31 -Kaçamak-

1.3K 67 21
                                    

Annem ile ağabeyimin bağı çok başkaydı. Bu bağı hiç kıskanmadım çünkü annem ona olan bağlılığından sebep beni göz ardı etmedi. Ağabeyimin bağı hepimiz ile farklıydı aslında. Babam hepimizden daha gaddar olmuştu sadece. Ama ben onları barıştıracaktım,nasıl olsa annem şu an itibari ile ağabeyimi öğrenmiş bulunmaktaydı. Gerisinin çorap söküğü gibi geleceğine eminim. Hiçbir evlat ailesine,hiçbir aile de evladına küs kalamaz. En ağır hatalar bile affedilir gider. Yeter ki sevgi olsun arada.

Annem ilk başta bayılacak sanmıştık ama sadece ağlamıştı. Sonrasında da tabii ki sarılmacalar ve ağlamalar devam etmişti. Ağabeyim her ne kadar bunu istememiş olsa da annemi gördüğüne ne kadar mutlu olduğu çok belli oluyordu. O sadece ortalık karışmasın diye istememişti zaten yoksa kim annesine hem bu kadar yakın olup hem de bu kadar uzak olmak isterdi ki?

Ağzıma bir tane cips atıp düşüncelerimden sıyrıldım. Turan kaynayan çay suyunu demliğe boşaltırken ben de bardakları tepsiye dizmiştim. Annemle ağabeyim içeride bolca hasret gideriyorlardı,bize de çay demlemek ve çerez hazırlamak düşmüştü işte. Ben bu ortamdan fazlasıyla sıkılmıştım ama. Turan beni kaçırsa ne kadar güzel olurdu.. Birlikte şöyle uzaklaşsak,kaçamak yapsak.. Belki beni biraz Sapanca taraflarına falan götürür? Gerçekten uzaklaşıp kafa dinlemeye çok ihtiyacım var.

''Turan?'' Dedim tepsiyi hafifçe kenara ittirirken.

''Hı?'' Tüm dikkatini çay'a vermiş özenle çay demlerken bana cevap vermişti. Rizeli işte. O varken çayı başkası yapamıyor ve cidden bir sanat işi yapar gibi o çayı demliyor. Onu cidden takdir ediyorum.

''Biraz kaçalım mı? Sapanca'ya falan ? Böyle 1 gececik..'' Dedim dudaklarımı büzerek. Birkaç saniyeliğine bana bakıp çay sanatına geri dönmüştü.

''Hemen şu an mı?''

''Evet.. Annemle ağabeyimin kavuşma duygusallığını daha fazla izlemek istemiyorum.'' Dedim yanaklarımı şişirirken. ''Ve artık seninle baş başa kalmak istiyorum.'' Diye de ekledim sırıtarak.

''Sana hayır diyebeleceğimi düşünüyor musun?'' Nihayet sanatı bitince bana dönerek konuşmuştu. Heyecanla el çırpıp boynuna sarıldım ve yanaklarına bir sürü öpücükler kondurdum. ''Tamam tamam dur! Geceye sakla öpücüklerini.'' Dedi gülerken.

''Seve seve.'' Dedim kıkırdarken. ''Biraz daha annemlerle oturalım,sonra kaçarız.'' Dediğimde de başını sallamıştı. Heyecanla elini tuttum ve birlikte salona doğru yürüdük.

Annem ağabeyim'i dizlerine yatırmış saçlarını okşuyordu. Bu kareye gülümseyip içimden de şükretmiştim. Annem çok zor zamanlar geçirmişti. Ben de ağabeyimsiz zor zamanlar geçirdim ama bundan en çok annem etkilenmişti ve bu kavuşmayı en çok da o hak ediyordu. Bu çat kapı misafirliği gerçekten çok iyi olmuştu. Bana her ne kadar kızacak olsa da... Ama bu noktada benim suçum yoktu biliyorsunuz.. Tüm suç ağabeyime ait. Ben ona ısrarla söylemem gerektiğini söylemiştim ama o da ısrarla söyletmemişti. O yüzden burada benim hiçbir suçum yoktu işte.

Koltukta arkama yaslanıp bacak bacak üstüme attım ve Turan'a dönüp uzaktan ona minik bir öpücük gönderdim. O da aynı şekilde uzaktan bir öpücük yollayıp nazikçe yanağımdan bir makas almıştı. Hihihi bu çok mutluluk verici oluyor..

''Baban bunu bilmeli.'' Annem konuşunca hızlıca kafamı ona çevirmiştim ki aynı hızla ağabeyim de kafasını annemin dizlerinden kaldırmış ve sinirle anneme bakmaya başlamıştı.

''Onun bunu bilmeye hakkı olduğunu düşünmüyorum. Bilse bile onu görmek istemeyeceğimi bildiğini zannediyordum anne.'' Dedi ağabeyim yükselen sesiyle. Sanırım biz hiç oturmadan bu kaostan kaçsak çok daha cici olacaktı.

TURAN-I VERAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin