Kral Shiroyama Kronth ve rakibi Ferguson karşı karşıya durmuş, ilk saldırıyi yapmalarını bekliyordu. Etraftaki askerler ve canavarlar onlardan olabildiğince uzağa kaçmıştı, onların yanında savaşsalar öleceklerini çok iyi biliyordular.
"Senden böyle bir performans beklemiyordum doğrusu, beni şaşırtmayı başardın Shiroyama!"
Dedi ve alaycı şekilde alkışlamaya başladı. "Tebrikler!" Diye ekledi.
"Beni o derecede küçümsemene inanamıyorum, lanet bir iblissin Ferguson. Kendine fazla güveniyorsun ama günün sonunda sen bir iblissin."
Dedi Shiroyama Kronth, Fergusonun suratına sırıtarak bakarken.
"Bunu iltifat olarak kabul edeceğim. Söyle bakalım nasıl böyle büyük bir güce eriştin?"
"Sana söyler miyim sandın? Hayatta her istediğini bu şekilde alamazsın senden korkuyorlar diye onların başına sahip diye dikilmişsin. Fakat sen hiçkimsesin güçlü olmasaydın kimse senin yanında durmazdı, çünkü onlar senden nefret ediyorlar, seni iğrenç buluyorlar, senden korkmalarının tek nedeni onları öldürebilecek güce sahip olmandan başka bir şey değil. Sen general falan değilsin, kılık değiştirmiş bir soytarısın sadece! Bir general ordusunun değerini bilmelidir, onlara saygı duyduğunu göstermelidir, onlara kibar ve nazik şekilde yaklaşmalıdır (her zaman değil), sadece kendini düşümmez, masumlara karşı iyidir onları korur, gönlü zengindir, zekasını kendi çıkarı için değil, ordusu içinde kullanır en doğru stratejiyi belirler ve ona göre hareket eder. Gerçek bir general budur."
Dedi Shiroyama Kronth, doğrudan Ferguson'un gözlerinin içine bakarken. "Umarım sonraki hayatında bu saydıklarıma sahip olursun." Diye ekledi.
Ferguson ciddi bir tip edinip soğuk şekilde rakibine bakıyordu. Bir anda gözlerini tamamen açarak pençelerini hazırlar ve doğrudan Kronth'un üzerine hücuma kalkışır. Kocaman arazide boğa gibi koşturarak rakibini gebertmeyi arzuluyordu. Kronth hızını kullanarak Ferguson'u paçasından atar ve onun arkasına geçmeyi başarır, güçlü saldırısı için hazırlanır.
Güçlü kılıcını Ferguson'un sırtına savurur ve aklında kurduğu gibi sırtında devasa bir kesik yarası bırakır. Hiç zaman kaybetmeye niyeti yoktu, rüzgar tekniği kullanarak onu kendinden uzağa fırlatır. Ferguson havadayken kendini iyileştirerek bir çift kanat çıkartıp, rakibine doğru hiddetle süzülür. Kanatlı iblise karşı yıldırım tekniklerinden biri olan "Kara Yıldırım"ı kullanarak kanatlarını parçalara ayırır. Ferguson'un yere çakılışını fırsat bilen Kronth, teknik ardına teknik kullanarak rakibinin ayağa kalkmasını engellemeye çalışıyordu. Fakat sinirden deliye dönmüş Ferguson'u durdurmak için bu teknikler yetersiz kalıyordu. Göz açıp kapayıncaya dek olduğu yerden havaya doğru uçtu ve Kronth'a saldırdı. Ferguson pençesiyle rakibinin göğsünü parçalara ayırdı. Fışkıran kan beklenmedik bir şekildr gözüne gelir.
"Ben... Seni öldürmeden ölmeyeceğim!"
Dedi Kronth, Ferguson'u sım-sıkı tutarak. "Her şey burada sona eriyor değersiz iblis!" Diye ekledi.
Yayılan tüm Enerjiyi kalbine çekerek bir Enerji çekirdeği yaratır. Oldukça ağır ve kontrolü çetin olan bu çekirdek, tek bir hamlede devasa bir patlama meydana gelebilirdi. Shiroyama'nın planı Ferguson'la birlikte kendini havaya uçurmaktı. Ne kadarda tehlikeli bir teknik böyle!
"N- Ne yapıyorsun ahmak?! Bırak beni yoksa seni parçalara ayırırım! Bırak diyorum sana!"
"Eğer bana dokunursan ikimizde havaya uçacağız! Hemen orduna buradan uzaklaşmalarını söyle, cehennemlerine geri dönsünler!"
"Ne saçmalıyorsun sen aptal insan? Beni öldürebileceğini mi sanıyorsun? Bir patlamaya gidecekmişim gibi mi gözüküyorum oradan?"
"Bu sıradan bir pstlama değil, özel olarak yardımcım tarafından geliştirilmiş bir teknik. 20 metre yakınında ne varsa siler süpürür, 50 metreye kadar hasarın 70%'i geriye kalan bölge ne kadar bilmiyorum ama bir kraterden farksız olacak!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alvin'in Macerası
Adventure[Bir süreliğine rafa kaldırdım] Kurgusal bir evrende geçen "Alvin'in Macerası" isimli hikayenin, baş karakteri olan Alvin Flores'in başına gelen, bir takım kötü olaylardan sonra, intikam arayışı için yola çıkar. Fakat bu yolda yeni amaçlar edinir, y...