OYUNCU

Bölüm 32

Oy vermeyi unutmayın💜

Akşam yemeğini Marcus'un tüm itirazlarına rağmen Brianna hazırladı.

Tekrar gerçekten işe yaramak istiyordu.

Marcus her ne kadar istemese de elinden gelen bir şey de yoktu.

Mutfak adasına oturmuş, Brianna'nın yemekle uğraşmasını izliyordu.

Gerçi sırtı kendine dönük olmasa çok daha iyi olacaktı ama bu şekilde de manzara harikaydı.

- Anneme torunu olacağını söylememin sakıncası olur mu senin için?

Brianna, incelikle sorulan sorudan da bu durumu Marcus'un annesine anlatma ihtimalinden de rahatsız olmuştu.

Kızgınlarken aralarındaki durum daha idare edilebilirdi.

O zaman bir zamanlar birbirlerine aşık bir çift gibi- gerçi hala farklı hissetmiyorlardı ya- değil de eşitlermiş gibi davranıyorlardı.

Şimdi ne cevap verecekti ki?

- Ben henüz buna hazır mıyım bilmiyorum, sakıncası yoksa biraz daha bekleyebilir miyiz? Sorular soracaktır ve bu sorulara şu an için cevap veremeyebilirim.

- Nasıl istersen Brianna, bunun için seni zorlamayacağım.

Sonraki günler ikisi için de çok daha kolay geçmişti.

İçinde bulundukları duruma istemeseler de alışıyor gibilerdi.

Aralarında ki çekim olmasa ve yalnızca ebeveyn olduklarına biraz daha inansalar hiç sorunları kalmayacaktı.

Fakat öyle olmadığını ikisi de biliyordu.

Marcus üzerine düşen sorumlulukları zevkle yerine getiriyor ve Brianna'yı el üstünde tutuyordu.

Yanından bir an olsun ayrılmıyor, en ufak bir zorlamada hemen yardımcı oluyor.

Brianna'ya garip gelen ise kendisini aldatan bir adama göre fazlasıyla yalnız görünmesiydi.

Telefonu neredeyse hiç çalmıyor, eskiden olduğu gibi sosyal medyaya fotoğraf atmıyor, arkadaşlarıyla bile çıkmıyordu.

Hayatında birilerinin olabileceği düşüncesi içten içe endişelenmesine neden oluyordu.

Fakat sormayacaktı, soramazdı da.

Bahçede oturmuş bunları düşünürken arkasından gelen telefon sesi dikkatini dağıttı.

Marcus, elinde Brianna'nın telefonuyla yanına geldi.

- Duncan arıyor.

Bir an için endişeyle Marcus'a baktı. Duncan'a ne söyleyecekti şimdi?

Kadının yüzündeki endişeyi görünce Marcus, içeriye gitmek yerine hemen yanına oturdu.

Sözlü olarak endişesini gidermesine nasılsa izin vermeyecekti o da bunu varlığıyla giderirdi.

- Efendim abi?

- Neden şimdi abi diyorsun? Bir şey mi oldu?

- Hayır, Duncan karnımda örnek olmam gereken bir bebek var, o yüzden örnek olmaya çalışıyorum. Nasılsın?

- Ben iyiyim, sen nasılsın, küçük aşkım ne durumda?

- Küçük aşkında ben de gayet iyiyiz dayısı, biraz daha büyüdü gerçi.

- Çok iyi, hafta sonu için yanıma gelmek ister misiniz peki?

- Bu hafta sonu mu? - yardım ister gibi Marcus'a bakıyordu. Marcus başını iki yana salladı. Brianna da zaten gitmek istememişti abisine durumu anlatmak zorunda kalırdı ve bunu istemiyordu. Yine de bir sebep bulması gerekiyordu.-