Gaara × F!reader

617 34 9
                                    

Content : Fluff, Romance

Request : Sirdanlitostum

~•~

"Aman Tanrı'm! Kankuro!"

Kankuro'yu kan revan içinde getirdiklerinde gözlerine inanamamıştın. Daha dün gece Suna Köyü'nde yer yerinde oynamıştı, Kazekage olmuş olan Gaara kaçırılmıştı ve şimdi de Kankuro ağır yaralanmıştı.

Kabus bu!

Başına giren ağrılara rağmen elinde ne varsa yardım ettiğin tıbbi shinobi'ler artık dinlenmen gerektiğini söylese de diretiyordun işte. Gaara'yı en son gören kişi şuan için Kankuro'ydu. Onunla mutlaka konuşmalıydın.

"Aslına bakarsan," dedi gözlerinin içine bakarken. Ellerinde topladığı kumdan oluşturduğu küçük bir tomurcuğu saçlarının arasına takmıştı. "Böyle daha güzel oldu."

Gözlerinin önüne gelen saçlarını kualağına hapsederken elindeki alın koruyucuyu sıkıyordun. O gece resmen tüm köyü tek başına korumuştu. "Akatsuki..."

Konaha'ya giden Temari'nin bir an önce gelmesi ve Gaara'nın en azından yerini bir nebze olsa da doldurmasını diliyordun sadece. Her şey daha yeni yeni düzeliyordu, onu kaybetme hissi mideni bulandırıyor ve gözlerini yakıyordu. Apar topar aldığın nefesle Temari'nin içeri girmesiyle kendini bıraktın. İçeri giren Konoha shinobilerine Chiyo no baa-chan'ın saldırması seni korkutmuştu ama olsun.

Kankuro'ya müdahale eden Kunoichi'yi izlerken Temari yanına geldi. "Y/N, sen iyi misin?" diye endişeyle sordu. Elini sıktın. "Ben iyiyim," dedin gülümseyerek. Ardından devam ettin tedirgince, "Gaara iyi değildi, Kankuro'yu zehirleyenin eski kaçak bir kukla ustası olduğunu duydum. En azından konuştukları buydu. Akatsuki'ye katılmış."

Bildiklerini anlatırken sizi dinleyen sarışın sinirlerini bozmuştu. Tüm gece boyunca ayakta kalmıştın ve başın inanılmaz derecede ağrıyordu zaten. Ona döndün.

"Yapma şunu," diye sitem ettin yüzüne. Ondan yaşça daha büyük olan adam boğazını temizlediğinde sarışın unursamadı. "Beni hatırlamadın fakat ben seni unutmadım! Chunnin sınavında senin yüzünden az daha o bitkiye yem oluyordum!"

Aklına gelen kişi ile güldün. "Hokage, senin gibi birini mi verdi bu göreve?" diyerek imayla gülümsedin. "Y/N, yapma -"

"Ne var? Bayağı ödlek kalmış aklımda, yapabileceğim bir şey yok."

Temari derin bir nefes aldığında Naruto sana doğru yürüdü. "Aklında nasıl kaldığımı umursamıyorum ama inan bana Gaara'yı bulacağız -tebayo!"

Kankuro'ya verdikleri panzehirle az da olsa rahatlamış bedenin daha da titremeye başlamıştı. Adının Kakashi olduğunu öğrendiğin shinobi seni yakalamasaydı cidden başını bir yere vurabilirdin. Gözlerinin kaydığını hatırladığın sırada gördüğün yeşil gözlerle müdahale edilen kişi artık sendin.

Gözlerin aralandığında duyduğun bir kaç konuşmaya aldırmadan kolunu rahatsız eden damar yoluna baktın. "Oh, Y/N. Uyanmışsın."

Sağında Kankuro kendine gelmiş bir şekilde sana gülümsüyordu. "İyi misin? Bayılmıştın, Sakura bayağı çakra harcadı senin için. Tanrı aşkına, ne düşünüyordun?" sana azarla karışık gülerken devam etti. "Yaptıklarını duydum, teşekkürler."

Panzehir yapabilmek tüm Suna'yı alt üst etmiştin. Hatta bir kaç shinobi ile kavga etmiştin o gece. Kafan şuan gerçekten yerindeydi ve yaptıklarını hatırladıkça utanıyordun. "Gaara, Gaara nasıl?"

"Ha, o mu? İyi merak etme."

İyiydi.

Gelmişti.

Sinirden gülerken kendini yatağa bıraktın. Yastığın ıslanırken kolundaki damar yoluna bağlı iğne yataktan sarkıyordu. "Y/N! Bu kaçıncı oldu!"

Kolundan akan kana aldırmadan ağlarken Kankuro hızlıca bir hemşire çağırdı. Gelen hemşire hızlıca kolunu sarıp sarmaladı. Seruma gerek kalmadığında direttiğin fikrinle seni taburcu etmişlerdi. Akşam çökerken hızlıca Kazekage'nin ofisine adımlandın. Üstündeki hasta kıyafetleri ile seni gören bir daha bakıyordu fakat umurunda bile değildi. Kapıya ulaştığın gibi çat kapı içeri girdin. İçeride sadece Gaara vardı, masasının başında bir şeyler okuyordu. Tabii sana yükselen gözleri hariç her zaman yapması gerekeni yapıyordu.

Dolan gözlerin umurunda değildi. O şuan iyiydi, gelmişti ve mavi gözleri ile sana bakıyordu.

Masasından kalkarak adını zikrederken titreyen bacakların artık dayanamayıp kendilerini bıraktıklarında yere çöktün. Ağlarken o ise yanına gelmiş sana ne olduğunu soruyordu. "Neden kalktın yatağından?"

Onu dinleyecek durumda değildin bile. Nefesini hissettiğinde seni kolları sardı. Başın göğsüne uzandığında duyduğun kalp atışları ile daha da şiddetlendi gözyaşların, tutamıyordun kendini. O ise ne yapacağını şaşırmış sadece sana sarılıyordu. "Aptal! Aptal! Aptal!"

Yumruğunla vurduğunda tuttuğun kıyafetin yumruğunun altında ezildi, gözyaşların ıslattı. Yerdeki kolun onun boynuna uzanırken burnun onun boynuna denk gelmişti. "Tanrı'ya şükürler olsun..."

Saçlarını bulan dudakları ile az da olsa sakinleşen vücudun kendini bıraktı. Ona sıkı sıkı sarılmak için üstünü bıraktın. Kolları belini buldu, ellerin kızıl saçlarını. Hıçkırıkların sessizleşirken saçını okşayan eli nazik ve sıcacıktı. "Üzgünüm.. "

~•~

Shippudenin başında beni çok korkuttun be çocuk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Shippudenin başında beni çok korkuttun be çocuk

İstekler açık bacılarım :D

İyi okumalar!

Anime Characters ScenariosHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin