Koşuyordun. Öğrendiğin gerçeklerle koşuyordun. Sadece Sasuke'ye ulaşman ve herşeyi ona anlatman gerekiyordu. Onun acılarının önüne geçmek için yetişmek zorundaydın. Kapanan hava ve esen sert rüzgarlara rağmen, bunca yarana rağmen onun pişman olacağı büyük bir hatanın önüne geçmek için koşuyordun.
Itachi ile yaşanacak son karşılaşmasının öncesinde elde ettiğin bilgi ile tüm bunların Madara'nın oyunu olduğunu öğrenmiştin. Tanrı aşkına, kim böyle bir şeyi düşünebilirdi ki? Sasuke'yi durdurman gerekiyordu, ne olursa olsun. Fakat gördüğün Kirin ile durdun. Herşey için çok geçti artık. O jutsu'yu kim olsa durduramazdı. Eline yüzüne bulaştırmanın verdiği berbat hissiyatı sonuna kadar hissederken ona ulaşmak için bedenin düşünmeden hareket etti.
Dağın etrafını sarmalayan siyah alevleri aşmayı başardığında etraf alev ve atıştırmaya başlamış yağmurla toprak tüm izlerini siliyordu herşeyin. Oradaydı. Ayaktaydı. Fakat Itachi'nin yere düşen bedenini izlerken durdun. Hareket etmeye mecal bulamamıştın. Sasuke orada öylece duruyordu. Sen ise ondan metrelerce uzaktaydın. Yavaş yavaş onun yanına adımlandığında o ise bedenini serbest bıraktı. Onun düşmesini istemeyen vücudun muydu kalbin mi emin değildin ama onu son anda yakaladın. Yüzü kan içindeydi, kendini zorladığını görebiliyordun. Üstelik omzundaki mühür de ortadan kalkmıştı. Itachi'nin bedenine acıyla baktın. Bu adamın cidden bir teşekküre ihtiyacı vardı. Bunun pişmanığıyla gözleri açık fakat konuşacak dermanı olmayan kucağındaki çocuğa döndün. Yüzünü temizledin, yağmur bastırmıştı artık. Islanmıştınız. Konuşacak çok şey vardı, doğru zamanı bu olmasa da Sasuke şuan belirsizlik içerisindeydi.
Madara'nın gelmesiyle gerilmiştin. Senin peşindeydi, planını mahvetmesine izin veremezdi. Sasuke'nin elini sıkarken ona bakışlarını kaldırdın. "İstediğin oldu." Maskesi altından kalın sesiyle herkesi şaşırtmıştı. Cidden böyle bir adam mıydı Madara? Bunu sorgularken altına alındığın genjutsu'ya karşı koymadın bile. Görevinin en büyük parçası olan Sasuke'yi korumada başarısız olmuştun zaten. Daha kötü ne olabilirdi ki?
* * *
Gözlerini araladığında ağzın ve vücudunun uzuvları bağlanmıştı. Sasuke yatakta bağlanmış vaziyetteydi. Gölgenin arasında parlayan sharingan'ın sahibinin kim olduğunu anlamak zor değildi. "Oh, uyandın demek." Ağzın bağlıydı ve çattığın kaşlarınla sadece "Hm," diyebildin öfkeyle. Sasuke'ye baktığındaysa Madara devam etti. "Aslında bu sana anlattıklarımı bu zavallı kız anlatacaktı fakat. Geç kaldı." Yüzüne vuran gerçekle nefes verdin. Sasuke ise inkar etmiyordu. Bağlı olduğunu varsayarsak aralarında biraz atışma geçmiş olabileceğini düşündün. Madara konuşmasına devam ederken gerindin. Uzun sürecekti.
* * *
Sasuke artık Takım Hebi'nin adının Taka olduğunu söylemişti size. Arkasındaydın, kayalıklardan denizi izliyordu. Batan güneşin ışığı yüzüne vurarken tepenizden geçen bir şahinle onun omzunu tuttun. Dikkatlice yanına yaklaştın. Karin'i tutan Suigetsu'ya teşekkür ettin içinden. Sasuke'nin ıslak yanaklarını sildiğinde yumruk olan eline uzandın. Eli yumuşadı, parmaklarını eline geçirdin. Sıkıca tuttun. Siyah gözlerinin ardındaki yası görebiliyordun. "Sasuke, ben.. Üzgünüm."
Elinden ne gelebilirdi ki? Onun yıllardır kanayan yaralarına biri daha eklenmişti, bunu engelleyebilecekken engelleyemeyen sendin. "Eğer... Eğer erken gelebilseydim -" Sana döndüğünde gözlerindeki sharingan şekli değişmişti. İrkildiğini inkar edemezdin. Elini tekrar yanağına götürdün. Avuç içini dolduran sıcaklığı okşarken onun gözleri tekrar sonsuz keder havuzuna dönüştü. Eliyle eline bastırdı. "Konoha'yı yokedeceğiz."
~•~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sasuke >>>>
Hayalet okuyucu olmak günah arkadaşlar. Haberiniz olsun :(
