Alvin'in Macerası

Ana Klanlar.

[ Kral Kronth dönemi, Ana Klan seçimlerinden öncesi... ]

Kırmızı desenli koridorda pencere tarafından yavaş adımlarla birisi yürüyordu. Bu uzun boylu, iri yapılı, altın renginde uzun saçlara sahip, şık kırmızı kıyafetler giyen, hafif gümümsemesini edinmiş kişi, Shiroyama Kronth'tan başkası değildi.

Kanlı savaştan sonra tahta geçmesinden yıllar geçmişti. Halkının refah içinde yaşadığını bilmek onun kalbini rahatlatan tek, yegane şeydi.

Bir yandan yürüyor, bir yandan pencereden gözüken ihtişamlı şehrine bakıyordu. Elini kalbine götürüp gözlerini kapattı.

Hastalığı kalbine kadar ilerlemişe benziyordu, son derece acı verici olmalıydı. Sırtını duvara yaslayıp derin bir nefes aldı.

Öğrendiği teknik olan "Doğa tekniği: Acıyı azaltan!" İle acısını geçici olsada bir nebze azaltmayı başarıyordu.

"Kalbime ulaştı, sürem ne zaman dolacak hiçbir fikrim yok. Böyle devam ederse varisimi seçemeden ruhumu tanrıya teslim edeceğim. Kral yardımcısıyla konuşmalıyım."

Dedi Kronth, elini kalbinden çekip sırtını duvardan çekerken. "Meşgul olmamasını umuyorum." Diye ekledi.

Yolunu Kral yardımcısı'nın odasına doğru değişti ve o yöne ilerledi. Çok geçmeden kapının önüne dikilip 2 kez tıklattı. "Girin!" Kelimesini duyduğu an kapıyı açtı.

"Ah, Majesteleri!"

Dedi Kral yardımcısı Will, diz çökerken. "Sizi buraya hangi rüzgar attı efendim?" Diye ekledi.

"Seninle özel olarak konuşmak istiyorum."

"Anlıyorum, Büyü tekniği: Dışarı."

Dedi Will, aniden büyü tekniğini kullanarak. "Bu teknik sayesinde bulunduğumuz odada, konuşmalarımız diğer hiçkimse tarafından ne duyulur, ne de bilinir olacak. Hiçbir teknik bize ulaşamaz, bir nevi boyutumuzdan dışarı çıktık." Diye ekledi.

"Ha-ha! Kral yardımcısından beklenen hareketa!"

Dedi Kronth. "Sevdim bu tekniği." Diye ekledi.

"İltifatlarınız beni gururlandırdı efendim."

"Şimdi asıl konuya geçelim. Sana neden geldiğimi az-çok anlamışsındır."

Dedi Kronth, gülümsemesini keserken. "Hastalığım büyüyor, doktorlarımız ne kadar sıkı çalışsada henüz bir sonuç elde edemediler. Ve henüz bir varisimiz bile yok! Senden istediğim Kronth krallığı için ideal varisi bulman." Diye ekledi.

"Fakat efendim, Krallıkta kimse sizin kadar güçlü değil, bir varis bulmak imkansız olabilir-"

"WILL!"

Diye sözünü kesti Kronth. "Ben güçlü birini istemiyorum, ben Krallık için ideal varisi istiyorum. İstediği kadar güçlü olsun, yönetemedikten sonra ne işe yarar?" Diye ekledi.

"Haklısınız efendim, beni affedin. İzin verirseniz size fikrimi sunayım."

Dedi diz çökerek Will. "Klanlar arasından beşini seçip Ana Klandan yapalım. Hemen ardından Klan liderlerine iyi olduğu alanlara göre yönetim hakkı verelim. Her biri size tabe olacak, sizin izniniz olmadan hareket edemeyecekler." Diye ekledi.

"Fikrin güzel, peki ben öldükten sonra?"

"Efendim, bir çocuk sahibi olmak fikrine ne dersiniz?"

"Doğrusunu söylemek gerekirse, ben kendi seviyeme yakın bir kadınla evlenmek istiyorum güvenilir birisi. Varisim olacak o çocuğun benim gibi olmasını istiyorum."