Multimedya Emir, Dora, Özge
Süsen den...
Doğru mu yapmıştım? Ömer'i üzmek kırmak en son isteyeceğim şey ama eninde sonunda kendimi terkedilmiş bir kuyuda buluyordum.
Kim bilir ne haldedir?
Dün göğsünde uyuduğum zaman hiç bitmesin istedim. Huzur verici bir yanı ve eşsiz bir kokusu vardı.
Çaresizce babamın evine geri dönmüştüm. Benim yüzümden insanlar ev hapsine alınmıştı. Hayatları tehlikedeydi. Bunu bile bile hiç bir şey yokmuş gibi davranmak omuzlarımda ki yükü git gide arttırıyordu. Kimseye ama hiç kimseye ne Ömer'in ne benim yaşatmaya hakkımız vardı.
Sarp- Süsen, süsen!
Buyrun burdan yakın istemediğim ot yine burnumun dibimde bitmişti. Ne söyleyipte canımı sıkıcaktı. Hoş gerçi bişey söylemesine gerek yoktu. Adı geçince bile canım sıkılırdı. Bizim evin sokağına dönücekken arkamı bıkkınlıkla dönmüştüm.
Sarp- Ne o gelmişsin. Kapının önüne mi koydu seni!
- Sarp, sen ne zaman saçmalamayı bırakıcaksın.
Sarp- Ben sana ne dedim süsen! Tıpış tıpış ayağıma geliceksin dedim dimi?
- Ben neden geldim biliyor musun? Sırf Ömer'in kılına zarar gelsin istemediğim için geldim. Yoksa senin ve babamın yüzüne tükürmemek için zor duruyorum.
Tekrar yoluma odaklanıp devam ettim. Sinirlerimi nasıl da bozuyordu. Çok meraklıyım sanki sizi görmeye mendebur suratlılar!
Eve girdiğim gibi kimseye görünmeden odama çıkmaya karar vermiştim.
Tam derim bir nefes alıcakken hemen ardımdan kapımın açılma sesiyle gelen kişiye baktım. Annemdi.
En azından babam değildi.
Süreyya- Süsen! Kızım hoşgeldin.
- Anne biraz tek kalabilir miyim?
Süreyya- Hay allah bende hoşgeldin diyorum. Niye geldin süsen!
Bunu söyleyen annem miydi? Yoksa gözlerimin bana bir oyunu muydu?
- Bunu diyen sen misin? Hayır yani eğer bu da planınızın bir oyunuysa baştan söyleyin.
Süreyya- Kızım ben böyle olsun ister miydim? Gerçekten mutlu olmanı istemiyor muyum sanıyorsun?
- Ya anne sen değil misin Ömer'i istemeyen? Her gördüğü yerde çocuğu tersleyen, ömeri tersleyeceğine biraz babam demeye bin şahit isteyen adamı tersleseydin herşey daha başka olabilirdi.
Şuna bak yüzüme bakacak cesareti bile yoktu. Nasıl bakabilirdi ki? Annemde babamla iş birliği içerisindeydi.
Süreyya- Hiç bişey göründüğü gibi değil süsen! Hiç bişey!
- Yok zaten hepniz rahatlayın. Bak Ömer'i falan bıraktım. Sende zamanında bu adamı bıraksaydın. Daha başka hayatımız olabilirdi.
Süreyya- Denemedim mi sanıyorsun? Arkama bile bakmadan kaçmayı istemediğimimi sanıyorsun. Çok şey bilmiyorsun kızım..
- Ne ya, neyi ben bilmiyorum. Durmadan üstü kapalı laflar edip duruyorsun. Söyle de bilim o zaman!
Bilmiyorsun. Bilmiyorsun. Başka bişey söylemiyordu. Ve hala yüzüme bakmaması oldukça sinirimi bozuyordu. Artık burama kadar gelip karşısına geçmiştim. Ki zaten geçmemle kanım çekilmiş donmuştum.