Bölüm 40

784 190 3
                                    

Oy vermeyi unutmayın💜

Brianna artık Marcus'u özlemekten öylesine yorgun düşmüştü ki Marcus dışında biriyle sohbet etmek neredeyse tüm enerjisini alıyordu.

Lansman yaklaştıkça daha az görüşür olmuşlardı.

Bu durum Marcus'u en az Brianna kadar etkilemişti.

Herkese karşı öfkeliydi sanki. Çekimler uzadıkça uzuyor, saatleri sürekli belirsizleşiyordu.

Oysa şimdi ihtiyacı olan tek şey sevgilisinin koynuydu.

Nihayet net dönüş tarihi kesinleştiğinde Marcus gideli 26 gün olmuştu.

Hem doğumun bu kadar yakın olması hem Brianna'yı bu denli özlemesi Marcus'u sarsaklaştırmıştı.

Etrafında daha fazla kimseyi görmek istemediği bir an da Sarah ona bu gece çok büyük bir kutlama yapılacağını haber verdi.

Eski günleri çoktan unutmuş, Brianna'nın ve bir zamanlar Marcus'la birlikte oluşlarının hiç lafı açılmamıştı neyse ki.

- Sevgilim.

- Ah, Marcus. Aramanı bekliyordum.

- Biliyorum bebeğim anca fırsat bulabildim.

- Nasılsın?

- İyiyim sevgilim sen nasılsın?

- Sadece seni deli gibi özledim. Bu kadar uzun süreceğini hiç düşünmemiştim. Geleceğin günü iple çekiyorum.

- O zaman sana güzel bir haberim var.

- Ne?!

- Yarın saat 10 uçağıyla geliyorum.

Brianna bir süre sevincinden konuşamadı.

- Seni karşılamak istiyorum.

- Evimizde beklesen daha iyi olmaz mı? O kadar yol gelip bekleyeceksin bir de?

- Ama çok özledim.

- Bende öyle bebeğim ama en fazla yarım saatlik fark için kendini yormanı istemiyorum. Duncan ne zaman geliyor?

Duncan Brianna'nın yaklaşan doğumu için orada olmak istemişti.

Gerçi Brianna ona Marcus'la barıştığını anlattığında bir kere daha gelmişti. Ve Marcus'la şiddetli bir kavgaya tutulmuşları.

Sonuçta bu kavga Duncan'ın kırılan burnuna ve Marcus'un açılan kaşına atılan iki dikişle ve birbirini anlayan iki erkeğin yeni başlangıcına neden olmuştu.

- Bu akşam üstü doğrudan çiftliğe gelecek. Annen onun için yemek hazırlıyor. Yemekten sonra bizim eve geçeceğiz. Annene biraz ayıp oldu gerçi. O Duncan'ın çiftlikte kalmasını istedi, Duncan ise otelde, bende en doğru çözümün bizim ev olduğunu düşündüm.

- En doğrusu bu sevgilim. Bu gece için büyük bir parti planlamışlar, lansmandan sonra after parti gibi bir şey sanırım. Yani bu gece seni arayamayabilirim.

- Geç mi biter?

- Belli olmaz sevgilim. Seni uykusuz bırakmak istemiyorum. Hem Duncan da gelmişken ona ayıp olmasın.

- Peki nasıl istersen.

- Yarın ilk iş yanına geliyorum sevgilim.

- Büyük bir sabırsızlıkla bekliyor olacağım seni seviyorum.

- Ben daha çok seviyorum bebeğim.

Marcus telefonu kapatıp bir zorunluluk olarak gördüğü partiye hazırlanmaya başladı.

OYUNCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin