Babam ve Eren çıkış işlemlerini tamamlayıp yanıma gelmişlerdi.
"Çarşamba günü elin için kontrole geleceğiz, haberin olsun."dedi babam arabaya doğru ilerlerken. Cevap verme gereğinde bulunmadım.
Arabaya vardığımızda tam ön kapıyı açacaktım ki Eren benden önce davranıp ön kapıyı açtı. Binmemesi için tişörtünü çekerek öne ben geçtim ama daha oturmadan Eren beni kendine doğru çekti ve öne binmemi engelledi.
"Öne büyükler oturur kızım, çekik şurdan."dedi Eren.
"Salak salak konuşma be, ben geldim ilk geç arkaya."dedim bende sinirli bir tavırla.
"Bak polis amcalar kızar sonra , hadi kuzum arkaya geç."alaylı sesi beni daha fazla sinir ederken sinsice gülümsedim.
"O zaman taş , kağıt, makas oyanayacağız. "dediğimde Eren direkt oyun pozisyonunu alarak sol elinin üzerinde, yumruk şeklindeki sağ elini öne doğtu uzattı.
"İyi olan kazansın." Aynı hareketi bende yaptım. Ne zaman Eren ile anlaşamasak bunu yapar ve sorunu çözerdik.
"Taş, kağıt, makas!"aynı anda söylediğimiz sözcüklerin sonunda Eren elini yumruk , yani taş yapmıştı . Ben ise elimi açarak kağıt yaptığım için kazanmış oldum.
"Kazandım!"sevinç nidalarım duyulurken babamın bıkkın bakışlarla bizi izlediğini fark ettim. Adam alışmıştı artık. Ne yapsın?
"Daha bitmedi , üçte biter. 1-0 gel buraya."göz devirmiştim çünkü her zaman aynısını yapıyordu.
İkinci turda skor 2-0 olmuştu. Eren'i yeniyordum. Ama işler istediğim gibi olmadı ve Eren skoru 2-3 yapmayı başararak öne geçti. Yol boyunca Eren'e sövmüştüm tabi ki.
Yoldayken babamın telefonu çalmıştı ve babamda aramayı hoparlöre alıp konuşmuştu.
"Burak Çetin'in gerçek kimliğine ulaştık."demişti arayan adam.
"Tamam, geliyorum."diyerek yanıtlamıştı babamda. Ardından ilk Eren'i evine bıraktı sonra da bizim evin önünde durarak bana evin anahtarını verdi.
"Annen evde değil, anneannenlerde. Evde kimse yok diye orda kalıyordu, çıktığımızı haber verdim. Geç olduğunu yarın döneceğini söyledi. Sen eve geç benim işlerim var, geç dönerim yat , dinlen."diyerek gitmişti babam.
Sağ elim sargılı olduğundan dolayı az da olsa kapıyı açarken zorlanmıştım. Doktor sürmem için bir krem önermişti , babam iş çıkışı alır diye düşünerek odama girdim.
Yatağın üzerinde duran poşetle kaşlarım çatıldı. Yatağıma oturup poşeti açtığımda bir telefon kutusuyla karşılaşmayı beklemiyordum.
Kutunun üzerinde yeşil bir post-it'in üzerinde;
Güle güle kullan
Güzel kızım...
Baban.Burak beni kaçırdığından beri telefonum yoktu ve ben bile bunun farkına varamazken babam onca olayın arasında bana telefon almıştı. Poşetin içinde hat ve telefon için gereken her şey vardı.
Hızla hattı telefona taktım. Eray'a mesaj atacaktım ama Eray'ın numarasını bilmiyordum ki. Birden aklıma Eray'ın gbt'sinin fotokopisini aldığım aklıma gelince hızla ve heyecanla yataktan fırladım ama ardından aklıma Eray'ın daha sonra numara değiştirdiği geldi .
Eren'e yazsam Eren'de de sadece Burak'ın numarası vardır. Burak'ta nezarethanede. Ne yapacağımı bilemezken ezbere bildiğim numaralarla Eren'i aradım.
"Alo?"dedi Eren kimsin dercesine. Tabi yeni numaram olunca tanıyamadı. İşletsem mi acaba? Neyse şuan daha önemli işlerim var , bununla uğraşamam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suç Mahalli | Yarı Texting
Novela JuvenilSiz: Her şeyi biliyorum!!! 05********: Ne saçmalıyorsun? 05********: Kimsin? Siz: Gördüm diyorum... 05********: Neyi gördün? Siz: Her şeyi:) ✨ DÜZENLİ BÖLÜM YAYIMLANMAKTA✨