Suç Mahalli | Yarı Texting

-35

"Lan siz Türk değil miydiniz?"diyen Burak'a baktık şaşkınca. Neyden bahsediyordu?

"Türk'üm , doğruyum, çalışkanım. İlke-" diyerek andımızı okumaya başlamıştı esmer çocuk ama yanındaki esmer kız diresğini çocuğun karnına geçirerek bize döndü. Gülümseyerek "Evet Türk'üz, öylesine havalı bi giriş yapayım dedim."dedi neşeli bir tavırla.

"Çok havalıydın Ceys , gözlerimizi alamadık senden."dedi sarışın çocuk.

Esmer olan kız -sanırım adı Ceys- sarışın çocuğa göz devirerek bana döndü. İlk başta gözleri yara bere içinde olan vücudumu inceledi daha sonra elini uzatıp "Merhaba, ben Ceyda arkadaşlarım bana Ceys derler."dediğinde elini sıktım.

Esmer çocuk söze atlayıp "İçeride mi tanışsak acaba yoksa şuraya yığılabilirim her an." Kapının önünden çekilip geçmelerine izin verdik. Eren Burak'a kaş göz yaptı 'bunlar kim' dercesine.

Burak ise bir haltlar karıştırdığını belli eden bir sırıtışla hemen içeri çoktan girmiş olan gençlere döndü ve eliyle oturma odasını işaret etti. "Geçin geçin , ayakta kalmayın." Dedi ve kendisi önde hepimiz onun arkasında odaya girdik. Odanın hali berbattı. Koltuklar açılıp yatak haline gelmiş ve yamuk yumuk duruyor üzerlerinde ise yatak yorgan... Kısacası berbattı işte.

"Biraz dağınık kusura bakmayın artık çünkü bakarsanız da yapabilecek hiçbir şeyim yok. Ne yapayım , o kadar işin gücün arasında birde ev temizliği mi yapsaydım? Hayır yani bu yaştan sonra bunu da mı ben yapacağım? Ben ev hanımı olma yaşımı geçtim zamanında annem az oda toplattırmadı bana o sebeple bu saatten sonra beter olurum ev hanımı olmam-" Burak cümlesini tamamlamadan susup ona boş boş bakan yedi çift gözle karşılaştı ve gülerek "Bence ben susmalıyım."dedi.

Eray söze girip "Bence sen bi mutfağa kadar gelmelisin kardeşim. Mükemmel ev hanımlığını kullanarak misafirlerimize çay demle demi canım kardeşim." Son cümlesini dişlerini sıkarak söylemişti. Gençler boş buldukları yerlere otururlarken biz dördümüz mutfağa geçtik. Hepimiz beklentiyle Burak'a bakıyorduk ama Burak inadına yüzümüze bile bakmayıp çay demelemeye çalışıyordu.

"Açıklama bekliyoruz senden!" Diye çıkıştı Eray.

Burak derin bir nefes alıp bir anda ciddiletşti. "Bakın size her şeyi anlatıcam ama şuan değil tamam mı? Benim birkaç işim var , çıkmam lazım lütfen, gece her şeyi anlatıcam. Siz onlara sanki haberiniz varmış gibi çaktırmadan davranın yabancılık çekmesinler. Tamam mı?"

"Nereye çıkacaksın?"

"Gelince her şeyi anlatıcam şuan sırası değil."

İçeriye geçtiğimizde Burak çoktan çıkmıştı evden. Onlar dördü bir koltuğa sıralanmış bizde üçümüz karşı koltuğa sıralanmıştık.

"Ben Eren bu arada."diye kendini tanıttı. Sonra Eray söze girdi.

"Bende Eray, birde ikizim var Burak, zaten tanıyorsunuzdur onu."dedi.

Ceyda söze atlayıp" Tesadüfe bak , bizde ikiziz!" dedi yanındaki esmer çocuğu işaret ederek.

Esmer çocuk hemen lafa atladı hemen. "Yalan atma Ceys , biz ikiz falan değiliz. Senden bir yaş büyüğüm."dediğinde herkes gülmüştü.

Tanışma faslı devam ederken tüm gözler bana dönünce kendimi tanıtma gereği duymuştum. "Asel." Demiştim sadece.

"Sen iyi misin, ne oldu böyle?" Dedi sarışın çocuk. Kafamı öne eğdim. Cevap vermek istemiyordum. Eray söze atladı "Ufak bi kaza diyelim." Dedi sarışın çocuğa.

"Hımm geçmiş olsun Asel, ben Serkan."dediğinde yalandan gülümseyerek kafa salladığımda Serkan'ın yanında duran kumral kız söze girdi.

"Çisil bende , Serkan'ın sevgilisiyim."dedi.