16. Bölüm

47 2 77
                                    


Will iki gününü Amelie ile çölde saklanarak geçirdi. Amelie ile dost olmak için karpuzlarını bile paylaştı. Ama Amelie Almia'dan yeni gelmiş olacak ki bu ikramın önemini kavrayamadı. Her ne olursa olsun karpuz sevilmez mi ya? En azından Amelie'nin pokemonları sevmişti. Dişi bir eeveesi ile espurru vardı. Will bu ikisini Almia'daki tatsızlıktan hatırlıyordu. Bir de kirliası. Bu da yine Almia'daki ralts olmalıydı. Demek evrim geçirmiş.

Bolt'a ilk Will atladı. İki gündür motor sürmüyordu. Will için uzun bir süre. Amelie ise Bolt'a biraz nazlanarak bindi.

"O kadar yolu bununla mı gideceğiz? Başka bir şey yok mu?" dedi oturma pozisyonunu düzeltirken.

Will geri dönmeden "Kendini şanslı hissetmelisin. Normal şartlarda kimseyi Bolt'a bindirmem. Sadece kız kardeşim istisna." diye yanıt verdi.

"Hm... Yine de kendimi pek şanslı hissetmiyorum."

"Sen bir de bana sor."

Uuu... Ateşe ateşle karşılık verilir.

"Peki peki. Düzgün sür ama olur mu?"

Will, omzunun üstünden geri dönüp bir süre sessizce Amelie'yi süzdü. Bana mı diyorsun der gibi. Ardından da belli belirsiz "Hmpf!" deyip gazladı. Ama debriyajı biraz sert mi bırakmıştı ne? Bolt bir metre yürümüştü ki aniden stop edip öne yaylandılar. Ne kadar acemice. Buhranlı bir anında olsa Will için intihar sebebi. Will yine de bozuntuya vermedi. Amelie tam sızlanmaya başlamıştı ki gaza abandı.

"Bu şeyi sürmeyi gerçekten... Hyaaaggghhh!!!"

***

Amelie yarım saat sızlandıktan ve olur olmaz panikledikten sonra yolculuğa alıştı ve kendini manzaraya bıraktı. Sessiz sessiz çölü izlediğinde katlanılabilir bir yol arkadaşıydı. Arada "O ne? Şu ne?" gibi sorular sormayı da ihmal etmedi. Will de "Pokemon. Ot. Kum." gibi açıklayıcı yanıtlar verdi. Aman canım ne bilsin Will, doğma büyüme Sabalı mı?

***

Vardıkları ilk yerleşim yeri ufak tefek bir kasabaydı ama yine de Amelie'yi büyüledi. "Vaaayyy..." diye diye etrafında birkaç kez döndü. İlk kez yurtdışına çıkan turistler gibi.

"Ne kadar egzotik. Sanki masal gibi."

Will ise artık alışmıştı.

"Sorma. Neyse şimdi buradan sana yolculuk için gereken öte beriyi alacağız. Aylar süren uzun bir yolculuk olacak. Paran yoktur..."

"Hayır var."

"Amelie..."

"Var dedim. Avansımı yanımda taşıyorum merak etme. Bana yeter."

"Amelie burada o parayla sakız bile..."

Ama Amelie dinlemedi. Tezgahların arasında kayboldu. Yarım saat sonra da oflaya puflaya geri döndü.

"Almia parası geçmiyormuş. N'apıcam şimdi ben? Beş parasız kaldım."

Will pul torbalarından birini uzattı, bir deste bakır çubuk ile tuz kalıpları da cabası. Amelie şaşırmıştı.

"Bunlar ne şimdi?"

"Para."

"Şaka yapıyorsun."

"Yo ciddiyim. Git de gerekenleri al."

Amelie, Will'in uzattığı nesneleri aldı. Elinde evirip çevirdi. Sonra da dudak büküp tekrar tezgahların arasına daldı. Saatler sonra geri döndü. Elbise ile yiyecek almıştı daha çok. Pokemon maması da vardı. Bir elinde de kocaman bir naylon paket vardı.

Pokemon - Will'in LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin