William vs Litch.

13 4 120
                                    

Tana güçsüz düştüğü için bayılmıştı ve bir ayak sesi yaklaşmaktaydı. Bu ses Raven'a aitti. Tana'yı oradan alıp uzaklaşmıştı.

"Sana dikkatli ol demiştim. Tek gitmene izin vermek benim hatamdı."

Raven, gücünü kullanarak Tana'nın yaralarını iyileştirir ve bir ağacın altında durur. Tana'yı indirip sırtını ağaca yaslar ve anlından öperek oradan uzaklaşır. Aradan geçen 2 saatin ardından, Tana gözlerini açar.

"Yine senin tarafından kurtarıldım ha? Daha ne kadar böyle devam edecek?"

Tana yerinden kalkmaya çalışır. Yaraları Raven tarafından iyileştirildiği için ayağa kalkabilmişti. Başı ağrıdığı için kafasını tutarak ilerliyordu.

"Bir avuç çocuğa yenildiğime inanamıyorum. Oysa ki, neredeyse kazanıyordum. Eğer biraz daha gücüm olsaydı..."

Tana sığınağa doğru yolunu gitmekteydi.

[ 1 gün sonra Alvin ve diğerleri... ]

Ares ve Kelvin çoktan geri dönmüştüler bile. Ne için geldiklerini bilmiyordum. Her neyse, bu sırada kasaba da yaklaşan festival için hazırlıklar yapılmaktaydı. Harika olacak gibi geliyordu.

"Alvin, bi' bakar mısın?"

"N'oldu Mike?"

"Bu kasabanın kütübanesinde ne bulduğuma inanamayacaksın, benimle gel."

"Geliyim."

Birlikte kasabanın kütüphanesine gittik. İçeri girdik. Mike beni çekiştirerek raflara doğru yaklaştırdı.

"Yoksa bu? Cidden mi?"

"Harika değil mi? En sevdiğim yazarın kitaplarından bir sürü var! Ben buraya yerleşiyorum."

"Birini okumaya ne dersin?"

"Zaten onun için seni buraya getirdim. Bir bakalım hangisini seçsem?"

"Okumadığın bir tanesini seç."

Mike kitaplara bakınır ve birini seçer. "Şeytan şaplaklayan kral." Adlı kitabı alır ve boş bir yere oturur. Onunla birlikte gelip yanına otururum.

"Başlıyorum o halde. Uzun yıllar önce bir Kral yaşamaktaydı. Diğer Krallardan daha varlıklı olan bu Kral, bir gün yaşlılıktan ölmek üzereydi. Adamlarından birini huzuruna getirdi ve bir şeytan çağırmasını istedi. Bu şeytandan gençlik isteyecekti. Şeytan çağrılır ve Kralın önünde belirir. Şeytan, Krala isteğini sorar. Kral söyler...

"Ey şeytan, senden isteğim beni gençliğime geri kavuşturman. Bedeli ne olursa olsun."

Şeytan onu gençliğine kavuşturmuştu. Fakat, tüm varlığını ve saçlarını elinden almıştı. Kral kendisini bir ormanın ortasında bulur. Neler olduğunu anlamayıp ormandan hızlıca uzaklaşıp açık araziye çıkar. Etrafına bakar ve sarayını görür. Oraya doğru var gücüyle koşar. Saraya vardığı an, içeri girmesine izin verilmez. Kral olayı hemen anladı. Gençliği karşılığında başka birisini tahta getirmişti. Artık hiçbir şeyi olmadığını anlayan Kral, maceracı olmaya karar verir. Fakat, ilk macerasına daha çıkmadan at tarafından tepinmişti. Yaşlı bir adam ona doğru yaklaştı. Kral'a "Şaplak dağı" diye bir dağın olduğunu söyledi. Kral, bunu duyar duymaz hazırlıklara başladı ve Şaplak dağına tırmanmaya gitti. Aradan geçen uzun saatlerin ardından, dağa tırmanmayı başarmıştı. Daha önce gördüğü o yaşlı adam orada dikilmiş, Kral'a bakıyordu. Yaklaştı ve ona her şeyi anlattı.

"Dinle genç, buraya geldiğine göre güçlü olmak istiyorsun demektir. Yapman gerekenler, Şaplak dağında sabrının sınırlanırı zorlamak ve aralıksız günde 10 saat boyunca şaplak atmak."

Alvin'in MacerasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin