20

1.3K 118 22
                                    

Hayatta güzel günlerimiz olduğu kadar kötü günlerimiz de vardı, bence insan bunu önceden hissedebilirdi. Sabah uyandığımızda alırdık aslında mesajı, günümüz nasıl geçicekse öyle hissederdik. Tabi bu durum değişebilirdi de, bazen kötü geçen bir gün minicik bir olayla güzelleşebilir aynı şekilde güzel geçen günümüz de kötüleşebilirdi.

Bu sabah gülümseyerek uyanmıştım, çünkü yıllar önce olduğu gibi yine Bora göğsümde uyuyordu ve eli karnımın üzerindeydi, bir elim saçlarında diğer elim de sırtındaydı. Sırt kasları kusursuzdu, güneş doğmuştu çoktan. Çok geç kalmamak için alarm kurmuştum ama alarmdan önce uyanmıştım. Bora uyanmaması için alarmı kapatıp sevdiğim adamın saçlarını okşamaya başladım. Yumuşacıktı hala, biraz fazla zayıflamıştı ama son günlerde toparlanmıştı. Eğer onu uyandırmadan kalkarsam yine kabus görmesinden korkuyordum. Bugün işe gideceklerdi, bu yüzden onun da erken kalkması gerekiyordu.

"Bora" dedim mırıldanarak, uykusu hafifti normalde ama son günlerde fazlasıyla uyuyorduk. Tekrar seslendiğimde bu sefer duymuştu, kafasını hafifçe salladı.

"Hı?" uykulu sesi o kadar güzeldi ki keşke hep bu sesiyle konuşsaydı, saçlarını okşadım yavaşça ve öptüm.

"Kalkmamız gerekiyor, işe gideceksin hem." kafasını göğsümden kaldırıp yastığa koydu ve bu sefer beni çekti üzerine.

"Uyumak istiyorum." eli geceliğimin eteğinden içeriye girmişti, çıplak göğsü buz gibiydi. Gece yine ateşi çıktığı için yorganı atmıştım üzerimizden, ara ara uyanıp kontrol etmiştim ateşini. Üşümemesi için yorganı üzerimize çektim, bütün gece uyuyamayan benken o mışıl mışıl uyumuştu.

"Bütün gece ateşlenip beni uyutmayan sendin Bora, işe gitmen gerek. İşsiz bir kocayı kimse istemez." kaşları hafif çatılırken belimi sıktı hafifçe.

"Beni her türlü istemek zorundasın, bende seni 2 sene beklerken uyuyamamıştım. Onlara say." sesi hem uykulu hem de sinirliydi, sırıtıp yanağını öptüm.

"Sonu kötü bitecek olsa da.. son günüme kadar böyle kalır mısın? Çok özledim seni." uykulu gözlerini daha çok açıp baktı bana, ela gözleri yeşillerimdeydi.

"Bir şey yap Mela.. sana olan öfkemin geçmesi için bir şey söyle bana, gururumun aşkıma yenik düşmesi için bir şey sadece." sanırım gerçekleri öğrenmesi gerekiyordu, öğrendiğinde yıkılacaktı.. bu yüzden daha sakin bir yere gitmeliydik.

"Akşam.. evimizi satmadan önce son kez gidelim mi oraya?" başıyla beni onaylarken gözlerini kıstı, sanki aklına bir şey gelmiş gibiydi.

"Bir şartla.. şu Harry meselesini bilmek istiyorum." gözlerimi belerterek baktım ona, ciddi olamazdı.

"Ne yani.. artık her şeyi bir şey karşılığında mı yapacaksın?" sinsice güldü ve burnumun ucunu öptü.

"Buna beni sen mecbur bıraktın." dudağımı büktüm ve sıkıntılı bir nefes verdim.

"Jack'e kızmak yok ama." kaşları iyice çatılırken yatakta doğruldu ve yüzümü daha net incelemeye başladı.

"Anlat." alt dudağımı dudaklarımın arasına alıp nereden başlamam gerektiğini düşündüm. "En başından başla Mela." dedi sesini sakin tutmaya çalışırken.

"Şey.. Harry.. Amerika'nın en ünlü gece kulübünün sahibi.. Jack oraya girmek için aylarca uğraşmıştı ama oraya sadece vip ve özel misafirleri kabul ediyorlar. Jack oraya girebilmemiz için benim Harry'i ayarlamamı istedi, takıldığı mekanlarda takip ettik onu ve bir şekilde tanıştım onunla. Sonra.. Harry ile arkadaş olmaya çalıştım ama onun amacı farklıydı.. yani beni arkadaş olarak değil de.. anladın işte Bora.. of.. arkadaşlarımla birlikte gece kulübüne davet etti beni, Jack o gece baya eğlenmişti. Tabi Harry de bizimle.. yani benimleydi, gecenin sonunda ona gitmemizi teklif etti ama Jack mekanı polis baskını yaptırıp kurtardı beni oradan." Bora gözlerini kapatıp alt dudağını ısırdı ve sinirle derin bir nefes aldı.

MUCİZE 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin