20. Bölüm

298 17 3
                                    

Süsen den..

Gece birden çok şeyi ifade ediyor. Gecenin sessizliği, sakinliği, huzurluluğu ama bir kadar da çaresizliği, karamsarlığı ifade ediyor. Gece her türlü oyunun oynandığı, güneşin doğuşu ile de son bulduğu.. Başımı kaldırıp tüm bunlar geçeçekmiş hissi veren yine geceydi. Gökyüzünde milyonlarca yıldız acaba ne anlatmaya çalışıyordu.

Ne sabahların anlamı vardı. Ne gecelerin anlamı vardı. Ömersiz hiç bir şeyin anlamı yoktu. Ayrılmamızdan 4 gün geçmişti. Ondan nefret etmiyordum. Ona karşı kırgın veya kızgın da değildim. Ömer'e karşı sadece içimde koca bir boşluk vardı. Hissizleşmiştim.

Söyledikleri çok ağrıma gitmişti. Beni paramparça etmişti. Başka biri olduğunu söylemişti. Doğru muydu? İnanmak istemiyordum. Yada kendimi kandırıyordum. O günden sonra gülmeyi unutmuştum. Biri bişey söylediğinde öyle bomboş bakıyordum. Duyuyordum. Ama algılayamıyordum. Gözlerimin feri sönmüştü.

Şimdi şu kapıdan ömer çıksa gelse süsen seni hala çok seviyorum dese napardım? Kollarına mı koşardım. Yoksa söylediklerine karşı tokat mı atardım. Bence her ikisini de yapardım.

Sabah başımın ağrısıyla uyanmıştım. Saate baktığım da 7 yi gösteriyordu. Kalkmak her ne kadar işkence olsa da kalkmak zorundaydım. Böyle günden güne kendimi mahfederek Ömer'e zafer kazandıramazdım. Uff süsen yine ömer dedin. Unutma ömer diye birisi yok. Hiç olmadı.

Evet süsen kılıç küllerinden doğma vakti geldi. Sen onu bırakmadın. O seni bıraktı. Şimdi bu yıkık virane olmak şans yakışmıyor. Bugün en güzel halinle en havalı halinle okula gidiceksin.

Söz verdiğim gibi giyinmiş, hazırlanmış ve olmazsa olmazım gözlüklerimi takıp okulun bshçesine arabayla giriş yapmıştım. Arabayı uygun bir yere park edip yan koltuktan çantamı da alıp indim. Ve dakika bir gol bir eren familyası da tam o sırada gelmişlerdi. Ömer'e şöyle bir baktığımda bana bakışlarını yakaladım. Sen daha dur ömer eren sen daha dur..

Süsen- Günaydın..

Aybike- Günaydın bu ne havalı giriş böyle kızım..

- Napim Aybike yas mı tutayım bazı insanlar için, bende önüme bakıcam.

Oğulcan- Afferin kız vallahi bak afferin senin kaybedenler utansın..

Lidya- Selamm.. Ömer dün defterini bizde unutmuşsun.

Ömer dün evine mı gitmişti. Lidyanın evine gitmişti. Ya ben oturmuş hüngür hüngür ağlarken o lidyanın evine gitmiş.

- Derste görüşürüz..

Daha fazla o manzaraya dayanamayacaktım. Acaba aşık olduğum dediği kız o muydu? Sıramda sinirli sinirli otururken asiye yanıma gelmişti.

Asiye- Süsen doğru dürüst konuşamadık. İyi misin?

Gözlerim dolu dolu asiyeye bakarken nasıl iyi olabilirim asiye dedim.

Asiye- Ömer de çok üzgün..

- Üzgün mü? Üzgünlüğünü o kızın evinde kalarak atıyor belli ki..

Asiye- Ya hayır ömer ders çalıştırmak için gitmişti.

- Asiye o beni terketti ben onu değil. Ya her gün kafayı yiyorum onu üzdüm mü? Kırdım mı? Bu yüzden mı ayrıldı diyorum. Ama sebep bulamıyorum. Başkasını seviyorum diyip ayrıldı. Ona yük oluyormuşum.

Asiye- 2 gün önce elinde senin resmie bakarak uyuya kalan ömer mi başkasını seviyor? Hayır süsen! Ömer'e bakıyorum bazen telefonuna dalıp gidiyor. Resimlerinize baktığını anlıyorum.

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin