SLMMMM nbr
umarim hosunuza giden bir bolum olur yorum yapmayi unutmayin
<3333Hayat gerçekten tesadüflerle doludur. Jisung'un yarışma için aradığı çocukla bir anda arkadaş olmam tesadüftü. Minho'nun Seungmin'le tanışmaları ama kötü bir başlangıç yapmaları da tesadüftü. Jisung Felix ve benim aynı sınıfa düşmemiz de tesadüftü.
O kadar çok tesadüf oluyordu ki bir süre sonra bu tesadüflerin aslında planlanmış olduğunu düşünüyordunuz. Sanki bütün kaderiniz birinin tek bir kelimesine bağlıymış gibi. Bir kitabın ya da çizgi romanın içinde tekrar uyanan insanlarla ilgili bir sürü kurgu okumuştum. (Çoğu yine çizgi romandı) Bu karakterler genelde kaderlerini değiştirmeye çalışırlardı. Gerçi bunu gelecekte başlarına gelenleri bildikleri için de yapıyor olabilirdiler.
Ben öyle düşünmüyordum. Evren herkese seçme şansı vermezdi. Yani, o baş karakter kendi geleceğini değiştirdi diyelim. İçinde düştüğü çizgi romanın bütün karakterlerinin hayatlarını ona sormadan değiştirmiş olmaz mıydı? O yan karakterlerin hiç birine seçim hakkı sunulmamıştı. Onlar hala yan karakterdi ve değiştiremedikleri bir kadere sahiptiler. Kendi seçiminin başkalarını ne hale soktuğunu kimse düşünmezdi. Ana karakterler asla düşünmezdi.
Eğer kaderin ipleri bana verilseydi, onlarla asla oynamazdım. En sonunda acılı bir ölümle karşılaşacağımı bilsem bile. Başka birinin kaderini nasıl olur da kafama göre değiştirebilirdim? Daha sabahları hangi renk çorap giyeceğine tek başına karar veremeyen birine göre çok fazla sorumluluk üstlenmiş olurdum.
Gerçi, Chan'la öğle yemeğine çıktığımda da nedensizce fazlasıyla baskı altında hissetmiştim. İçimden bir ses inatla ona Jisung'tan bahsetmem gerektiğini söylüyordu. Ama fırsat bulamıyordum ve utanıyordum da.
"Köfte yiyelim." dedim okul bahçesinden çıkınca. Uykusunu aşmış gibiydi. "Daha önce hiç buralarda köfte yemedim. Sen biliyor musun bir yer?" Güldüm. Ağıma düştün Chan adamı.
"Biliyorum ben gel."
O peşimden yürürken ben de heyecanla ona yeri gösteriyordum. "Şu merdivenden iniyoruz. Yan dükkanda da ev yemekleri var orası da güzel."
Beni gülümseyerek dinliyor, gösterdiğim yere bakıyordu. Uzun zaman sonra anlattıklarımı böyle ilgiyle dinleyen biriyle karşılaşmıştım. Gerçi, Hyunjin ve Minho da beni dikkatle dinlerlerdi. İkisiyle de yeni tanışmıştım. Bu iki ay boyunca hayatımdaki değişikleri hatırlayınca gülümsemeden edemedim.
İkimiz boş masalardan birine oturduk. "Seni daha önce okulda nasıl oldu da görmedim emin değilim." Güldüm. "Sınıfımdan çok çıkmıyorum. Arkadaşlarım bana yetiyor."
"Arkadaşlarınla da tanışmak isterdim aslında. Kesin senin gibi kafadar kişilerdir."
İşte tam zamanı Jeongin. Jisung'tan bahset!
"Aslında-"
"Jeongin?" Başımı çevirdim. Hyunjin ve Changbin Hyung bana ve Chan Hyung'a bakıyordu.
hyunjin
"Hyunjin, Changbin Hyung," Jeongin karşısında oturan yeşil saçlı çocuğu gösterdi. "Bu Chan Hyung. Bu gün kütüphanede tanıştık. Öğle arası da beraber yemek yemeye karar verdik."
Başımı salladım. Aslında Changbin bu gün beni ziyarete geldiğinde ona direkt Jeongin'in yanına ziyarete gitmeyi teklif etmiştim. Fakat kütüphanede suratsız bir çocuk sadece ilgilenmediğinden nereye gittiğini sormadığını söylemişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
lovers rock - hyunin
General Fictioniçine kapanık, arkadaşlarıyla problemleri olan jeongin, okula yeni gelen hyunjin ile tanışmasıyla hayatında yenilikler yapmaya karar verir - another day - slow update!! | hyunin düz yazı