20

426 60 66
                                        

slm y
ben bu bolumu sevdim bi tik
ins siz de seversiniz
yorum yapin okiyim

hwangların evi, yağmurlu gün

Genç kadın ilaçlarını sessizce aldıktan sonra yatağına oturdu. Kocası kapının yanında dikilmiş, onu izliyordu. "Ne şirin bir çocuk değil mi Woo?" dedi kadın gülümseyerek. Eşi başını salladı. "Micha, dinlenmen lazım hayatım. İlaçlar uykunu getirmiyor mu?" Bayan Hwang başını salladı. "Ama Seoyoon beni merak etmiştir. Hem Hyunjin onu tanımıyor ki, ya kim olduğunu sorarsa. Dayısıyla tanışması gerekmez mi?"

Bay Hwang zorlukta yutkundu. Eşini bu halde görmeye dayanamıyordu. "Hyunjin iyi olacaktır. Merak etme." Eşinin yanına oturdu ve saçını okşamaya başladı. Oğlunun eve getirdiği çocuk hoşuna gitmemişti. Ama yapacak bir şey yoktu. "Sence Hyunjin resme Seoyoon'un da ilgisi olduğunu fark edince mi başladı?" dedi karısı. Sahi, diye düşündü Bay Hwang. Mijung bana Hyunjin'in yeteneğini bir arkadaşının keşfettiğini söylememiş miydi? Oğlunu eski okuluna okuması için göndermenin iyi bir fikir olmadığını biliyordu. Kesinlikle orada bir şeyler öğrenecekti. Öğrendikçe de gelip annesine soracaktı.

'Ona bu kadar sert davranmasaydım bana sorardı. İyi geçinen birer baba-oğul olabilirdik.'

Kafasını dolduran olumsuz düşünceleri kovmaya çalıştı. Başını göğsüne yaslamış karısına odaklanmanın daha iyi olduğunu düşündü. "Bilmiyorum hayatım. Şimdilik bırakalım beraber ders çalışsınlar olur mu?" Kumral saçlı karısı başını salladı. Bir süre ikisi de konuşmadı. Bay Hwang eşinin en sonunda uykuya esir düştüğünü sanmıştı.

"Woo?"

Bay Hwang gözlerini sıktı. Yıllar boyunca eşinin ilaçlardan sonra girdiği hüzünlü duruma alışmaya çalışmıştı. Fakat onun için hiç de kolay değildi. Tanıştıklarından beri şen şakrak olan, gülümsemesini asla kaybetmeyen Micha'sının büründüğü ifade kendini suçlu hissetmesine neden oluyordu. Kadın başını kaldırdı ve boş gözlerle kocasına baktı. "Efendim hayatım?" dedi titreyen bir sesle. Bu gün herkes fazla duygusaldı.

"Seoyoon derslerinde çok başarılı değil. Hyunjin ona notlarında yardım eder değil mi?"

"Eder tabii ki. Neden etmesin." Karısı iç çekti. Sıkkın görünüyordu. İlaçlar yüzünden değil. diye düşündü Bay Hwang. "O çocuğa annelik yapamadım..." Başını tekrar yanında güvenli hissettiği tek kişinin göğsüne yasladı. "Annem gibi olmaktan korktum, ama daha da kötü oldum. Woo," Bay Hwang o an gözlerine inanamadı. Karısının gözleri hüzünle dolmuştu Eşinin ilaçların etkisindeyken duygularını gösterdiğini hiç görmemişti. İstemese de karısının iyiliği için yıllardır içmesine ve gittikçe daha durgun, duygusuz bir hale gelmesine neden olan ilaçlar, bu gün işe yaramamıştı. 'O çocuğu gördü diye olabilir mi?' diye düşündü. Gerçekten sadece ölen küçük kardeşine fazlasıyla benzeyen bir çocuk gördü diye karısı iyileşmeye başlıyor olabilir miydi?

"O da gitmez değil mi? Hyunjin beni bırakmaz. Sen de bırakmazsın. Keman bile beni bıraktı. Lütfen Hyunjin bırakmasın."

"Micha..." Bay Hwang ne diyeceğini bilememişti. Tekrardan zorla yutkundu. Karısının pişmanlıklarını dinlemek kendisine de hatalarını hatırlatmıştı. "Hyunjin seni neden bıraksın?" dedi karısının saçlarını okşarken. Saçlarını okşaması hep onu sakinleştirirdi. "Ona ikimiz de kötü davrandık. Ama Hyunjin, annesinin güzel kalbini almış. Seni affedeceğine eminim." Micha burnunu çekti. "Affeder mi dersin?"

Bay Hwang gülümsedi. "Tabii ki affeder. Sen sadece onu korumak istemiştin."

'Bense sadece seni korumak istemiştim. Bunun için Hyunjin'i gözden çıkardım.'

lovers rock - hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin