sürpriz yapacağımızı, biliyorum. Yine de şaşırmış gibi yaptın. Kimse fark etmedi ama ben gördüm. Belki de sürekli seni okumaya çalıştığım için. Yine de bu birlikte geçirdiğimiz ilk doğum günün. İyi ki.

İlk yazının tanıştıkları güne değil de doğum gününe ait olması şaşırtmıştı Hürkan'ı. Biraz daha dikkatli baktığında kalın sayfayla ilk gün arasında koparılmış bir sayfanın izlerini seçti. Emre'nin herkesten sakladığı bir defterden koparmak istediği sayfada ne yazıyor olabilirdi? Kendinden bile saklamak istemişti belli ki. Bu sorunun cevabını belki de hiç öğrenemeyecek olduğunun bilincinde nazikçe çevirdi sayfayı.

06.18

Tanıştığımız videoya ithafen ilk kez beraber kamera karşısına oturduk seninle. İnsanların sana yaptıkları videoları izlerken geçmişe gittim. Sadece bir ekrandan, kesilmiş videolardan izlediğim adamdın o zaman. Yine de bir şeyler vardı sende beni çeken. Aynı videoları bin kere izlesem bir o kadar daha izleyesim geliyordu. İzleyicilerinden video istediğinde aklımdan geçen ilk şey 'hayatta yapmam' olmuştu. Belki anlardın gözlerimden bir şeylerin ters olduğunu. Benim nasıl bir insan olduğumu anlardın ve benden nefret ederdin. Babamın yaptığı gibi "İbnelerle işim olmaz!" diyip silip atardın. Çok saçmaydı bu düşüncem, beni tanımıyordun bile. Ama göze alamazdım işte. Almamalıydım.

Son tarih yaklaştıkça içimde 'bu ona ulaşabilmen için tek şansın' diye bağıran ses yükseliyordu. İnsanoğlu işte. Belki gözün ekrandan da olsa benimkine değer diye çektim o videoyu. Asla da pişman olmadım. Hayatımda ilk defa şans yüzüme güldü. Yüzlerce insanın içinden elini uzattığın ben oldum. Simdi yanında oturmuş aynı şansı kovalayan başka insanları izlerken içimde filizlenen tedirginliğine engel olamıyorum. Belki biri takılacak gözüne. Belki elini uzatmak isteyeceğin biri olacak, seni söküp alacak benden. Sen benden hiç gitme diye dua ediyorum sadece. Hepsi bu.

Okumayı bitirince sayfada parmaklarını dolaştırdı uzun boylu çocuk. Emre'nin ilk tanıştıkları zamanlardaki tedirginliğini hatırlıyordu. Hürkan'ı sıkmaktan, Ondan bir şeyler bekliyormuş gibi görünmekten çok korkuyordu. Onun bu korkusunu aşıp kendisi gibi olabilmesini sağlamak için az uğraşmamıştı uzun boylu çocuk. Emre'yi hiçbir zaman 'fan' olarak görmemişti zaten. Bir sayfa daha çevirdi. Birkaç hafta aralıklarla yazılmış yazıları okurken ilişkilerinin evrimini Emre'nin gözünden izliyormuş gibiydi. Emre bu deftere aşkının attığı adımları yazmıştı. Her yeni sayfada hislerinde bir şeyler değişmiş, güçlenmiş oluyordu. Bu yüzden de çok görüşemedikleri dönemlerde ciddi zaman atlamaları fark ediliyordu. Yazılar 2020'nin ortalarına doğru sıklaşmıştı.

Too Late ¦ mengolaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin