Yeagerist'leri atlatıp kaçtığın surların ardında bulduğun at ve eski manevra techizatıyla aldığın haberle Hange'ye ulaşmaya çalışıyordun. Askeri Birliği'ni dağıtmışlardı, sende elinden bir şey gelmeyince Hange'ye ulaşmayı daha mantıklı bulmuştun. Gün batımının eşlik ettiği gök yüzündeki kara bulutlarla Zeke'ya lanet okuyordun.
Levi ile evliliğinizi mahveden bu adam yüzünden Eren'in ortadan kaybolması ve şimdi geri dönmesiyle herşey daha kötüye gidiyordu. Eren'in Son Titan'a ulaşma hedefi, Paradis Adası'nın sonuydu. Üstelik yaralı olman işini de zorlaştırıyordu. Havanın kararmasıyla hiç bir şey göremez olduğun gerçeğini de kimse değiştiremezdi.
Atından inip nehir yakınlarında yürümeye başladığında sürükleme izleri görmüştün. Islak ve tazeydi. İleriden de gelen yanık kokusuyla burada birilerinin olduğunu anlaman uzun sürmedi. Ağaçlık alana ilerledin, atının eğerini sıkı sıkı tutarken kılıçlarını belinden çıkardın. Eski fakat belki de hayatını kurtaracak küçük bir haberleşme yolunu uygulamayı düşündün. Kılıçlarını ritimli ve ardı ardına vurduğunda Hange'nin sesini duydun. "Buradayız!" Yüzündeki gülümsemeyle oraya adımlandığında yanında uzanan bedeni görür görmez tanımıştın fakat Hange'nin yüzü seni görünce düşmüştü. "Y/N... Yaralısın!"
Karnına girmiş olan bir kaç mermi senin için şu ana kadar sıkıntı yaratmamıştı. Fakat bedeninin gevşediği ve karıncalanmasıyla kaybettiğin kanı anlamıştın. Hange, apar topar seni yakaladı. "Ne düşünüyordun?" Seni ağaca yaslarken Levi, göz ucuyla seni süzdü. Tanımıştı. Hange onun yüzünü kendi üniformasıyla kapatmıştı. O da yaralıydı. "Y/N..." Hange derin bir nefesle, "İkiniz de beni delirteceksiniz." Sen acıyla gülerken ağzına dolan kanla Hange sana döndü. "İyi misin?" Ona döndün ve sadistçe sırıttın. "Daha iyi olmamıştım."
Seni soyup yarana dikkatlice baktı. "Mermiler içeride. Kaç tane var6, biliyor musun?" Dokunduğu kısım canını yakınca inledin. "Üç. Ama kafalarındaki o demiri indirmeme değdi. Ana kapıyı açamazlar..." Hange güldü. "Salak seni, mermileri alıp seni uyutmamız lazım. Öleceksin yoksa." Bir yandan da Levi'ın yüzünü temizliyordu. Ellerini sarmıştınız, sağ elinin işaret ve orta parmağı ikinci eklemden tahtalı köye sepetlenmişti. Levi'ya döndün. "O orospu çocukları... Askeriyenin içinden geçtiler!" Levi kapalı gözüyle sana cevap verdi, "Konuşma."
Yaranla tüm gece ilgilenen Hange, sonunda acıyla bin bir dertle çıkarttığı mermileri sakladı ve yarana demirden kılıcı ısıtarak bastı. Acıyla bağırmana engel olamadığında Hange yüzünü ekşitti. Levi'ın yüzünü dikti. Fakat birden zihninizde oluşan kumdan bir yere ışınlandığınızda duyduğunuz sesin Eren'e ait olduğunu anlamanız uzun sürmedi.
"Levi!" Levi doğrulmaya çalıştığında Hange onu geri yatırdı. Düşünceli görünüyordu. Hange'nin dizini tuttun. "Merak etme, hala ölmedik. O aptalın kıçını tekmeleyince kim kimi öldürüyor görür o." Hange sana gülümsediğinde Levi seni gözleriyle onayladı. Hange ayağa kalktı ve gerindi. "Sizi taşımak için yapabilecek bir şey var mı diye bakayım..." Ormanda kaybolurken yanında uzanan Levi'ya döndün. Onun bir kaç yeri yaralı olsa da yüzü tam bir felakete dönmüştü. O da bunun farkındaydı. Kıkırdadın. "Merak etme, hala sana dibim düşüyor."
Sana döndüğünde sende ona döndün. "Fakat senin bana bir daha bana aynı gözle bakıp bakamayacağını bilemiyorum.." Yıldızlara gözünü diktiğinde onun kızdığını hissetmiştin. "Ne saçmalıyorsun sen?" diye azarlarken onu kestin. "Karnımı delen geçen mermiler büyük ihtimalle rahmimi mahvettiler. Karnımı kasamıyorum." Dediğin bir varsayım olsa da sağ tarafın tamamen mahvolmuştu. Dolan gözlerini yumup yaşın yanağından akmasına izin verdin. "Belki kurtarılabilir, ama tahminimce rahim çoktan kan kaybından dolayı beslenemedi. Midem parçalansaydı çoktan boylamıştım öteki tarafı." Ona döndün. "İki çocuklu, çay dükkanı hayalini batırdım. Özür dilerim."
"Tch. Fazla gevezesin." Sana döndü ve dikilmiş gözünğ saran sargının ıslandığını gördün. "Sence şuan bu umrumda mı. İyi ol, yeter." Yutkundun. Kendi durumunu boşverip onun sarılı elini dikkatle tuttun. "Acırsa söyle." Levi'ın sinirden güldüğünü duyduğunda gülümsedin. Hange ise dahiyane bir planla yanınıza geldiğinde ateşi tekrardan canlandırmaya uğraşmaya başlamıştı.
~•~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
