-19

1.3K 79 2
                                    

"Belki sarılınca geçer."dememin üzerinden geçen dakikalar ardından hâlâ Eray'a sarılıyordum. Elimin acısını unutmuştum. Ama ciğerlerim artık soluduğu bu zehire dayanamıyordu.

Kaç dakika geçmişti üstünden. Kimse mi bizi fark etmedi? Sönmedi mi hâlâ bu lanet yangın? Eray'da bende berbat durumdaydık. Asansörün duvarına dayanan Eray'ın çıplak göğsüne uzanıyordum bende. İkinizde öksürmekten helak olmuştuk.

"Şarkı mı dinlesek ya?"diye sordu Eray zar zor çıkan sesiyle.

"Bu durumda bile şarkı mı dinleyeceksin gerçekten? Aç ordan bi Delilo , halay çekelim kalkıp."dedim gözlerimi devirerek. Eray kahkaha atmaya çalışsada öksürükleri buna engel oluyordu.

"Böyle ölmek çok sıkıcı , azıcık renk katayım dedim birazdan buradan çıkacak olan cesetlerimize."dedi Eray soğukkanlı bir şekilde. Şaşkınca ona bakıyordum. Eray sırıtarak asansörün köşesine dayadığı telefonunu göstererek "Versene , şunu."dedi.

Dediğini yaparak telefona uzandım ve ona uzattım. Telefonu almak yerine "Açsana bir şarkı."dedi.

Dediğini yaparak Eray'ın müzik listesine girdiğimde en üstte duran şarkı istemsizce gülmeme sebep oldu.

Kahraman Deniz - Suç Mahalli

Sabah verdiği ufak konser geldi aklıma ve daha çok gülmek istedim. "Neden bu şarkıyı bu kadar çok seviyorsun? Bir anısı, hikayesi falan var mı?"

"Bu şarkıyı ilk defa nerede dinledim biliyor musun?"dedi ve ardından öksürdü. Bende merakla kafamı kaldırıp ona baktım. Hâlâ çıplak göğsünde uzanıyor olmak garip hissettiriyordu.

"Nerede dinledin?"dedim. Cidden bu kadar çok sevdiği bir şarkıyı ilk dinlediği zamanı merak etmiştim.

"Seni kulübeden, Burak'ın yanından alıp eve götürürken radyoda çalmıştı, hatırlıyor musun?"dediğinde "Evet?"dedim, hatırlıyordum.

"İşte o zaman ilk defa duydum bu şarkıyı." Eray'ın kurduğu cümle beni şoka sokmuştu. Buna bi anlam vermemiştim çünkü. O gün o şarkıyı sanki biliyor gibiydi.

"Yalan atma, şarkı çalar çalmaz sesini açtın."dedim şüpheli bir tavırla.

"Ben radyonun sesini açtım , şarkıyla bir alakası yok."dedi. Tam bir şey söylecekti ki ben öksürmeye başladım. "Galiba gerçekten sonumuz geliyor."dedim kısık bir sesle derin derin nefesler alıp verirken.

"Galiba."dedi ve biraz durduktan sonra ekledi. "Hep ben anlattım, sıra sende artık."dediği sırada elimden telefonunu aldı ve Suç Mahalli şarkısını açarak sesini biraz kıstı. "Bu şarkı bittiğinde bizde kurtulmuş olacağız."dedi çocukça bir teori ile. Benim artık buna inancım yoktu. "Anlat hadi!"dedi ardından.

"Neyi anlatayım?"dedim kaşlarımı kaldırarak. Derin bir nefes aldı, artık konuşmak ikimiz içinde zordu. İçeriyi hepten kaplamıştı gri dumanlar.

"Neden burdasın Asel, neden evinde değilsin?"diye sordu Eray merakla. Dün yaşananlar geldi gözümün önüne ve aktı gitti bir film şeridi gibi. Unutmuştum ben bir anlık olsada, keşke hatırlatmasaydın be Eray. Annem geldi aklıma. Sinirle gülümsedim. Keşke senden nefret etmeseydim anne, keşke...

"Konuştukça nefesimiz kesiliyor, bence burdan kurtulana kadar susmalıyız." Bu dediğim yalan değildi ama bir kaçıştı. Şuan bu durumda oturup Eray'la annemi konuşmak istemiyordum. Eray cevap vermedi belki de veremedi.

Gözlerim kapanıyordu. Bu zehre dayanamıyordum artık.  Bir yandan çalan şarkının sesi diğer yandan da bize daha fazla yaklaştığını hissettiğim alevlerin sesi eşliğinde kapadım gözlerimi. Bilincim hâlâ açıktı ama gözlerim için aynısı söylenemezdi.

Suç Mahalli  | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin