Ömer den..
Bugün abimin duruşması olduğu için sabah erken saatlerde kalkmıştım. Yorgundum. Uykusuzdum. Sabaha kadar ders çalışmış masa başında uyuya kalmıştım. Kalkıp üstümü giyinip evden çıkmıştım.
Ayaklarım geri geri mi gitmek istiyordu. Ellerim zır zır titriyor. Beynimin içindeki bütün hücreler kendini kaybetmiş gibi ordan oraya gidiyordu. Noluyordu bana?
Vücudumu sanki kontrol edemiyordum. Annemin ölümünden sonra, abin ya o deliğe girer de bir daha çıkamazsa? Her zaman en kötüsünü düşünmek zorunda değilsin Ömer, diye kendi kendime telkinlerde bulunuyordum.Abim elleri kelepçeli iki koluna da jandarma girmiş getiriyorsun.
Kadir - Ömer aslanım?
- Çıkıcaksın tamam mı abim çıkıcaksın?
Kadir- Annem nerde? O gelmedi mi?
Annem dediği yerde zaten benim devre yanmıştı. Söyleyememiştim. Ne zaman cesaret edip söylemeye çalışsam biri beni susturuyor gibiydi. Abim zaten burda kalarak kötü durumdaydı. Bir de annemin vefat olayını nasıl söyleyebilirdim.
Kadir- Anladım gelmeyecek. Olsun canı sağ olsun.
Son dediğiyle hiç bişi diyememiştim. Canı sağ olsun. Jandarmalar abimi duruşma salonuna götürdüğünde elimle ağzımı kapatıp duvar dibine çöküp ağlamıştım.
Serbest kalmasına karar verilmiştir.
Bu sözleri duymayı bekliyormuş gibi abime dönüp bakmıştım. Evet abimi sertbest bırakmışlardı. Uzun zaman sonra aldığım en güzel haberlerden biriydi.
1 ay tam 1 ay geçmişti.. 1 ay içinde neler mi oldu. Abim yaşadıklarından çok büyük ders çıkarmıştı ki gece gündüz demeden çalışıyordu. Bunu görüyordum. Hatta ayrı ev için bile para biriktirdiğini söylemişti. Abim, baba yarım bana babalık yapanda oydu. Abilik yapan da oydu. Küçükken iliklerime kadar hissettirmişti.
Süsenle ders çalışmak için sözleşmiştik. Onu beklerken onu görmenin heyecanını bir yandan yaşıyordum. Yanımdayken bile çok özlüyordum. Evet tek kusurum ne yazık ki sevgimi süsene gösteremiyordum. Süsen bu durumdan yakınıyordu. Zaten kızı da kendi dertlerimle boğuyor gibi hissediyorum.
Benden sıkılır mıydı acaba?
Yada bir gün beni bırakır mıydı?
Ona ne verebilirdim ki? O zenginlik içinde büyümüş yoksulluk nedir bilmeyen Barbie bebekti.. Ailesi ya bir gün durumu iyi olan biriyle evlenmesini isterse? Süsen kabul eder miydi?
Gelen tanıdık sesle düşüncelerimin beni ele geçirmesine izin vermeyip bana doğru gelen fıstığa baktım. Süsen'imm..
Süsen- Ne düşüyordun kara kara Ömer bey!
- Seni..
Süsenle göz göze gelip yüzündeki gülümsemesi için her şeyimi verirdim. Diye düşünmeden edemedim.
- Şey yani nerden başlasak diye düşünüyordum.
Aferin Ömer hemde kocaman aferin ne Man kafayım ya önce seni diyip ardından söylediğim şey ne alaka tutsan iki dakika çeneni kızın yüzündeki gülümseme anlık gelip gitmişti.
Süsen- O zaman çalışalım..
Ben bu kızla beraber oldum o zaman unutanıyor muydu? Hayır. Eee şimdi niye böyle olmuştum. Yeni tanışıyor gibi davranıyordum kıza..!!