Bu hikayeyi sonlandırmak sanki bebeğimden ayrılmak gibiydi fakat artık zamanı geldi. Ben sahiden de çok sevdim bu ikisini. Aylardır yanımdaydılar, sesleri, gülüşleri, üzüntüleri beynimin içinde birlikte yaşıyorduk sanki. Size ne kadarını yansıtabildim bilmiyorum gerçi hala 10 kadar taslak kenarda duruyor fakat bu şimdiye kadar ki en sevdiğim çift oldu. Birbirlerine hataları oldu özellikle de Marcus'un fakat herkes aşkla sınavını bir şekilde vermesi gerekiyordu ve hiç aklımda olmamasına Marcus'un sınavı bu oldu. Yine de benim İtalyan Üzümüm alnının akıyla çıktı sınavdan. Umarım keyif alır ve oy vermeyi unutmazsınız. Okuyan herkese teşekkürler 🥰🥰
- Kocan geliyor Brianna, soyun güzelim.
Brianna gelen mesaja sırıtarak bakıyordu. Eve döndükleri şu son bir haftada Marcus inanılmaz değişmişti. Çok daha rahat ve çok daha sahiplenici bir adama dönüşmüştü ve sürekli kendisinden "kocan" diye bahseder olmuştu.
Brianna'nın babasını düğünün Marcus'un bahçesinde olması konusunda ikna etmek için epeyce uğraşmışlardı fakat sonunda Brianna'nın istediği gibi olmuş, Londra'dan ailesiyle birlikte dönmüşlerdi.
Ailesini hem daha rahat etmeleri hem de daha iyi tanımaları için Marcus'un annesinin evine yerleştirmişler, hazırlıkları da buradan organize etmeye başlamışlardı.
Brianna sır gibi sakladığı gelinliğini bulmuş ve aynı modelden bir de küçük kızına diktirmek için çalışmalara başlamışlardı.
- Işığım gelinliğini babana anlatmayacak mısın?
- Hayır baba, annem bunu senin bilmemen gerektiğini söyledi.
- Babalardan bir şey gizlenmez güzelim.
- Annelerin sözü de tutulur babacığım.
İnatçı kızı ser verip sor vermiyordu. Marcus eline bir şey geçmeyeceğini anlayınca vaz geçmişti.
Akşam olup eve döndüklerinde Brianna yorgunluktan arabadan zor inecek durumdaydı.
- Üzgünüm güzelim, kızım uyumasaydı seni kucağıma alırdım.
- Üzülme sevgilim ben başımın çaresine bakarım.
Odalarına çıktıklarında Marcus özenle Brianna'nın ayağına ve gerginleşen omuzlarına masaj yaptı, sonra onu pencerenin önündeki koltuğa oturtup eline de bir fincan sıcak çikolata tutuşturdu. Planları farklıydı bu nedenle de Brianna'nın yeterince rahatlamasını istiyordu. Sonra gelip onun hemen yanına oturdu ve onu kollarına çekti.
- Üç gün sonra resmen karım olacaksın karıcığım.
- Dilin alışsın diye mi sürekli bana karıcığım diyorsun?
- Benim dilim çoktan alıştı bebeğim fakat senin kulakların henüz alışmadı ve artık patronun kim olduğunu öğrenmen gerekiyor.
Marcus bilerek onun damarına basıyordu. Yüzündeki erkeksi sahiplenen ifadenin aksine gözleri haylazlıkla ve tutkuyla parlıyordu.
- Ne dersen de sevgilim düğünden önce seninle birlikte olmayacağım. Annelerimiz bunu oldukça uygunsuz buluyorlar.
- Aynı annelerimiz yıllar önce bebek yaptığımızı biliyorlar mı peki?
- Tabi ki, zaten bu hafta burada kalmama da bu yüzden müsade ettiler, Luna bensiz kalamaz ve sensiz de kalmak istemedi.
- Ne dedin?
- Şey anneannesi ve babaannesi onu bu gece orada kalmaya ikna etmeye çalıştılar fakat bebeğim kabul etmedi.
- Işığım babasının yarı yolda bırakmaz karımın aksine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUNCU
RomanceKapısının yavaşça açılıp kapanması ve sonra kilitte dönen anahtarın sesi Brianna'nın beklentiyle tüylerinin ürpermesine neden oldu. Marcus'un daha önceden giymesini istediği beyaz, mini geceliğini giymiş, kulağı kapıdaki seste heyecanla bekliyordu...