Balo. (Part 2)

11 1 4
                                    

Komşu Krallıklardan gelen soylular Morris şehrine girmiştiler bile.

Sadece soylular değil, zenginler, tanınmış şair ve yazarlar, fizikçi ve bilimciler, hepsinin adı davet edilenler listesinde kayıtlı idi.

Kral ve Kraliçe Morris, anlaşılan, planladıklarından daha çok kişiyi davet etmişti.

"Her şey hazır mı Olivia? Bu bizim için çok önemli."

Diye sordu Kral Morris.

"Evet hayatım, hiçbir eksik yok, her şey istenildiği gibi!"

Diye cevapladı Kraliçe Morris.

"Güzel, umuyorum ki, hiçbir aksaklık çıkmaz. Robin nerede? Bu gün onu hiç görmedim."

"Sabah antremanı için erkenden ayrılmıştı, hâlâ dönmedi, umarım iyidir..."

"Ben geldim. Vayy, her şeyi hazırlamışsınız!"

Diye salona girdi Robin.

"Evet, sen işten kaçarken Annen her şeyle ilgilendi."

Diye sert ve bir o kadar alaycı bir ses tonuyla Robine seslendi Kral Morris.

"Etkinlik hazırlamaktan nefret ettiğimi biliyorsundur Baba, zamanımı antreman geçirerek harcamayı tercih ederim."

"Benim yaşlarıma gelince, aynısını söyleyebiliyor musun göreceğiz."

"Ben o işleri "Gelecekteki" eşime bırakmayı tercih ediyorum, Senin yaptığın gibi."

Dedi Robin.

"Babasına bak oğlunu al."

Diye mırıldandı Kraliçe.

"Her neyse, hadi gelen misafirleri karşılayalım. Emily nerede? Benim evlatlarım neden zamanında ortada olmuyor?"

Diye sinirli bir ses tonuyla konuştu Kral.

"Sakin ol hayatım, eminim bir yerlerde boş-boş geziniyordur."

*Kral iç çekinir.*

"Pekâlâ, bize daha sonra katılabilir."

Dedi ve birlikte misafirleri karşılamaya gittiler.

"Saygı değer Şair Johan Seferis!"

"Beni davet ettiğiniz için size teşekkürlerimi sunarın Majesteleri."

Diyerek eğilir ve saygısını belli eder.

"Yeni şiirlerini iple çekmekteyim Johan Seferis."

"Teşekkürler Majesteleri, en tez zamanda şiirlerim elinizin altında olacaktır."

"Hoş geldin dostum, Balonun tadını çıkar."

Diye diğer misafirleri de ağırlamaya devam ederler.

[ Bu sırada Emily ve diğerleri... ]

"Hadi ama Emily, suratını asmak sadece karamsarlığa sebep olur. Onun yerine umud etmek daha iyi olur."

Dedi Rachel.

"Bilmiyorum, Alvin bu hâldeyken iyi hissetmiyorum, biliyorum üzülmemi o da istemez ama içimden gülümsemek gelmiyor."

Diye cevapladı Emily.

"Pff haklısın, bizde kendimizi buna zorluyoruz."

"Sence uyanmış mıdır? Gidip bi' bakıyı-"

"Olmaz Emily, bir süre onu yanlız bırakalım. Ayrıca, oraya gittiğini biri görürse bu kötü olur, değil mi?"

"Beklemek istemiyorum."

Alvin'in MacerasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin