Bölüm 8

19 5 0
                                    

Bölüme geçmeden önce şu yıldıza bir dokunursanız sevinirim. Keyifli okumalar... 

🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪

 Saat gece yarısını geçeli çok olmuştu. Artık ne köpek sesleri geliyordu, ne de başka bir canlı belirtisi.

Tepemizde ara sıra gidip gelen sokak lambasının cızırtısı ve hafifçe esen yelden başka hiç bir şey...

Bir süre bankta sadece boş bir şekilde oturduk ikimizde.

Ne Luka bir şey sordu, ne de ben bir şey söyledim. Sessizliği bozan ise yine merakına yenik düşen Luka olmuştu.

- "Anlatacak mısın artık Gwen?" Olumlu anlamda başımı salladım ve derin bir nefes aldım.

- "Brad ile ilk tanıştığımız zamanı hatırlıyor musun?"

- "Bardaki o geceyi mi?" Onaylar anlamda başımı salladım. Ellerimi dizimin üstünde birleştirmiş, o lanet olası geceyi düşünüyordum.

- "Evet hatırlıyorum. Brad'in sana çıkma teklifi ettiği gece"

- "İşte o geceden sonra oldu her şey"

- "Nasıl yani?"

- "Brad asla beni gerçekten sevmedi Luka, hep bir birliktelik istedi benden ve ben her onu reddettiğimde sinirlendi. Çıktığımız süre boyunca sürekli kavga ettik ve bir gün Brad yine aynı konuyu açınca dayanamadım. Ayrılmak istediğimi, bunun ikimiz için de en iyisi olacağını söyledim"

- "Ama çıkmaya devam ediyordunuz"

- "Brad yüzünden, asla kabul etmedi ve ayrılmak istemediğini söyledi. Ölümünden bir hafta önce zaten ayrılmıştık ama belli ki herkese hala beraber olduğumuzu söylemiş"

Luka hiçbir şey söylemeden öylece yüzüme bakıyordu. Başımı sweatshirt ümün eteklerine çevirdiğimde soluk almakta zorlanmaya başlamıştım.

- "Olaydan bir gün önce evimin önüne gelmişti elinde bir sürü ıvır zıvırla. Güya özür dilemek içinmiş. Kabul etmedim ve ona orada ondan nefret ettiğimi, bir daha karşıma çıkmamasını söyledim ve kapıyı yüzüne kapattım. Ertesi gün akşam, havanın karadığı bir ara markete çıktım ve bir kaç şey aldım. Buzdolaplarının o tarafa gittiğimde rafların arasında Brad'i gördüm. Siyah bir kapişonu başına geçirmiş beni izliyordu. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Tam yardım istemek için bağıracağım sırada cebindeki silahı gösterdi ve eliyle susmamı işaret etti. Telaşlandım ve yavaş adımlarla kasanın oraya gittim. Beni takip etmediğinden emin olduğum an koşmaya başladım eve doğru. Tam bizim oradaki sokağa girecekken ara sokaktan bir araba direksiyonu önüme kırdı. İçinden bir kaç adam indi ve zorla arabaya bindirmeye çalıştılar. Birini bayılttım ama diğer ikisi arkadan gelince yakalandım. Koklattıkarı şey yüzünden orada bayılmıştım. Gözümü açtığımda boş, karanlık ve eski bir depoda uyandım. Ellerim ve ayaklarım oturtulduğum sandalyeye bağlıydı. Hayatımda ilk kez kendimi o kadar çaresiz hissetmiştim ben. Sonra içeri Brad girdi vee"

Yutkundum.

O an gözümün önüne her geldiğinde kalbım sıkışıyordu. Nefes almakta zorlandığımda sweatimin eteklerini sıktım.

- "Ve ne?"

- "Elinde bir silah ve oturduğum sandalyenin yanında da bazı kesici aletler vardı. Onları o an farkettiğimde gerçekten beni öldüreceğini düşünmüştüm. Brad üzerime doğru yürümeye başladı. Elindeki tabancayı masaya bıraktı ve hemen yanındaki bıçağı eline alıp oynamaya başladı. Birkaç şey geveledi ve iyice bana yaklaşmaya başladığında..."

- "Gwen, düşündüğüm şeyi yapmadı değil mi?"

Gözlerim dolmaya başlamıştı. Görüşüm bulanıklaştığında daha da sıkı sardım ellerimi.

- "Gwen sana diyorum! Brad sana dokunmadı değil mi!?"

Sadece olumsuz anlamda başımı sallamıştım. Hıçkırarak ağlamaya başladım. Gözyaşlarım, yıllardır içimde tuttuğum, ruhumu kirleten bu anıyı temizlemek istercesine süzülüyordu yanaklarımdan.

O gece yaşadıklarım hiç kolay şeyler değildi.

İlk kez bir silah tutmuştum, ilk kez kaçırılmıştım ve ilk kez...

İlk kez o zaman ellerim kana bulanmıştı. 

🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪

Selaam! 

Bölüm nasıldı? Satır arası yorumlarınızı bekliyorum. 

Ahh zavallı Gwen'im yaaa

Sizce Luka'nın olaylara bakışı değişecek mi? 

Gwen ile Luka arasındaki buzlar eriyecek mi? 

Bizim Gwen'in belası ses yine olayları karıştıracak mı? 

Sonraki bölümde görüşmek üzere💗

PSİKOPATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin