"Gloria, iyileş."
Amelie'nin komutuyla beraber bilekliği parlayıp bileğinden çıktı. Havada kendi eksenin etrafında dönmeye başladı. Döndükçe daha çok parladı, daha çok parladıkça daha hızlı döndü. Öyle ki altın renkli bir ışık topuna dönüştü. En sonunda bir ışık patlaması oldu. Odadakilerin gözleri kamaşmış, yüzlerini elleriyle korumaya çalışmışlardı. Gözlerini tekrar açtıklarında meraklı bakışlarını Gloria'ya yönelttiler. Gloria'nın gözleri kapalı yatakta uzanıyordu. Sonra ağzından, burnundan, kulaklarından siyah dumanlar gelmeye başladı. Neler oluyordu? Duman odanın tavanında toplanıp küçük bir bulut biçimini aldı. Bulutta bir anlığına iki göz ve bir ağızdan oluşan bir canavar suratı oluştu. Ağız kocaman açıldı. Sonra sanki bir rüzgar esmişçesine bulut dağılıverdi. Duman havada incelenerek pencereden dışarı çıktı ve dağılıp gitti. Anlaşılan lanet Gloria'yı terk etmişti.
Gloria'nın kireç beyazı yanakları kızarmaya başladı. Sonra gözleri kırpıştırarak açıldı. İlk sözü "Karnım aç." oldu. O an herkesin gözünden yaşlar geldi ama yüzleri asık değildi. Mutluluk gözyaşlarıydı bunlar.
Ertesi gün Gloria'yı hastaneye götürdüler. Üzerindeki tuhaf işaretlerden eser kalmamıştı. Doktorlar, Gloria'yı bir diyetisyene yönlendirdi. Özel bir beslenme listesiyle kısa sürede eski kilosuna dönecek, kendini toparlayabilecekti. Belki Saba'da bir deri bir kemik kalan Will ile Amelie'nin de özel bir beslenme listesine ihtiyaçları vardı.
Gloria beklenenden de hızlı toparlandı. Bir hafta sonra Amelie ile dışarı çıkmaya bile başladılar. Kısa sürede bir aile gibi olmuşlardı. Sabah kalkıp kahvaltı ediyorlar, öğlene kadar evde pinekleyip öğleden sonra dışarı çıkıyorlar ancak Gloria çabuk yorulduğundan akşam eve erken dönüp evde zaman geçiriyorlardı. Bu düzen Amelie çantasını toplamaya başlayınca değişecekti.
"Gitmene gerek yok Amelie. Bizimle istediğin kadar kalabilirsin." dedi Gloria.
"Bunu biliyorum Gloria ama artık gitmek gerekiyor."
Will de Gloria ile aynı duyguları paylaşıyordu ama Amelie'yi anlayabiliyordu. Artık yavaş yavaş Will de eski hayatına dönmek zorundaydı.
"Peki nereye gidiyorsun?" diye sordu.
"Kalos'a dönüyorum. Teyzem için uzun bir özür konuşması hazırladım."
"Tekrar görüşecek miyiz?" diye sordu Gloria çekinerek.
"Evet, elbette. Bundan sonra bir ayağım burada sayılır. Benden öyle kolay kurtulamazsınız. Siz de beni ziyarete gelin. Size Kalos'u gezdiririm."
Beraber tren istasyonuna kadar gittiler. Gloria'nın onları yalnız bıraktığı bir anda Amelie, Will'e sordu.
"Sen ne yapmayı düşünüyorsun Will? Bana artık emekli hayatı yaşamayı düşündüğünü söyleme."
Will güldü.
"Hayır hayır çalışmaya döneceğim. Dükkanımı yeniden açmayı düşünüyorum. Elimde dükkan satın alacak kadar param kalmadı ama iyi bir yerde bir tane kiralayabilirim. Galar, Motorların Fısıldadığı Çocuğu bu kadar çabuk unutmuş olamaz."
"Biliyor musun geçen bir kitapta ilginç bir hikaye okudum."
"Anlat." dedi Will.
"Adamın birisinin bir gemisi varmış. Gemiden bir tahta sökmüş ve yerine yenisini takmış. Sonra bir tahta daha sökmüş ve yerine yenisi takıp önce söktüğü parçayla birleştirmiş. Adam bu şekilde eski parçaları söküp yerine yenilerini takarken, çıkardıklarını da bir kenarda birleştiriyormuş. Sonunda ortaya iki gemi çıkmış. Eski parçaları birleştirerek yaptığı gemi ile eskilerin yerine yenilerini takarak yaptığı gemi. Peki sence hangisi adamın gerçek gemisiymiş?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pokemon - Will'in Laneti
FanfictionWill, Motostoke'da küçük bir motosiklet servisi işeterek geçimini sağlayan bir pokemon eğitmenidir. Sıradan hayatı bir süre önce pokemon yolculuğuna çıkan kız kardeşi Gloria'nın kaza geçirmesi nedeniyle değişir. Çünkü Will, kız kardeşini iyileştireb...