Süsen den..
Salak salak salak süsen salaksın işte, çocuğu öptün. Offf çok utanıyordum. Ömer'in yüzüne nasıl bakıcam ben ya, yok yok en iyisi hiç karşılaşmamak evet evet Ömer'i görünce yolunu değiştir. Elimi kalbimin üstüne bastırdım. Ritmi atışından daha hızlı atıyordu. Bu neydi şimdi böyle? Dur önce bir sakinleş uyu zaten geceydi ömerde bişey hatırlamaz. Salak mısın kızım ya sarhoş muydu ki unutsun. Offf naptım ben ya?
Sabah esneyerek uyandım. Hava güneşliydi. İnsanın içini ısıtacak bir güneş vardı. Bir an dün geceki an'ı hatırladım. Elimle yorganı kafama kadar çektim. Böyle şekilden şekile girerek dün gece yaşanmamış sayılmazdı. Gözümün önüne tekrar tekrar geliyordu. Bu hep böyle mi olacaktı peki?
Ömer den..
Bisikletle evin ihtiyaçlarını almak için markete gitmiştim. Annemle o kavgadan sonra iletişime geçmemiştim. Abim desen, selim abi abimle görüş günü ayarlamaya çalışıyordu. Bir ayarlasa benim içinde iyi olucaktı. En azından hali nasıl, paraya ihtiyacı varmı öğrenmiş olucaktım. Salak salak konuşma Ömer paraya ihtiyacı olsa paran varmı ki?
Eve geldiğimde süsenlerin evine baktım. Dün gece beni öptükten sonra kaçar gibi gitmişti. Beni öptü ne anlama geldiğini bile bilmiyordum. Beni öperken sadece durmuştum. Zaten öyle öpücük kondurup gitmişti. Yüzümdeki gülümsemeyi sonradan fark edince kendimi toparlayıp bisikleti yerine koydum.
Selim- Ömer? Daldın gittin.
Kahvaltı masasında otururken konuşulanlara dahil olmamıştım. Selim abi bana birşeyler söylemiş farkında bile değildim.
- Efendim abi?
Selim- 2 gün sonra sınavlar var. Çalışıyor musun?
- Çalışıyorum. Tekrardan sağol abi üniversiteye gitmek benim için bir hayaldi.
Ayla- Selim hayalini gerçekleştirdi. Şimdi sıra sende!
- Merak etmeyin.
Selim abi elinden gelenin fazlasını benim için yapmıştı. Ayla hanımın da dediği gibi bundan sonrası benimdi. Ayla hanım demişken gözü üzerimdeydi. Bunu biliyordum. Konuşmuşluğumuz yoktu. Arada böyle konuşurduk. Berk deseniz başka alemlere dalıp dalıp gidiyordu. Bunun da vardı bir karın ağrısı ama hadi bakalım. Yakında çıkar kokusu..
- Ben izninizi istesem bahçede yapılacak işler var. Afiyet olsun..
Masadan izin isteyip kalkmıştım. Bu kadar oturmak yeterdi. Bahçeye çıkıp ağaçların kuruyan dallarını kesecektim. Bu sabah gözüme çarpmıştı. Yan tarafdan sesler duyunca o tarafa bakışımı çevirdim. Süsen çıkıyordu. Hızlıca bahçe kapısından çıkmıştı. Bende ardından çıkarken çoktan arabasına binmiş gidiyordu. Dün gece yüzünden mi acaba? Pişman mı olmuştu.
Süsen den..
1 hafta sonra
Aradan geçen 1 hafta zaman hızlıydı. Bu süre içinde Tolga gelmiş. Hiç dilemediği özürleri dilemişti. Bunları önceden yapmalıydı. Araya gerçekten zaman girince insan daha bir uzaklaşıyormuş. Bu sürede tabi ailelerimiz öğrenmişti. Benim ailem biliyordu. Ama Tolga ailesine söylememişti. Şimdi onlarda öğrenmiş oldu. Annesi beni aramış konuşmak istediğini söylemişti. Kabul edip buluşmuştuk. Niye böyle olduğumuzu böyle bir şeyi beklemediklerini söylemişti. Bende olanı biteni anlatmış üstümden bir yük kalkmıştı.
Tabi 1 hafta içinde ömerle geldiğince karşılaşmamıştım. Ara sıra camdan bakıyordum. Ama yanına gitmiyordum. Hala yaptığımdan utanıyordum. Utangaçlık hissi geçmemişti. Ama okullar vardı. Okul demişken Ömer sınava girmiş yüzde yüz bursunu kazanmıştı. Derece bile yapmıştı. Gecenlerde yolda berki gördüğümde söylemişti. Tebrik bile etmemiştim. Ama adına çok sevinmiştim. Haftaya ise okullar vardı. Okulda nasıl görünmez olucam bilmiyorum.