Bölüme geçmeden önce şu yıldıza dokunmayı unutmayın. Keyifli okumalar...
🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉
(Multimedya markette dinlediği şarkı)
Eski püskü kapıyı hafifçe iteledim. İçeriye girdim ve kimsenin olmadığından emin olduktan sonra dikkatlice kendime hazırladığım odaya girdim. Hala o gün yaşanan karmaşayla duruyordu. Gözümün önünden o gün geçtiğinde yutkundum.
İyi misin Gwen?
Evet.
Ardından her şeyi kaldırdım. Düzenlenmesi gereken çok şey olduğu kesindi. Önce boş cips ve kola kutularını bir poşete doldurdum. Ardından pislenmiş olan yerleri temizlemek için önceden getirdiğim halıyı ve yastıkları kaldırdım. Leş gibi toz olmuştu her yer. Onları camdan silkeledim ve lazım olur diye getirdiğim bezle tozlu yerleri, camları ve duvarları bir güzel sildim, parlattım. Bayağı yorulmuştum. Daha sonra havalanması için camın önüne attığım halımı yere serdim. Üzerine yastıkları bir yatak yapacak şekilde dizdim. Kolumdaki saate baktığımda 7'ye yaklaştığını fark ettim. Bayağıdır çalışıyordum ve kollarım yorulmuştu. Ama burayı daha yaşanır bir hale getirmek için kendime yemin etmiştim.
Hazırladığım yere uzandım ve telefonu elime aldım. Instagramdan gelen bir bildirim vardı. Kızların gruba attığı mesajlardan önce ona bakmaya karar verdim. Gelen bildirimle şoka girdim. Luka beni takip mi ediyordu?
Yattığım yerden doğrulduğumda şaşırdım. Ama şuan onu düşünecek vaktim olduğu da söylenemezdi. Telefonu cebime attım ve aşağı indim. Marketler kapanmadan yiyecek bir şeyler alsam iyi olacaktı. Kapüşonumu başıma geçirip en yakın markete doğru adımlamaya başladım. Kulaklığımı da takmıştım ve en sevdiğim şarkıyı dinliyordum, bir yandan da sözleri mırıldanıyordum.
Do you remember what I said
The night that I just spilled my soul?
I told you things about myself
Things that no one else should knowMarkete vardım ve bir kaç şişe su, bisküvi, cips vs alıp kasaya gittim.
Kasiyer aldıklarımı okuturken raftaki sakıza uzanmaya çalıştım ama yetişemedim. Arkamdan uzanan uzun eli fark ettiğimde ise şaşırmıştım. Bu bilekliği nerede görsem tanırdım. Arkamı döndüğümde Luka ile burun buruna geldik. Göz altları morarmıştı ve oldukça yorgun görünüyordu. Elindeki sakızı bana uzattığında okutması için kasiyere verdim.
''Sağ ol''
''Rica ederim''
''Borcunuz 40 lira''
''Buyrun''
Parayı ödeyip aldıklarımı poşete doldururken Luka da kendi aldıklarını geçiriyordu. Normalde bu saatte evde annesiyle olurdu. Şaşırmıştım, ayrıca bizim mahallede ne işi vardı?
''Seni bu saatte buraya hangi rüzgar attı?'' dedim marketin kapısını açarken. Parayı ödemekle meşguldü.
''Evden çıkıp kafa dağıtan tek kişi sen değilsin.''
''Eee nereye gidiyorsun peki?''
''Bilmiyorum. Açıkçası yalnız kalmaya ihtiyacım var ve bu gece eve de gitmeyi planlamıyorum.''
''Neden? Yani özel değilse?''
''Annemle tartıştık biraz.''
''Anladım.''
''Ya sen?''
''Aynı.''
''Sen nerede kalmayı planlıyorsun peki?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOPAT
Bí ẩn / Giật gânKimseniz yok, anneniz, babanız, arkadaşınız... Hayat çok boş ve acınadı değil mi? Peki bunların üstüne zorbalığa uğrarsanız, aşağılsnırsanız ve dışlanırsanız ne olur? Ben Gwen Rogers. Annem 3 sene önce bir melek oldu. Babam da sanki fırsat kollarmış...