Multimedya-Yaman ve kapşonlu ceketi :D
Wattpad'den kaynaklı bir sorun yüzünden bölüm ithafı yapamadığım için üzgünüm. Wattpad sürekli sorun veriyor. Hatta bölümde son üç yüz elli kelimelik kısmı iki kez sildiği için bölüm normalden daha geç geldi.
Bir de geriye dönüp bakınca hikayede göze çarpan yazım hataları ve cevap veremediğim yorumlar olmuş. En kısa zamanda baştan bir düzenleme yapmayı düşünüyorum :)
Keyifli okumalar :)
Saçımda hissettiğim dokunuşlarla gülümseyerek gözlerimi açtım.
Karşımda Miray'ı görmeyi beklemiyordum tabi. Gözlerimi ovuşturup doğrulurken gözlerimle odayı taradım. Miray ve benden başka kimsenin olmadığını farkedince omuzlarım düştü. Yani Yaman gitmişti. Ne zaman gitti hiç farkında değildim ama biraz daha hayal kırıklığıyla Miray'a bakarsam şüphelendireceğimi bildiğim için somurtan yüzümü sildim.
Beni endişelendiren şey gece olanların bir rüya olup olmadığıydı. Gerçekten Yaman'ın saçlarıyla oynamış mıydım ya da bana "Sesimi duymak için konuşmaya bak derim." gibisinden can sıkıcı bir şey söylemiş miydi?
Yüzde doksan ihtimal yaşananlar gerçek gibi geliyordu ama ben yüzde onluk kısmına inanmayı istiyordum. Çünkü gerçekten Yaman'ın sesini bir müddet daha duyacamayacağımı bilmek canımı sıkıyordu.
Düşüncelerimden Miray'ın görüş açıma giren eliyle sıyrıldım. Elini bana doğru uzattığında avucundaki cihaza baktım.
Pekala‚ yeniden Miray'ın sesini duymak güzel olacaktı.
Cihazı avucundan alıp sol kulağıma yerleştirdim.
"Ada! Beni duyuyorsun değil mi şimdi?!"
Miray'ın bağırmasına karşı kıkırdayıp başımı sallamıştım.
"Oh be! Sonunda rahatız!" dedi ellerini birbirine vurarak. Dediği şeyle eğlenen halim yerini buruk bir gülümsemeye bıraktı. Rahattık...
Miray suratımdaki ifadeyi görünce avcunun içiyle alnına hafif vurduktan sonra mahçup bir şekilde ellerimi tuttu.
"Ada öyle demek istemedim, özür dilerim, ben gerçekten bir anlık sevinçle-"
Elimle Miray'ı durdurarak kafamı iki yana salladım. "Saçmalama Miray‚ biliyorum önemli değil... Gerçekten."
Gülümsediğimde uzanıp yanağımı öptü, ben de ona aynı şekilde karşılık verirken gülüştük.
Miray'ın gülüşünü duymak gözlerimin dolmasına sebep olmuştu. Kaşlarını çatarak benden ayrıldı.
"Ohoo sen böyle her seferinde ağlayacaksan... Sulu göz mü oldun bakayım sen?"
Tebessüm edip ağlamamak için gözlerimi kırpıştırdım. Kesinlikle hemen alışabileceğim bir durum değildi. Her seferinde çok garip duygularla gözlerim benden izinsiz doluyordu.
Odanın kapısı açıldığında bakışlarım içeriye giren Ayaz'a döndü. Yanımıza geldikten sonra elindeki bisküviyi bana doğru uzatıp sırıttı.
"Adacığım şimdi konuşacağım ve hatta şu an konuşuyorum, bir biskrem versem ağlamaz mısın?"
Gülmeye başladığımda Miray gözlerini devirip Ayaz'ın bileğini itti. "O biskrem bile değil Ayaz, kimi kandırıyorsun?" dediğinde Ayaz kaşlarını kaldırarak elinde tuttuğu bisküviyi havaya kaldırıp ambalajına baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çelişki
Teen FictionArkasından bakakalmıştım. Çok mu garip bir şey sormuştum sanki. Alt tarafı adını öğrenmek istemiştim. Yani şu 'genç dev' gibi lakaplar kullanmak sıkıcı olmaya başlamıştı cidden. Masadaki tahtayı uzanarak elime aldım. Kendime doğru çevirip okumaya ba...