22.Bölüm -Abi-

3.3K 169 23
                                    

Merhaba. Önecelikle aylardır yazmadığım için hepinizden özür dilerim. Bir süre kendimde değildim ve yazamadım. İlham olmadan yazınca da bölüm kötü oluyor,bunun için hiç o işe girişmedim. Ama inşallah bu sefer aylarca beklemeden yazacağım. Seviyorum sizi,iyi okumalar ❤️

Ne hissettiğimi,nasıl hissettiğimi kestiremiyordum. İliklerime kadar nefret ettiğim herif serbest bırakılıp her gün karşıma çıkacaktı. Onu tanıyorum,pes etmeyip kendini affettirmek için her boku denerdi.Bunu istemiyordum işte,onu her gün görmek hele de bana yapışmış bir şekilde görmek istemiyordum. Ben onu silmiştim ki,bitmişti her şey. Şimdi neden hayat yine bir şekilde onu benim karşıma sürüklüyor? Delirmemek işten değildi cidden..

Dolu gözlerimle Turan'a döndüğümde oturduğu sandalyeyi sertçe itip ayağa kalkmıştı ve masanın etrafını dolanıp yanımdaki sandalyeye oturdu. Ona döndüm ve ellerimi tutmasına izin verdim.

"Yanındayım. Eğer sana istemediğin halde tek bir adım dahi atarsa yemin ederim onu yeniden içeri tıkmak için her şeyi yaparım. İçini ferah tut,duydun mu ?" İşte hayatımdaki en güzel şey konuşmuştu. Başka adam olsa şu an belki de elli kere kendini düşünür,kıskançlık krizlerine girerdi ama o bunu yapmak yerine beni düşünüp,benim yanımda oluyordu..

"Sen benim hayatımdaki en güzel şeysin biliyor musun?" Bir elimi yanağına koyup usulca yanağını okşarken konuşmuştum. İçtenlikle gülümseyip elimi tuttu ve avuç içime küçük bir buse kondurdu.

"Vera." Bütün büyülü an babamın tok sesiyle son bulunca elimi Turan'ın yüzünden çekip sesin geldiği yöne,arkama doğru döndüm. Babam sert bakışlarıyla bir süre bize bakıp daha sonradan yanımıza yaklaşmıştı.

"Baba?" Dedim ve Turan ile birlikte ben de ayağa kalktım. Turan babama elini uzatıp selam vermişti,babamın karşılık vermeyeceğini düşünsem de beni yanıltıp karşılık vermişti. "Otursana baba." Dedim titreyen sesimle. Turan'a yanlış bir şey diyecek diye ödüm kopuyordu çünkü.

"Oturalım bakalım." Dedi ve karşımıza geçip sandalyeye yerleşti. Biz de Turan ile kısa süre birbirimize bakıp yerlerimize oturduk. Babam masaya gelen garsona kahve siparişi verdikten sonra arkasına yaslanıp iç çekti. "Nasılsın Turan?"

"İyiyim,siz?" Turan cevap verince masanın altından dizinin üstündeki elini tuttum.

"İyiyim.. Sizi burada yakalamam iyi oldu,konuşmak istiyordum." Al işte. Yine saçma sapan şeyler diyip Turan'ı kızdıracaktı.

"Ne konuda ?" Dedi Turan kaşları çatık babama bakarken.

"İlişkiniz konusunda." Rahatsızca yerimde kıpırdanıp elimle alnımı ovaladım. Umarım işler kızışmazdı.. "Vera ben tek evladım. Bir baba için kız çocukları çok özeldir,tıpkı bir elmas gibidir. Onu koruyup kollamak,tehlikelerden sakındırmak da benim görevim. Hayatına bir kere birisi girdi,koruyamadım şimdi daha temkinli olmak zorundayım." Sertçe yutkundum ve bakışlarımı Turan'a yönelttim.

"Ona zarar verecek birisi değilim."

"Bunu bilemem. Seni o kadar iyi tanımıyorum,ama sana güveniyorum." Gözlerim yuvalarından çıkacaktı şimdi! Şaşkınca babama döndüm ve öylece şapşal şapşal ona bakındım. Yani şimdi babam Turan'ı onaylıyor muydu ? Allah'ım sana şükürler olsun! "Çünkü sen bir Türk askerisin." Rahat bir gülümseme takındım ve Turan'ın elini hafifçe sıktım.

"Teşekkür ederim,güveninizi boşa çıkarmayacağıma emin olabilirsiniz." Dedi Turan arkasına yaslanırken.

"Babacım,teşekkür ederim." İçten bir gülümsemeyle babama ne kadar minnettar olduğumu belli etmiştim, o da bana sıcak bir gülümsemeyle karşılık vermişti.

TURAN-I VERAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin