6.Bölüm: SON KEZ

539 62 14
                                    

Multimedyada Miray var. Keyifli okumalar ^-^

Nasıl yani Yaman işaret dili biliyor muydu? Ama ne zaman öğrenmişti ki? Belki de bu bir hafta içinde onu çok az görmemin sebebi buydu. İyi de neden böyle bir şey yapmıştı şimdi?

"Bu arada Ayaz gerçekten esprilerin iğrenç kardeşim."

"Espriyi falan boşver de şimdi sen ne ara öğrendin abicim ya?"

Şu an benim sormak istediğim soruyu sağolsun Ayaz benim yerime sormuştu.

"Ne ara öğrendiysem öğrendim işte."

"Bence boşuna öğrenmişsin yazık."

"O niyeymiş?"

"Ada bugün yarın evine gidecek zaten."

Şu anda ben yokmuşum gibi konuşmaları kendimi odada fazlalık gibi hissetmeme neden olmuştu. Yaman' ın ne cevap vereceğini merak etsem de umrumda değilmiş gibi davranarak boş gözlerle ona bakıyordum.

"O kadar emin olma bence."

"Nasıl o kadar emin olma? İyileşir iyileşmez evime giedeceğim tabiki de!"

Evet göründüğü gibi konuşmanın bu kısmına sinirle ben de dahil olmuştum.

"Bak şu an evine dönmen tehlikeli olabilir."

"Ne?! Sen benimle dalga mı geçiyorsun?! Bir haftadır bileğim yüzünden yeterince oyalandık zaten!"

"Burada kalman şimdilik daha doğru olur!"

Yatakta bulduğum yastıkları Yaman'a fırlatmaya başlamıştım. Lanet olsun! Pislik herif! Beni asla evime götürmeyecekti işte! Atacak yastığım kalmadığında Yaman oturduğu koltuktan kalkarak hızla üzerime yürümeye başlamıştı.

"Rahat dur yoksa-"

Yaman üzerime yürümeye devam ederken Ayaz önüne geçerek onu durdurmuştu. Şu an ona ne söylediğini bilmiyordum. Gözüm dolmaya başlamıştı bile.

Attan düştüğüm gün geldi aklıma. O güne lanet olsun! Eğer o ata hiç binmemiş olsaydım bu olanların hiç biri şimdi başıma gelmemiş olurdu.

"Tamam çekil şuradan.. Sen de çabuk arka bahçeye gel."

Yaman bunları söyledikten sonra hemen yataktan kalktım ve her an gözümden düşmeyi bekleyen damlalarıma aldırış etmeyip Yaman'ın peşinden gitmeye başladım. Aslında emrine uymak gibi bir niyetim yoktu ama şu eve dönme mevzusunu bir an önce açıklığa kavuşturmalıydık.
Artık bileğim iyileşmiş sayılırdı ve gitmemek için bir neden yoktu. Duvarlardan küçük çapta destekler alarak arka bahçeye çıkmıştım. Yaman bahçenin ortasında duran mum şeklindeki pufa oturmuş ve başını gökyüzüne doğru çevirmişti.

Yavaş adımlarla ilerleyip yanına oturdum. Başını bıkkın bir ifadeyle bana doğru çevirdi.

"Tamam yarın gidiyoruz."

"Ne?"

"İstediğin bu değil miydi?"

Neden şimdi birden kararından vazgeçmişti ki? Hala yüzüme cevap istercesine bakıyordu. Kafamı sallamakla yetinmiştim. Birkaç saniye durup gözlerimin içine öylece baktı ve ardından yanımdan kalkıp gitti. Ani ruh değişikliğini neye borçluyduk acaba?.. Her neyse. Sonuçta benim için olumlu bir karar olmuştu.Ben de onun ardından yeniden odaya geri döndüm.

ÇelişkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin