Content : Fluff
~•~
Otobüsten indiğinde maskeni indirdin. Havasızlıktan neredeyse boğulacak gibiydin. Nefes nefese koşturduğun iş yerine yetiştiğinde çantanı hızlıca ofisindeki koltuğuna attın. Boy aynada hızlıca üstünü düzelttin. Siyah gömleğinin yakası hafifçe açıp sütyen askılıklarını gevşettin. Kırmızı dar ve sağ bacağında yırtmaç olan mini eteğini dikkatlice aşağıya çekip arkanı düzelttin. Ensende topladığın saçını düzeltip güzel bir parfüm sıktın. "Vay, L/N, bugün de her zaman ki gibi ateş gibisin!"
En yakın arkadaşın odana girdiğinde gülümsedin. "Bu sıcakta mini etek giymek büyük pişmanlık fakat yapacak bir şey yok, bu ihaleyi almamız önemli!" gerinirken söyledin. Göz kalemini düzelten arkadaşından hızlıca özetleri alıp toplantı salonuna inmek için koridora çıktın. Tüm herkesin sana baktığını hissediyordun. Tüm gözler sanki üzerindeydi ve fısıltılar kulaklarına doluyordu. Asansörü çağırmak için düğmeye bastığında siyah ojelerinin bozulmamış olmasına hala şaşırıyordun. Bu koşuşturmaca arasında kurumuş olması çok şaşırtıydı. Asansör geldiğinde içi boştu. Hızlıca içeri girip alt katı tuşladın. Asansör aşağı inerken aynadan kendini kontrol ettin.
Toplantıya yetiştiğinde hızla elindeki dosyaları masaya koyup elindeki flash belleği bilgisayara bağladın. Projeksiyon çalışmanı beyaz tahtaya yansıttığında derin bir nefes verdin. "Kusuruma bakmayın, trafik çok sıkışıktı."
Reklam ajansı olarak tüm çalışanların fikirlerini elemiştiniz ve şuan şirket sahibi ve ekibine sunumunu yapıyordun. Daha stajyer olsan da bu işi kapmıştın. Koyu mavi saçların seni rahatsız ederken söylendin. "Ve hem izleyiciyi ekranda tutma süresi artmış olur hem de marka gayet talebiniz doğrultusunda tanıtılmış olur."
Elindeki cetveli diğer elinde tuttun. Eğer bu insanlar bu işi severlerse cidden harika bir ikramiye alman olasıydı. Tokyo'da bu şartlar altında yaşamak cidden zordu. "Sunumunuz için teşekkürler Bayan L/N. Bizce de bu fikir en ideali."
İçinde tepen fillere hakim olman gerekiyordu.
Gülümsedin. "Sizinle çalışacağımız için çok sevindim!"
Toplantı salonundan çıkarken yüzündeki bir ton makyajdan bir an önce kurtulmak istiyordun. Ama üstündeki kıyafetleri cidden sevdiğini inkar edemezdin. İddiali ve cidden fiziğine uygundu. Ofisine geçmek için asansörü çağırdın fakat asansörün kapısı açıldığında gözlerine inanamadın. Dört gözlü siyah, balçık yapılı bir yaratık kan revan içinde bir adamı boğazlıyordu.
Kaçmalı mıydın?
O an olduğun yere çakılıp kalmıştın. Adamı bıraktığında yüzü kanla kaplı olan zavallı baygındı. Senin üzerine doğru gelen yaratık gözlerinin içine bakıyor ve göz bebeklerin bu nefret ve aura karşısında resmen eriyordu. Korkudan kitlenmiş kalmıştın, vücudun ölümü kabullenmişti.
Gözlerini yumup nihai sonunu beklerken önünde beliren beyaz saçlı adam yüzünden yere düştün. Daha doğrusu yere çöktün. Bacaklarındaki kan sanki birden çekilmişti. Öylece yerde oturmuş soğuk terler dökerken o yaratığın icabına bakan o adamın kim olduğu umurunda bile değildi.
Yanına gelip eğildiğinde seni hafifçe sarstı. "İyi misin?"
Cevap verecek dermanı kendine bulamazken sadece şuan neden siyah bir kumaş parçası taktığını düşünüyordun. Seni kendine getirmek için sarıldı ve başını okşadı. Bir şeyler söylüyordu fakat anlayamayacak kadar kapanmıştın içine. Hayatının en korkunç beş dakikasını yaşamıştın.
~•~
Valla aşırı kısa ve saçma oldu wkdjwkjdlwks gomen :'D
İstekler açık :'**
Bir sonraki bölümde headcanon yapıcam çünkü neden olmasın?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anime Characters Scenarios
Fanfiction• One-shots, Headcanons etc. • İstekler açıktır <3 Hakim olduğum animeler : • Naruto, Tokyo Revengers, My Hero Academia, Attack On Titan, Haikyuu, Jujutsu Kaisen, Demon Slayer, Banana Fish, Horimiya, Death Note İstekleri bu animelerden alacağım :')