Multimedya Tolga Kalender
Süsen den..
Lütfen onları dikkatli taşıyalım. İçinde kırılıcak şeyler var. Daha kuaföre gidicem. Elbisemi giyicem. Onca işimin gücümün arasında bir de buraya gelmiş son kontrollere bakıyordum.
Aybike- Süsen kuzum sen niye hala burdasın? Sen git hazırlan bak ayla teyze burda ben burdayım. Biz herşeyi hallederiz.
- Ayy sağol aybikem ya o zaman ben gidiyorum tolgayı aradım işi varmış. Zaten bekleyecek de vaktim yok. Buraya gelirse kuaförde olduğumu söylersin.
Aybike- Tamam kuzum söylerim.
Akel acele arabama binip kuaför salonuna sürmüştüm. Gerçekten şu define zamanı bütün yük omuzlarıma biniyordu. Aybike olmasaydı hala orda oyalanıyordum. Çok saçma iş yapıyorlardı. Bende müdahale etmek zorunda kalıyordum. Üstelik bu akşam ki defilede açılışı ben yapıcaktım. Tolgayı yeni sevgilim, yine ulaşılamıyordu. Niye bu çocuğa ihtiyacım olduğu zamanlarda ortada yoktu. Hayır yani bugün defilemin oldugunu biliyordu. Bunu bilmesine rağmen ne yardıma geldi. Ne telefonlarıma bakıyordu. Tolga benim küçüklükten beri arkadaşımdı. Büyüdüğümüz de duygularımızı açıkladık. Tabi Tolga magazinlerin gözbebeği ailesi bilindik babası Ahmet kalender annesi şermin kalender kızları Dora kalender playboy ise Tolga kalender sevgili oldugumuzu duyanlar bu habere çok sevindi. Başta ailelerimiz bu işe çok olumlu baktı. Tolgayla birbirimizi çok seviyoruz. Bu bir gerçek ama bazı zamanlar oluyor. Tolgayı yanımda göremiyorum. Ve bu da benim sinirlerimi bozuyordu. Neyse süsen neyse ya şuan senin günün moralini bozma..!!
Ömer den..
Çantamı odamda yerleştiriyordum. Artık burda kalıcaktım. Selin abinin eşi başta olumsuz bakmıştı. Haklıydı. Beni tanımıyordu. Bilmiyordu. Yeni gördüğü birine evi alıp almamakla kim olsa Kararsız kalırdı. Tek oğulları vardı. Adı berkti. Onunla da tanışmıştık. İyi çocuğa benziyordu. İlk içeri girdiğimde Berk PlayStation oynuyordu. Beni ilk defa görmesine rağmen beraber oyun oynamaya çağırmıştı. Şaşırmıştım. Bekliyor muydum? Açıkçası hayır. Evleri gerçek anlamda büyüktüm. Kendi odamla, yani eski odamla karşılaştırdığımda bu evin çeyreğinin çeyresi değildi. İlk defa böyle bir evde kalıcaktım. İlk defa bu insanları görmüştüm. Bakalım burda kalıcı olucak mıyım? Yoksa burdan da volta mı alıp gidecek miyim? Zaman göstericek.
Bahçeye indiğimde hortumu kilerden alıp ayarlamış çiçekleri sulamaya bsşlamıştım. Ardından havuzu temizlemiş. Kışlık için odun kesmiştim. Buraya tatile gelmedim sonuçta ama bu işler belki de hayatımda yaptığım en kolay işlerdi. Ne işlerde çalıştığımı bilirim. Uykusuz kaldıgım geceleri, iş yerinde yattığım zamanları bilirim. Hayatım boyunca çalıştım ben ya hiç boş zamanım olmadı.
Berk- Ömer naber abi?
Sesin geldiği yöne baktığımda Berk canı sıkkın bir şekilde şezlonga oturmuştu. Sanki 10 yıllık tanıyormuş gibi geldi bana.. Samimi bir insan, yada banaa öyle davranıyor.
- İyidir senden?
Berk- İyi değilim desem inanır mısın?
- Yüz ifadene bakılırsa iyiyim desen bile inandırıcı olmaz. Canın mı sıkkın?
Berk- Valla sıkkın!
- Anlatmak istersen dinlerim.
Berk- İlk günden beni bela olarak saymazsan anlatırım.