slmmm
ne kadar fazla bolum atiom farkinda misiniz
biraz bunlarla idare etmeniz gerekebilir askolar yazililarşm baslio :(((neyse umarim hosunuza gider yorum yapamyi unutmayin seviniom
Hyunjin'in evini anlattığı kadarıyla kafamda canlandırmıştım. Büyük olduğunu biliyordum. Aşırı zengin gibi bir şeylerdi. Hyunjin'in evinin konumundan hoşlanmadığını da biliyordum. Issız bir mahalle gibi bir şeydi. Etraftaki bütün evlerde onun ailesi gibi insanlar yaşıyordu. Kimse dışarı çıkmıyor, komşuluk ilişkilerini genişletmeye falan çalışmıyorlardı.
Ama babasının korkunç kişiliğini de bildiğimden kafamda biraz fazla dramatize etmiş olabilirdim. Tam olarak perili bir ev beklediğimi söylemek doğru olurdu.
Fakat karşıma duran sadece parlak iki katlı bir evdi. Özenle kesilmiş çimleri olan bir bahçesi, bahçede dolanan bir de şirin köpekleri vardı.
"Evin hiç hayal ettiğim gibi değilmiş.'' dedim benim için arabanın kapısını açtığında. Elindeki şemsiyeyi açıp bana uzattı. Centilmen davranmaya çalıştığını fark etmiştim "Size anlatırken fazla abartmış olabilirim." Yanımızda duran şoförün duymaması için kulağıma eğildi "Ama inan bana, içerideki bazı kişiler tam hayalindeki gibi bir iğrençlik yaratıyor."
Baban yamyam çıkmadığı sürece artık hiç bir şeye şaşırmam Hyunjin. Evin nasıl bu kadar sempatik görünebilir???
Giriş kapısındaki ekrana bir şifre girdiğini gördüm. Çok lüks omg!! "Şifremizi görmek ister misin? Belki de bir ara gelip beni kaçırırsın falan??" Gözleri lütfen bunu kesinlikle yap der gibi baktığından güldüm. "Prensesi kaçırırsam suçlu olmaz mıyım?"
"Kesinlikle olmazsın."
Evin büyük bahçesinden geçerken bir süre konuşmadık. Ortam buram buram zenginlik kokuyordu şaka mı? (Hyunjin'in aşırı zengin olduğundan bahsetmeden duramayacağım maalesef)
"Köpek senin mi?" dedim üzerimize doğru gelen küçük şeyi fark edince. Benim baktığım tarafa döndü ve gülümsedi. "Evet. Bu evi biraz daha dayanılır yapan tek şey kendisi."
Tam adını soruyordum ki ne ara yanımıza ulaştığını anlayamadığım köpek pantolonumu çekiştirmeye başladı. "Aşko ben kedi insanıyım ya." dedim paçamı kurtarmaya çalışırken. Fakat aynı zamanda ıslanmamaya da çalışıyordum. Arabadaki diğer şemsiyeyi ıslanmasın diye şoföre vermiştik. İki koca adam tek şemsiyeye sığmak zaten zorken bir de küçük canavarın teki bana saldırıyordu.
Hyunjin gülümseyip şemsiyeyi elime tutuşturdu. "Kucak istiyor. Seni sevmiş olmalı."
"Pantolonumu yemeseydi ben de onu sevebilirdim."
"Bence ikiniz de kurulandıktan sonra onu daha çok seveceksin."
Gülümsedim. Fazla iddialı konuşuyordu. "Asla."
...
"Hyunjin bu şey gerçek mi şu tipe bak!" Hayranlığımı ifade ederken çıkardığım garip seslerle Kkami'nin (Hyunjin adını ben giyindikten sonra söylemişti) başını okşuyordum. Havluyla tüylerini kuruturken o kadar şirin gözüküyordu ki dayanamamıştım.
"Pantolonumu yemeseydi ben de onu sevebilirdim" dedi beni taklit ederken. Çok komiksin knk.
"Komik değilsin." dedim. "Bence öyleyim."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
lovers rock - hyunin
General Fictioniçine kapanık, arkadaşlarıyla problemleri olan jeongin, okula yeni gelen hyunjin ile tanışmasıyla hayatında yenilikler yapmaya karar verir - another day - slow update!! | hyunin düz yazı