Gülüşlerinde Saklı Bir Peri (+18)

KOŞULSUZ TESLİMİYET(+18)

Merhabalar askosklar

Bu bölümü yetobuhayat ve iremhiii17 ye ithaf ediyorum

Geciktiğim için üzgünüm ama derslerim çok yoğun eminim sizinkilerde öyledir bu yüzden atmsdım ki dikkatiniz dağılmasın(benim toparlama çabası)

Bölüm biraz kısa başka bir bölüm daha atmak istiyorum ama bakalım hoj yorumlar görürsem yazasım gelir ehe

Bu uzun sürede okuyucumuz baya artmış bunun çokça sevgi yolluyorum♥️

Sınır: 50 oy
__________________________________________

|aşk bir tür uyuşturucudur.|

Sabaha kadar Tuna'nın ateşini sürekli kontrol etmek zorunda olduğumu hissetmemden dolayı kesik kesik uyuyabilmiştim. Baş ucuna, yere kuş gibi çömmüştüm. Arada yanına kafamı koyup uyukluyordum. Neyse ki matematik dersinden bu pozisyonda uyumaya alışkındım ki çok zorlanmadım. Ona verdiğim ilaç ve mükemmel(!) Çorbam sayesinde iyileştiğini düşünüyordum. Çünkü her kontrol edişimde ateşinin stabil olduğunu fark etmiştim.

Özgür'e Naz'da kaldığıma dair mesaj attıktan sonra eski pozisyonumu alıp biraz onu seyretmeye başladım. Yüz hatları sertti, sakalları yeni çıkmaya başlamıştı. Kumraldı, dolgun denilebilecek bir dudak yapısına sahipti. İnsanın öpesi geliyordu doğrusu. Kalp atışlarımın hızlandığını hissettim. Onu izlemenin bile bende etkisi büyüktü. Çünkü uyurken gözüme oldukça masum görünüyordu. Ona duygusal anlamda bu kadar bağlanmış olmam ilginç görünse de değildi.

Şöyle düşünün; sokakta açlıktan bayılmak üzere olan bir kedi herkes önünden geçip giderken, ona ekmek kırıntısı vermeyi tercih edenin peşinden giderdi.

Bende onun peşinden gitmiştim. Bana hissettirdiği farklı hisleri sevmiştim. Tuna ile artık aramda türünü bilmediğim bir bağ vardı. Uyuduğunu bildiğim halde ona gülümsedim. Yakında kocam olacaktı, bir aile olacaktık. Düşüncesi bile içimi kıpırdatırken eğilip alnına dudaklarımı bastırdım. Ben tam geri çekilirken o gözlerini yavaşça araladı.

"Uyandırdım mı? Kusura bakma."
Derken utançla geri çekildim.

"Neden kusura bakayım küçük? Hayatımın en güzel anlarından biriydi."

"Hayatının en güzel anlarından mı?"
Dedim hayretle, kim uyandırılmaktan hoşlanırdı ki. Şahsen ben, uykum bölününce şiddet eğilimi artan birisiydim.

"Alından öpmenin anlamını biliyor musun?" Gülümseyerek bana sorduğu soruyla kaşlarımı çattım. Açıkçası anlamını bilmiyordum. Hatta anlamının olması bile beni şaşırtmıştı. Öpücüktü işte.

"Hayır, anlamı mı varmış?"

Tuna yavaşça yerinden doğrularak bana yaklaştı.

"Sen bana aitsin."

Gözlerimin içine kurduğu cümleyle boğazım kurudu yutkunamadım.