-13

1.9K 98 28
                                    

"Tanıştırayım Asel, bu Eray . Kendisi benim ikizim olur. Umarım artık benim Eray değil de Burak olduğuma ikna olmuşsundur." Dedi Burak. Eray'ın ikizinin olması ve ikizinin bizim yan komuşumuz olması, yetmiyormuş gibi Eray'ın katil olması , katilin ikizi tarafından kaçırılmış olmam ve ikisinin de şuan karşımda olması dışında pek bir sorun yoktu aslında. 

Eray ve Burak karşımda duruyorlardı ve tıpatıp aynılardı. O kadar Eray'ı araştırmış olmama rağmen nasıl olurda bunu bilmezdim. Birde aptal gibi Burak'a sen Eray'sın deyip durmuştum.

Eray kaşlarını çatarak bana baktı ve beni baştan aşağı süzdükten sonra sinirle yanıma gelirken konuştu. "Ne yapmışsın lan kıza? Şu haline bak!" Dedi sinirle. Çok mu kötü görünüyordum acaba? "Madem kaçırıyorsun , ne diye kangren edercesinde bağlıyorsun?"dediğinde ayağımdaki ipleri çözüyordu.

"Keyfimden mi kaçırdım lan , senin götünü kurtarmak için kaçırdım." Dedi Burak.

"Benim arkamı toplamak sana mı kaldı lan? Bu şekilde koruyacaksan koruma Burak!" Dediğinde ayağımdaki ipi çözmüş ve ipin bileğimde bıraktığı izi baş parmağı ile okşamıştı.

"Eray polise gidecekti diyorum, anlatacaktı babasına her şeyi!"  Eray ayağa kalkmış ve yavaş bir hareketle ağzımda yarısı yaladığım için sökülmüş olan bantı çıkardı ve arkama geçti.

"Ona zarar vermen gerekmiyordu Burak ,  ayrıca onu korkutarak her şeyi babasına anlatacak olmasına sen sebep oldun, birde karşıma geçip Asel'i suçlama!"dedi Eray sinirle. Ben ağzımı dahi açamıyordum, hâlâ olayın şokundaydım . Eray ellerimi çözmeye başladığında Burak'ta sinirlenmiş olacak ki sesini yükseltti.

"Ne halin varsa gör lan, sana iyilik yapanda kabahat zaten." Dedi ve daha sessiz bir tonda "Aptal aşık!" Diyerek kulübeden çıktı. Asla ikisinin de dediklerini idrak edemiyordum.

Eray ellerimi çözdüğünde tekrar önüme geçerek bana elini uzattı kalkmam için. Tutup tutmamak arasında kararsız kalmıştım. Tutmaktan vazgeçerek kendim kalkacaktım ki Eray benden önce davranarak elimi tuttu ve beni kaldırdı.

"İyi misin?" Dediğinde ipten dolayı kızarmış bileklerime bakıyordu. Cevap vermedim, veremedim.

"Benden korkma Asel, sana zarar vermem ve Burak adına gerçekten özür dilerim. Böyle bir şey yaşamanı istemezdim , beni babana söyleyecek olsan dahi." Dediğinde gözlerimi kaçırarark kafamı yere eğmiştim.

"Hadi çıkalım artık." Dedi Eray. Kafamı sallayarak elini bıraktım ve kulübeden çıktım. Kulübenin önünde Burak'ın beni buraya getirdiği siyah araba vardı. Arabaya doğru ilerlediğimde öne binmek istememiştim. Onun yanına oturmaya çekinmiştim belki de...

Arka kapıyı açtığımda Eray "Öne otur , lütfen." Demişti.  Bir açtığım kapıya , birde Eray'a baktım. Ela gözleri beklentiyle bakıyordu. Arka kapıyı kapatıp ön tarafın kapısını açtığımda Eray'da gülümseyerek şoför koltuğuna binmişti.

Biner binmez emniyet kemerimi bağlamıştım. Yola çıktığımızdan beri ne Eray , ne de ben  ağzımızı açmamıştık. Benim konuşmak gibi bir niyetim de yoktu zaten.

Eray sanki aklımı okumuşcasına "Konuşmamaya yemin falan mı ettin?" Dedi gözlerini yoldan ayırmadan.

"Konuşmak istemiyorum."

"Neden? Burak seni rahatsız edicek bir şey mi yaptı?" Dedi kısa süreliğine bana bakıp tekrar yola dönerken.

"Hayır." Dedim. Ne kadar az konuşursam o kadar iyiydi. Neden bilmiyorum ama fazla gerilmiştim ve gerçektende konuşmak istemiyordum ama ona sormak istediğim bir sürü şey vardı. Kafamı ona çevirdim, sorsam beni öldürecek değildi ya. Tam ağzımı açıp sorumu soracakken vazgeçip tekrar önüme döndüm.

Suç Mahalli  | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin