37 -Teklif-

1.2K 55 15
                                    

''Gördüğün gibi iyiyim, dinlenmeye ihtiyacım var o yüzden artık gidersen çok iyi olacak.'' Dedim donuk bakışlarımı Tarık'a yönlendirirken. Geleli beş dakika oldu ama sanki beş saat olmuş gibi boğulmuştum. Onu görmek bana hiç iyi gelmiyordu çünkü.

''Seni tekrar kazanmama neden izin vermiyorsun ? Deliye döndüm sana bir şey oldu diye! Bu özel kuvvet askeri hayatında oldukça böyle şeyleri değil ayda bir, her hafta yaşayacaksın biliyorsun değil mi?'' Evet bunları yaşama sebebim Turan olabilir ancak Turan'ın suçunun olduğu bir durum yok. Onu ben seçtim, onu her şeyiyle seçtim. Bunlar başıma gelecek şeylerse Turan olmadan da gelecek. 

''Ne yapmayı önerirsin ? Senin gibi bir terörist ile sevgili olmaya devam edeyim ve bu sayede teröristlerin saldırısına uğramayayım öyle mi?'' Sertçe yutkunmuştu. ''Beni kazanamazsın Tarık. Beni tamamen kaybettin ve pes et artık.'' Diye ekledim ve bakışlarımı kaçırdım.

Biz çok güzel ve özel zamanlar geçirmiştik birlikte. Ben tek bir gün bile Tarıksız kalacağımı düşünmezdim. O benim çocukluğumdu bir kere. Her şeyi birlikte öğrendik, beraber büyüdük ve beraber geliştik. Yanında kaygının k'sini hissetmezdim. O yüzden onun yerini dolduracak birisinin olabilme ihtimali bile aklıma gelmezdi. 

Tarık ve Vera. Bütün herkes bu iki isimi tek bir isim gibi bütünleştirmişti. Vera denilince akla Tarık, Tarık denilince de Vera geliyordu. Ama şimdi o günleri düşündükçe keşke bunca güzel yıllarımı onunla değil de Turan ile geçirseydim diyorum. Keşke hayatıma daha önceden dahil olabilmiş olsaydı diyorum ama bunun mümkünatı olmuyor bu saatten sonra elbette. Bu yüzden olmuşu arkada bıraktım ben, odaklanmıyorum geriye ve Tarık'a. Keşke olmasaydı ama oldu, yapabileceğim hiçbir şey yok. Ben şu an'a odaklanmalı, şimdiki zamanla meşgul olmalıyım. Ben şu an çok güzel bir adama aşığım ve o Tarık'ın yerin dolduran birisi değil bambaşka tertemiz bir yerde duran birisi.

''Bu kadar yeter. Çık git.'' Düşüncelerimi odanın kapısının açılma sesi ve ardından Turan'ın sert cümlesi dağıtmıştı. Kasık çenesi ve koyulaşan gözleri sinirini anlamam için yetiyordu. Onun sinirlenmesini bile istemiyorum. Sadece gülsün ve o maviler lacivert olmasın, hep mavi kalsın istiyorum.

Tarık hiçbir şey demeden odadan çıktığında bu sessizliğine bir miktar şaşırsam da pek üstünde durmamıştım. Yeter ki gitsin, ne şekilde çekip gittiği gram umrumda değil çünkü. Umarım aynı sessizlikle hayatımı da en kısa sürede terk eder ve beni rahatlatır.

''Ne diyor?'' Turan merakla sorusunu sorup yatağın kenarına oturduğunda iç çektim ve elini tuttum.

''Boş. O yüzden konuşmanın pek de mantığı yok,ağzımı onunla yormak istemiyorum.'' Dediğimde anlayışla başını sallamıştı. 

''Leyla olayıyla ilgili bir şeyler sormak aklıma gelmedi.'' Diye ekledim. Gerçekten unutmuştum o olayı, ani bir şekilde başıma böyle şeyler geldiği için hiç o konuya odaklanamamıştım.

''Şu an umrumda değil Vera.'' Tüm ciddiyetiyle konuştuğunda yutkundum. ''Leyla veya onunla ilgili hiçbir şey umrumda değil. Terörist olduğunu bildiği halde görüşüyorsa bu onun problemi olsun, bulaşmak istemiyorum ve sen bu haldeyken başka hiçbir şey düşünmek de istemiyorum.'' Burukça gülümsedim ve usulca elini okşamaya başladım.

''Pekala.. Karamsar şeylerden uzak duralım bencede. Ama artık iyi bir psikoloğa ihtiyacım var, o yüzden buradan çıkınca ilk işimiz bana uzman bir psikolog bulmak olsun.'' 

''Bencede, kolay şeyler yaşamadın ve senin ruhunun en ufak bir huzursuzluk yaşamasını dahi istemiyorum. Orası ben oldukça huzurlu olmalı, bu yüzden destek alman çok iyi olacak. Ben de zaten profesyonel desteğin bonus desteği olarak yanındayım biliyorsun.'' Gözlerimi doldurtmayı başarıyordu! Böyle tatlı oldukça ben ona daha da aşık oluyordum gerçekten.. 

TURAN-I VERAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin