23 -Kamp-

3.1K 164 14
                                    

Öncelikle bu kadar uzun süreli bir ara için hepinizden özür diliyorum,inşallah bir daha arayı bu kadar uzun tutmayacağım.İyi okumalaar :)

''Yani sen o çocuğu kabul ettin ve sözlenmelerini mi istiyorsun?'' Annem şaşkın bakışlarını babama yöneltince bacak bacak üstüne atıp arkma yaslanmıştım. Şu an ikisi tartışıyor ve beni evleniriyorlar ama tamamen benim fikrim alınmadan oluyor her şey..

''Evet,bir tane evladım var ve mutluluğu için her şeyi yaparım.'' Dedi babam ve ceketini üzerine geçirip ayağa kalktı. Onlar hala abimi bilmiyorlardı,abim söylememi istememişti ve ben kendimi resmen zor tutuyordum.

''Bir tane evladın falan yok,unuttuğun bir oğlun var senin ! Neden bu kadar rahatsın ?'' Eyvah,işte şimdi kıyamet kopacak hissedebiliyorum. Annem abimi doğal olarak özlüyor ve babamın onu silmesini hazmedemiyor.

''Seninle bu konuda tartışmak istemiyorum.Senin bir oğlun olabilir,iki evladın da olabilir ancak benim tek bir evladım var;o da Vera. Onun yeri herkesten değerli,herkesten.'' Babam öfkeyle ayağa kalktı ve sehpadaki anahtar ile telefonu alıp bahçeden uzaklaştı.

Babamın bana olan sevgisi hoşuma gidiyordu,beni değerli hissettirmesi ve gerçekten benim için herşeyi yapabilecek olması beni sevindiriyordu ancak abimi yok sayması da bir o kadar üzüyordu beni işte. Çünkü her ne olursa olsun onun ilk evladıydı. Hem annem de haklı,o kadar büyüttüğü evladını babam yüzünden göremiyor. Annem birkaç kere abimle telefonla görüşmüştü ama çok eskiden yani ilk gittiği zamanlarda. O zamandan beri yüreğinin bir yanı hep yaralı,buruk.

''Ağlama anne.'' Anneme yaklaşıp kollarımı ona sardım,o da hıçkırıklarını serbest bırakıp bana sarılmıştı. Bu halini gördükçe abimin aslında burada olduğunu ona söylemek istiyorum ama ağzımı kapalı tutmak zorundaydım.

''Ben biraz anneannene gideceğim.'' Dedi annem ve benden ayrılıp yaşlarını sildi.İtiraz etmedim çünkü annemin ne zaman canı sıkılsa anneanneme gidip kafasını dağıtır,telefonuna da cevap vermez.Zaten anneannem onun yanında telefona dokunmasına izin vermez. Biraz gidip kafasını dinlesin,şu an ona başka bir şey iyi gelmeyecek çünkü.

Annem bahçeden salona ilerlerken bende titreyen telefonumu elime aldım.Dudaklarım keyifle kıvrılırken büyük bir mutlulukla Turan'ın mesajını açtım.Onu yine çok özlemiştim ve artık görüşmek istiyordum! Neredeyse iki gündür sesini bile duymuyorum bu kadarı yeterliydi benim için çünkü cidden dayanamıyorum ve hemen özlüyorum. Yani aslında dayanırdım ama ne zaman operasyona gideceği belli olmuyor bu yüzden büyük operasyonlar çıkmadan onu görebileceğim kadar görmek istiyorum.

Turan:

Güzelim


Ben:

Sevgiliim

Bana 'güzelim' diye hitap ettiği zaman dünyanın en şanslı insanı gibi hissediyorum kendimi nedense. Yani bilmiyorum ama bu kelime aşırı aşırı hoşuma gidiyor,haddinden fazlasıyla hemde.

Turan:

Özledim,neredesin?Görüşelim.

Ayy yemin ederim ben de özledim,sen istersin de görüşmez miyiiiim??

Ben:

Ben de :((( evdeyim şu an,nereye geleyiim??


Turan:

Geliyorum almaya,on dakikaya hazır ol.

On mu?On dakikaya nasıl hazır olabilirdim ki? Hızlıca oturduğum yerden kalktım ve odama doğru koştum.Üzerimde değiştirilecek bir şey yoktu ama biraz makyaja ve süse ihtiyacım vardı.Bu kadar da bakımsız karşısına çıkmak istemiyordum.Zaten makyajı hafif yaparım,saçımı da örerim yeterli abartmaya da gerek yok.Doğal bir süslenme istiyorum yani.

TURAN-I VERAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin