Bölüm şarkısı: Jony- Love your voice.____________
| aşk bir tür uyuşturucudur.|
Sessizlik.
Ortamda hakimiyet kuran tek şey sessizlikti.
O mekandan çıktığımız andan itibaren anlaşmışız gibi kimse konuşmuyordu, naz bile karşımdaki koltukta sessizce oturuyordu. Sessizliğimizin sebebi ayrı ayrı daldığımız düşüncelerdi. Ben nasıl kurtulacağımızı düşünüyordum. Bunun tek bir yolu vardı, oda parayı bulmaktı. Para ise bizde pek bulunmayan birşeydi. Gidip o kadından, annemden istemek geçiyordu aklımdan. Kardeşime zarar gelmemesi için o kadının karşısında acizliğimi gösterebilecek miydim? Hiç bilmiyordum. Aklıma başka birşey de gelmiyordu. Çalıştığım cafeye gidip Evren abiden istesem çok fazla birşey veremezdi. Mahalleliden istesem bu mevzu çok büyürdü ve babannemin kulağına giderdi. Mecburen gidecektim o kadının ayağına. Derin bir nefes alıp sessizliği bozarak konuşmaya başladım. "Konuş artık Özgür! Nasıl bulaştın bu adamlara?" Özgür bakışlarını bana çevirdi. Yüz ifadesi çaresizlik barındırıyordu. Dudaklarını araladı. "Bizim çocuklarla oturuyorduk, Furkan geldi elinde bir sürü parayla, nerden bulduğunu sorduk oda anlattı. Aklıma çok yatmıştı iş çünkü anlattığına göre sadece paketi teslim etmemiz çok iyi para kazandırıyordu. Tuna Vakur Karadağ ile tanışmam için mekanına götürdü beni. Herifin adından bile güç ve para akıyor. Bende kandım Esin, sadece bir sefer yapıp bırakacaktım ama para kazanınca ikinci teslimatıda yapmak istedim. İlkinden beş bin lira kazandım ama yemin ederim sadece ikimiz için harcadım Esin. Gittim faturaları ödedim. Bakkaldaki borçlarımızı ödedim. Ev için alışveriş yaptım. Sürekli senin koşuşturmana tahammül edemiyordum biraz işe yaramak istedim abla." Özgürün o kahverengi gözlerinden yaşlar düşmeye başladığından yanına gidip kafasını omzuma yatırdım. "Ağlama." Diye fısıldarken benimde gözlerimden yaşlar düşmeye başlamıştı. Naz oturduğu yerden kalkıp oda yanımıza geldi elini Özgürün omzuna koyup sıvazladı.
Ben "Devam et anlatmaya." Dedim.
Özgür "İkinci teslimat daha büyüktü. On bin kazanacaktım. Teslimatı yapmaya gidiyordum, silahlı iki adam karşıma çıktı. Zorla aldılar malı elimden. Vakur bunu öğrenince zararı ödemem gerektiğini söyledi ve bana süre verdi. Parayı bulamadım, o kadından gidip isteyecektim ama beni bugün yanına çağırınca gidemedim sonrası bildiğiniz gibi." Anlatması bittiğinde ben ellerimi saçları arasında gezdiriyordum. Bu Tuna denen adamın ikimizin hayatına da berbat şekilde dahil olması ilginç bir tesadüftü. Özgüre daha önceden o adamı tanıdığımı söylemeyecektim çünkü bu birşeyi değiştirmeyecekti."Şuan yapabileceğimiz tek şey var Özgür ama söylemeye dilim varmıyor." Dediğimde Özgür anlamışcasına kafasını salladı.
"Hale teyzeden mi isteyeceğiz?" Dedi Naz kendinide olaya dahil ederek.
"Ben isterim Esin, seni daha fazla zor durumda bırakmak istemiyorum." Dediğinde omuz silktim. "Ben hallederim." Özgür itiraz etmek için ağzını araladığı sırada Naz araya girdi merakla "Ya vermezse?" Diye sordu. Ben"O zaman banka soyarız." Dedim gülerek. Naz "Ne bankası darphane soyalım. Benim takma adım Karabük olsun, seninki Mardin ve seninki de Çaykara." Dediğinde kıkırdadım izlediği diziye gönderme yapıyordu kendince. Özgür itiraz etti. "Ben niye ilçe oluyorum ya."
"Niye mis gibi yer işte olsan ne olacak?"
"Ben kötü mü dedim? Siz ilsiniz ben niye ilçeyim diyorum. Sizde ilçe olun o zaman."
"Sen daha gelişmemişsin de ondan."
"Hah! Sen çok gelişmişsin paşam."
Onlar bir süre daha il-ilçe meselesini tartışırlarken ben o kadınla yapacağım konuşmayı düşünüyordum. Bana oradan bir kilo sabır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülüşlerinde Saklı Bir Peri (+18)
General FictionHayatınız klişelerle değişir sıradaşılılıklarla pekişir.. Barda içkisine ilaç atılan Esin kendini, daha önce hiç görmediğini düşündüğü adamın kollarında bulur. Sabahında o odadan kaçarcasına çıkarken 'yabancı' adamı bir daha asla görmeyeceğini düşün...