Bölüm 5

776 69 18
                                    

Bölüme geçmeden önce şu küçük yıldıza basmayı unutmayın. Keyifli okumalar... 

🌾🌾🌾🌾🌾🌾🌾🌾🌾🌾🌾🌾🌾🌾🌾🌾

"İnsanın üç yüzü vardır. Birincisi, herkese gösterdiği, ikincisi yakınlarına gösterdiği, üçüncüsü, kimseye göstermediği."

 Gözlerim yavaş yavaş açıldığında yataktan doğrulmaya çalıştım ama kolumda hissettiğim sızıyla o tarafa yöneldim. Kolumdaki serumu farkettiğimde hastanede olduğumun bilincine yeni varıyordum. Tanrım, başım çatlayacak gibi ağrıyordu. Yorgunluk ve acı birleşimi bir hisle yataktan doğruldum. Vicky ve Zoe koltukta birbirlerine yaslanarak uyumuşlardı. Amy ise odada yoktu. 

Bir süre öylece oturduktan sonra açılan kapıyla o tarafa yöneldim. Amy uyandığımı gördüğünde elindeki yemek tabağını masaya bıraktı ve koşarak bana sarıldı. Kolumu aniden kıpırdattığı için kelebek yerinden oynamıştı. Anlık acıyla ağzımdan bir sızlanma çıkmıştı. Amy hızla geri çekilip herhangi bir yerimde bir yara olup olmadığını kontrol ediyordu. 

-"İyiyim Amy"

-"Sen bayılınca ne kadar korktuk haberin var mı senin!?" Mahçup bir şekilde başımı eğdiğimde boynuma dolanan kollarla rahatlamıştım. Vicky'nin uyandığını farkettiğimde endişeyle bana bakıyordu. 

-"Gwen, nasılsın?"

-"Biraz daha iyiyim sanırım" Vicky ayağa kalkıp yatağımın köşesine oturdu ve ellerimi tuttu. 

-"Eğer kafanın içinde saçma sapan bir şeyler duyarsan hemen bize söylüyorsun. Anlaştık mı?" Başımla onayladığımda içeri gelen hemşireyle oraya yöneldik. 

-"Babanız Peter Rogers sizinle görüşmek istiyor, yanlız" İstemesem de kızlar odadan çıkmıştı. Başımı boş duvara yönelttiğimde kapanan kapıyla babamın geldiğini anlamıştım. Yavaşça yatağımın baş ucuna oturduğunda hala ona bakmıyordum. Elimde hissettiğim parmaklarla en sonunda ona çevirmiştim başımı. 

-"Gwen, iyi misin prensesim?"

-"Ne o Scarlett seni kovdu mu, baba?" Sonunu özellikle bastırdığımda babamın yüzünde buruk bir tebessüm oluşmuştu.-Sanki bende bunu yedim(!)- 

-"Hadi ama tatlım, Scarlett o kadar kötü biri değil, seni kendi kızı gibi görüyor"

-"Görmesin tamam mı! Annemden başkası beni kızı olarak görmesin!" Babam yine suratında o ciddi tavrı takınmıştı. 

-"Okuldan kaçtığın gece biri ölmüş Gwen, hemde senin takıldığın yerde. Ne büyük tesadüf değil mi?" Ayağa kalkıp odada volta atmaya başlamıştı. 

-"Yarın okula gidiyordun. Bayan Burns ile konuştum. O gün yaptığın saygısızlığı unutacağjna dair söz verdi"

-"Ama baba, oraya gidemem"

-"Polisi mi aramamı istersin, güzel kızım. Adamın ailesi olmadığına dua et, yoksa zorlayacaktı bu iş bizi. Şimdi okula gidiyor musun, gitmiyor musun?" Telefonu eline almış cevabımı bekliyordu. Memnuniyetsiz bir iç çektim. 

-"Gideceğim" Sinirden sıktığım yumruğum morarmaya başlamıştı. Babam yine yüzünde yalancı bir gülücük yerleştirmişti. Bu herkese gösterdiği yüzüydü. Gelip anlıma bir öpücük kondurduğunda onu yumruklamamak için zor duruyordum. 

-"Aferin benim akıllı kızıma" Odadan çıktığında öfkeyle kolumdaki serumu söktüm ve yataktan doğruldum. Öfkemden neredeyse gözlerimden ateş fışkıracaktı. Kolumdan kanlar akarken içeri giren Zoe'nin çığlığı odayı doldurdu. 

PSİKOPATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin