26

262 39 117
                                    

mrb 🕴🏻
biri demis ki oldu
simdi soylesinler
rawr geri dondu

bol bol yorum yapin
hasta hasta yazdim

"Bana kimse öyle bir şey demedi."

Kaşlarını çattı. "Nasıl yani? Onlar heyecanla gidince Bayn Choi sana haber vermeye gittiklerini söylemişti."

Gülümsedim. Az önce heyecanla bundan bahsediyorlardı. Hyunjin, benim de bu işte olacağımı bilmeden kabul etmiş olabilirdi. Gerçi, kütüphane ile ilgili bir olayda yer almayacağımı düşünmelerş aptallık olurdu. Beni istemiyorlardı demekki. Bu işe en uygun kişi olduğumu bildikleri için söylemek istememiş de olabilirlerdi.

Sebep ne olursa olsun sonuç aynıydı. Onlardan değil de kendini bilmişin teki birinden öğrenmiştim. Artık alışmam gereken bir durumdu ama işte istesem de alışamıyordum bu duruma. Arkadaşlarımın bana arkadaş gibi davranmalarına ihtiyacım hala vardı. Yalnızlık geçmiyordu. Etrafımda insanlara ihtiyacım vardı.

"Söylemediler. Boş ver." Elimi uzattım. Kararımı vermiştim. Artık bu kadar çok düşünmeyecektim. "Jeongin ben, dediğin gibi. Memnun oldum Choi Soobin.''

Elimi sıktı. "Az önce uzattığımda sıkmamıştın. Ne değişti?"

Omuz silktim. "Hiç. Arkadaş olmaktan zarar gelmez."

Belki de gerçekten başka arkadaşlar edinme zamanı gelmişti. Sadece Hyunjin ve diğerlerine bağlı kalarak hatayı ben yapıyor olabilirdim. Onların benim haricimde bir sürü arkadaşları vardı. Jisung bazılarını Felix ve Beomgyu ile bile tanıştırmıştı. Benim içinse sadece onlar vardı. Acınası durumda olan bendim.

Zil çaldığında Soobin'e gülümsedim ve kütüphaneden çıktım. Merdivende biraz oyalanıp sınıfa girdiğimdeyse Felix hızlıca yanıma geldi. "Jeongin! Her yerde seni arıyorduk. Nerelerdeydin?"

Omuz silktim. "Kütüphanedeydim. Yeni biriyle tanıştım da çok eğlenceli biri fark etmedim zilin çoktan çaldığını." Eğer biraz bile arasalarsa kütüphanede olduğumu anlatılardı gerçi. Benim okulda kütüphane hariç gidebileceğim hiç bir yer yoktu. Felix başını salladı ve yerine oturdu. Söyleyeceği şeyi merak ediyordum ama sormayacaktım. Eğer isterse söylerdi. Yavaşça sırama oturdum. Sınıfta kim var kim yok diye bakarken gözlerim yine ona takıldı.

Hyunjin çatık kaşları ile bana bakıyordu.

Garipti. Bu dört ay boyunca benimle göz temasında bile bulunmaktan kaçınıyordu. Neye bu kadar sinirlenmişti de onu fark etmeme rağmen kaçırmıyordu gözlerini? Hyunjin bir şeye sinirlenmişti. O an yaptığım, ya da söylediğim bir şeye. Onu tanıyordum. Tavrından bir anlığına da olsa vazgeçip bana sinirini belli etmesinin başka bir nedeni olmazdı. Ona göz devirdim ve kitabıma döndüm. Göz ucuylaysa onu izlemeye devam ediyordum. Ben önüme dönünce o da benden bakışlarını çekmiş, gülümseyerek boşluğa bakmaya başlamıştı. İçimden küfürleri saydırıyordum. Bu inatçılığı ve aptallığı beni deli ediyordu. Madem sana göz devirmeme böyle şapşal şapşal, güzel ve şirince güleceksin niye aylardır benimle konuşmuyorsun lan?

Hyunjin dengesizce davranıyordu ve benim de dengelerimi bozuyordu.

Onu boşverip kitabıma devam etmek istemiştim ama çoktan odağımı kendisine çekmişti.

lovers rock - hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin