Pokemon - Will'in Laneti

3. Bölüm

Bolt'un motorundan çıkan kükremeler Ga-los Tünelinin duvarlarını inletip tiz bir uğultuya dönüşüyordu. Kalos değil, Ga-los*. Will içinden "Ga-los" diye söylendi. Bu aptalca isim denizin altından Galar'ı, Kalos'a bağlayan tünel için kullanılıyordu. Mükemmel bir yapı. Mühendisler gerçekten de imkansızı başarmıştı. Politikacılar da öyle. Ortak yapılan tünele nasıl bir isim verileceği uzun süre tartışıldı. Ga-los, Kalos'u andırıyordu. Ka-lar da Galar'ı. Ortaya başka öneriler de sunuldu. Ga-Ka ya da Ka-Ga gibi. İkisi de başka başka çağrışımlar yapıyordu. Sonunda bir çeşit referandum yapılmasına karar verildi ve Ga-los seçildi. Çünkü Kalos'un nüfusu Galar'a göre daha fazladır. Demokrasi çoğunluğun azınlığa tiranlığı değil midir zaten? Neyse Ga-los ile Ka-lar'ın ardından Ka-Ga da hatırı sayılır oy aldı. Ne kadar da ilginç. Yine de demokrasi azınlığın çoğunluğa tiranlığından iyidir. Ga-los, kakadan iyidir. "Ğaaa-los." dedi tekrardan Will.

Will, Benjamin'den ayrıldıktan sonra sadece bir saat kadar oyalanmıştı. Hemen kız kardeşiyle görüşüp tedavisi için Kalos'a gideceğini söylemiş, Pokemonlarını poketoplarına çağırıp odadan ayrılmıştı. Dükkanının kepenklerini indirmesi için komşusu Dan'i araması yeterliydi. Kendi de eve geçip küçük bir sırt çantası hazırlamış, yolda da Bolt'un deposunu doldurmuştu.

Will, tünelin tam ortasına geldiğini gösteren işareti görünce fren pedalına hafifçe basıp Bolt'u yavaşlattı ve sağa yatırdı. Galar'da trafik soldan akar, Kalos'da ise sağdan. Bu yüzden tünelin tam ortasında şerit değiştirmek gerekir. Will, sağ şeride girip Bolt'u düzeltir düzeltmez Kalos'un reklam panolarıyla karşılaştı.

"KALOS'A HOŞGELDİNİZ!"

Bir ekranda beyazlar içinde çekici bir kadın elinde parfüm şişesi tutuyordu. Diantha... Kalos Şampiyonu, aynı zamanda dünyaca ünlü bir aktristi. Başka bir ekranda kırmızı elbiseli sarışın bir kız bir braxienın değneğini tuttu ve koşarak yere alevden bir halka çizdi. Görüntü beyazlaştı ve ekrana "TRIPOKALON'A DAVETLİSİNİZ!" yazısı geldi. "MAKARONU DENEDİNİZ Mİ?", "EN İYİ POKEPUFF TARİFLERİ...", "LUMIOSE KULESININ EŞŞİZ MANZARASI SİZİ BEKLİYOR." Reklam ekranları peş peşe geliyordu. En sonuncusunda ise "KALOS... POKEMONUNUZU BURADA MEGA EVRİMLEŞTİREBİLİRSİNİZ." yazıyordu. Will kaskının vizörüne doğru püfledi.

"Sanki istesem başka yerde mega evrimleştiremem. Tamam, anladık Kaloslular. Kalos'a geldiğim için dünyanın en şanslı adamı benim."

Kaloslular tüneli reklam panolarıyla doldururken Galarlılar da efsanelerle doldurmuşlardı. Hikaye odur ki tüneli yapmaya iki uçtan başlarlar. Galarlı mühendisler kazı için bir steelixi G-Max yaparlar. G-Max Steelix hemen toprağın içine dalar ve tüneli kazmaya başlar. Karşı yakada ise Kaloslular kazı için tam on tane mega steelix kullanmaktadır. İki ekip kim daha önce bitirecek diye rekabete girişir. Galarlıların G-Max'i işi daha hızlı yapar ve tünelin tam ortasına ulaşır. Ama bir adım daha ilerleyemez. Çünkü Galar'ın dışında G-Max etkisini kaybeder ve Steelix eski formuna geri döner. Bunu duyan Kaloslular, Steelix ve eğitmeniyle dalga geçerler. Steelix eğitmeni ile alay edildiği için öyle üzülür öyle üzülür ki tünelin ortasında tekrar G-Max formuna geçer. Bir hışımla tüneli tekrar kazmaya başlar. Sonunda hiç durmadan karşı kıyıya Kalos'a ulaşır ve yüzeye çıkar. Kaloslular bu G-Max Steelix'i gördüklerinde şaşkınlıktan küçük dillerini yutarlar. İşte eğitmenle pokemonu arasındaki bağ bütün engelleri aşmış, Kalos'da dahi G-Max'i mümkün kılmıştır. Will eskiden bu hikayeyi çok severdi. Özellikle gururlu Galarlı eğitmen ve onun pokemonunun Kalosluları ve onların on mega-steelixini nasıl küçük düşürdüğüne bayılırdı. Biraz büyüyünce uydurma olduğunu anladı. Özellikle G-Max Steelix. Öyle bir şey yoktu ki!

Bir süre sonra o da yüzeye çıktı. Gün ışığı gözlerini kamaştırınca kaskının güneşliğini indirdi. Tünelden çıktığı için artık radyo da dinleyebilirdi. Hemen açtı. Radyo sesi kaskının içindeki hoparlörlere verdi. Piers çalıyordu. Ne şans ama! Kalos'a ilk gelişi de değildi. Daha önce 15 günlük bir motosiklet turunda bir kısmını dolaşmıştı. Bu yüzden yolları az-çok biliyordu. Yandaki tabela Anistar'a gitmesi için sağa dönmesi gerektiğini gösteriyordu. Öyle yaptı. Sağa sinyal verip bağlantı yoluna girdi Sonra Bolt'u sağa yatırıp virajı döndü. Ah, bu keskin virajlara bayılıyordu.

*İstesem daha iyi bir ad bulabilirdim tabi ki. Amacım tünelin adı üzerinden goygoy yapmak sadece.

Gerçekten bomboş bir bölüm oldu. Will, motosikletiyle tüneli geçip Kalos'a ulaşmak dışında hiçbir şey yapmıyor bu bölümde. Neyse bir sonraki bölümde uzun uzun Amelie'yi tanıyacağız.