[Bir süreliğine rafa kaldırdım]
Kurgusal bir evrende geçen "Alvin'in Macerası" isimli hikayenin, baş karakteri olan Alvin Flores'in başına gelen, bir takım kötü olaylardan sonra, intikam arayışı için yola çıkar. Fakat bu yolda yeni amaçlar edinir, y...
Kont Welmindor'un ordusu hazırda bekliyordu. İmparatorluğun ordusu suvari ve piyadeleri ile hızla geliyordu.
Kont Welmindor, okçuları arkaya alıp, suvarileri öne, hemen arkasına piyadeleri yerleştirdi. Kendisi en öndeydi. Biz de hemen sol tarafta ayrı bir grup olarak duruyorduk.
"Pekâlâ, düzeni bozmayın. Bırakın onlar ilk saldırsın. Nasıl olsa bizler daha yüksekteyiz."
(Y.N: Kont Welmindor'un ordu düzeni; W: Welmindor. A: Avcılar ekibi.)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Düşman birliklerinden üstte olmamız bizim için bir avantajdı. Küçük bir tepe bile olsa, bizi daha güçlü kılıyordu.
Herkes sessiz bir şekilde bekliyordu. Düşman ordusu bizim ordunhb 2 - 3 katı kadardı. Gördüğümüz kadarıyla ordularının 2/4 kısmını Suvarileri oluşturuyordu. Buna rağmen, bizim mızraklı piyadelerimiz süvarilerin işini bitirebilirdi. Okçuları en arkaya almak iyi bir fikirdi. Yükseklik avantajını en iyi okçular kullanabilirdi.
Düşman süvarileri çok yaklaşmıştı. Herkes Kont'a bakıyordu. Hücum emri vermesini bekliyorduk. Düşman süvarileri neredeyse sınırlarımızdaydı.
"Askerlerim... Saldırın ve yok edin!"
Kont'un emri ile birlikte mızraklı süvariler önden, hemen arkasıyla da, kılıçlı süvariler hücuma geçti. Piyadeler de hemen arkalarından hücuma geçmişti.
"Pekâlâ, Rajin ve Zelda. Siz bizim önümüzü açın."
"Veee?"
"Ve daha sonra istediğiniz gibi savaşabilirsiniz."
"İşte bu! Önden gidiyorum!"
"Mike sen benimle gel."
"Tamamdır."
Önden Rajin ve Zelda hücuma geçmişti. Rajin, kollarını arkaya alarak, avuçlarının içinde Alev enerjisini yoğunlaştırıp, basınç uygulayarak dışarı püskürttü. Bu sayede kuvvetli bir itiş gücü oluşturdu ve uçarak süvarilere doğru fırladı. Havadayken, alevlerin akışını durdurup, kılıcına uzandı ve kılıcını kılıfından çıkarttı ve süvarilerden birinin kolunu kesti. Diğer bir süvarinin kafasına basıp, bir basamak gibi kullandı ve geri atlayıp, başka bir süvarinin göğsüne kılıcını sapladı. Kılıcı çıkartırken, arkasından bir süvari kılıcı ile Rajin'in karnında büyük bir kesik açtı. Rajin, kesiğe rağmen, onu kesen süvarinin üzerine atlayıp boynundan tuttu ve Alev enerjisini serbest bıraktı. Adamı yakmıştı. Doğal enerji sayesinde kesiği yavaşça iyileşiyordu.
"Bunlar bana karşı gelemez."
Zelda ise, baltaları ile süvarilerin atlarına zarar vermeyerek savaşmaya çalışıyordu. Rajin, Zelda'ya dönüp var gücüyle bağırdı.
"Zelda ne yaptığını sanıyorsun? Burası savaş alanı, kendini öldürteceksin bu gidişle. Gücünü kullan ama akıllı kullan!"
Bunu duyan Zelda, saldırı şeklini değiştirdi. Baltalarını var gücüyle süvarilere fırlattı. Her balta bir düşmanın bedenine isabet etti. Ardından, hava da bulunan küçük doğal enerji parçacıklarına odaklanarak, süvarilerin üzerine yapışan enerji parçacıklarını bir anda kristale çevirdi. Böylece düşman ne olduğunu anlayamadan kristalleşmiş oldu.
