29. Bölüm

242 17 3
                                    

Multimedya fav çiftimiz

🍀

Ömer den..

Süsen de bugün bir gariplik var gibiydi. Sanki bir yere yetişicekmiş gibiydi. Telaşlı! Normalde böyle yapmıyor üstelik okulda sadece rahat vakit geçirdiğimizden günün bitmesini istemeyen kız şimdi iki dakikada bir saatine bakıp duruyordu.

- Güzelim bir işin mi var senin?

Süsen- Yoo nerden çıktı ki?

- Bana sanki bir yere yetişmelisin gibi geldi de! Bir sorun falan yok değil mi?

Süsen- Ay yok ömer sadece annemle buluşmam lazım ondan bu telaşım! Heh zil çaldı yarın görüşürüz.

Bu neydi şimdi ya! Nerdeyse yüzüme bile bakmadan kuru bir görüşürüz diyip gitmişti. Annesiyle buluşucağını söylemişti ama kesin başka bişey var. Bildiğim kadarıyla annesiyle arası hala soğuk belki arayı düzeltmişlerdir.

Tolga- Oğlum süsenin nesi var? Bir garipti sanki?

Aybike- Garibi fazla bişeyi var. Sen biliyor musun ömer?

- Yok abi yok sormayın bana bişey anlattığı da yok. Asiye işe gidiyorum ben..

Demekki süsendeki tuhaflığı tek fark eden ben değilim. Okuldan çıktığım sırada sarpı süsenin arabasına bindiğini görünce başta inanmak istemesem de gözlerimle gördüğüm için çaresizce inandım. Nasıl ya? Kaşlarım yine benden bağımsız çatılmıştı. Bütün gün de sanki diken üstünde gibiydi. Noluyor süsen noluyor?

Telefonu cebimden çıkarıp süseni arasam da meşgule atıcağını bilemezdim.
Tamam ömer sinirlenme tamam süsenin mutlaka mantıklı bir açıklaması vardır.
Ya ne mantıklısı ne mantıklısı son ders telaşlanmaları ters cevaplar koşa koşa sınıftan çıkma Sarp'ın arabasına binme Allah'ım kafayı yiycem.

× Arıyor-....

Telefona cevap verene kadar çoktan gitmişlerdi. Arayan muhittin abiydi. Taksiyi devralıcaktım.

Taksi genelde sabahları okul olduğu için gece şoförüydüm. Daha önce de dediğim gibi iş seçme lüksüm yoktu. Kardeşlerime bakmak zorundaydım. Asiye de evlere temizliğe gidiyor. Bu durum benim her ne kadar canımı sıksa da para lazım ömer diyip konuyu kapatırdı.

- Hoşgeldiniz nereye?

Müşteri- Merhaba hoşbuldum havalimanı lütfen!

Arabayı her ne kadar havalimanına sürsem de aklım da tek bir soru süsenin sarpla ne gibi bir işi olur. Bu soru sanki bütün beynimi ele geçirmiş gibi dönüp duruyordu. Saat kaç oldu insan bir kere merak edipte aramaz mı ya?

Müşteri-  Öğrencisin herhalde?

- Evet abi!

Müşteri- Helal olsun hem okul hem taksicilik zor!

- Kardeşlerim var bakmam gereken malum çalışmayana da ekmek yok.

Müşteri- Haklısın delikanlı! Annen-baban seninle gurur duyuyordur. Bu devirde böyle genç yetiştirmek de zor!

-Annemle babam vefat ettiler.

Müşteri- Başın sağolsun delikanlı!

- Sağolun.

Her ne kadar biyolojik annem ve babam olmasalar da beni bu yaşıma onlar getirmişti. Onlar bakmıştı. Durumumuz yine parlak değildi ama bize yansıtmamak için ellerinden geleni yaparlardı. Zaten öz ailem olmadıklarını öğrendiğim zaman yıkım olmuştu. Yıllardır anne baba de öz ailen bil sonra senin ailen olmadıklarını öğren.

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin