15 -Tehlike-

3.6K 185 10
                                    

Bela çekiyorum ben. Sadece bela değil,olumsuz ne varsa bir mıknatıs gibi hepsini üzerime çekiyorum. Dizilerde askerlerin hayatına giren kadınların başına hep bir şeyler geliyor ya da ölümle burun buruna geliyorlar mutlaka. Benim de şu an onlardan farkım kalmamıştı.

"Beş cm daha yaklaşırsan basarım düğmeye!" Dişlerimi sıkıp gözlerimi sıkıca yumdum ve boğazımdaki kolu ittirmeye çalışmaya devam ettim.

Sadece iki dakika önce manyağın birisi canlı bomba diye bağırıp her yeri birbirine katmıştı. Turan da ben ne olduğunu kavrayamadan yerinden sıçramış ve anında adamı seçebilmişti. Tabi hemen silahına sarılıp ona nişan alınca adam patlatamadı. Korktuğu belli oluyordu,eğer korkmasa patlatırdı. Sonuçta sıksa da sıkmasa da ölecek ama bu adam korkuyor.

Turan'ın hamlesine karşılık beni rehin alabilmişti. Herkes koşuşturduğundan birkaç kişi ve biz kalmıştık sadece. Turan'da patlatmasın diye mecburen beni rehin vermişti. Korkuyor muyum? Altıma sıçacak kadar çok korkuyorum. Karnımda bir canlı varken korkmamam imkansız. Kendim adına değil onun adına korkuyorum.

"Bak eğer teslim olursan sana yardım edeceğim. Seni kandırıyorlar,tek dertleri masumları öldürtecek birini bulmak!" Dedi Turan adamın gözlerine dikkatle bakarken.

"Masumları öldüren Türklerden başkası değil. Kürtleri katleden bir toplumun askerine teslim olmam ben." Hepsinin kafalar pırıl pırıl maşallah. Herkese söyledikleri yalanı bu adama da söylemişler çok belli.

"Kürtleri katletmek mi? Sana söyleyecek başka yalan bulamamışlar belli. Adın ne senin?" Korkuyla iç çekip titreyen elimi karnıma götürdüm. Belki hamile olduğumu söylersem beni bırakırdı. Ne bileyim hiç mi çocuğu olmadı bunun? Halden anlaması lazım.

"Baran." Baran..Ağabeyimin adıydı Baran ve bu hayatta kulağa en güzel gelen erkek ismiydi benim için.

"Bak Baran onların derdi siz değilsiniz. Eğer gerçekten dertleri siz olsaydınız kendi topraklarında yaşayanların da canına kıymazlardı. Sen ilk değilsin,son da olmayacaksın. Tek istedikleri ölmeniz. Onlar değil,siz ölün;bunu istiyorlar. Hiç sana iyi davranıldığını gördün mü? Hiç sana ölmemen için çabaladıklarını gördün mü? Hiç birilerinin hayatını kurtardınız mı?" Çenem titrerken başımı yana çevirip Baran denen adama baktım. Öylece Turan'a bakıyordu.

"Biz masumlar ölmesin diye varız. Siz ölün,ya da kürtler yaşamasın diye değil. Bak bu ülkede birlik içinde yaşıyoruz,neden barış adı altında toplanmaya çalışıyorlar hala? Asıl istedikleri barış değil de ondan. Asıl istedikleri burayı karış karış ele geçirip sadece kendilerinin nefes alması." O kadar güzel konuşuyordu ki böyle bir adama aşık olduğum için şükrediyordum. İyiki benim karşıma çıktın,iyiki..

"Siz savaş istiyorsunuz! Biz barış istedikçe savaşı siz açıyorsunuz! Bana maval okuma asker. Karımı öldürdünüz siz benim,hiçbir suçu yokken öldürdünüz. Örgütle bir işi bile yoktu ama onu evde ölü buldum." Şimdi anlaşıldı öfkesi.

"Kim dedi sana bunu?" Bu arada çaktırmadan bir iki adım yaklaşıyordu.

"Örgütten biri görmüş. Kimin dediğinin ne önemi var ?!" Boynumu daha çok sıkınca ağzımdan ufak bir hıçkırık kaçmıştı. "Şimdi ben de kendimle birlikte karını patlatacağım." Diye ekleyince sertçe yutkundum ve ağlamaya devam ettim.

"Biz kimseyi bize tehdit oluşturmadığı sürece öldürmeyiz. Sence sana neden sıkmıyorum? İstesem şuracıkta ölürsün. Ben basit bir asker gibi gözükebilirim ama tahmin ettiğinden daha nitelikliyim. Bizde önce hukuk işler,kanun işler. Belki pişman olursunuz diye her şeye rağmen şans verilir. Senin gibi çok tutukladım ben,hepsi ağlaya ağlaya pişmanlık sözcükleri döktü savcıya. Bizle işbirliği yapanlar dışarıda,yapmayıp hainliğe devam edenlerse içeride. Tarafını seç Baran." Böyle olmayacak. Bu adam güzel sözle anlamayacak hiçbir şeyi.

TURAN-I VERAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin