Dün geceye dair olan bütün saniyeler,dakikalar,saatler aklımdan uçuvermişti...
Bunun sebebi büyük ihtimalle Woohyun ile birlikte benim odamda,aynı yatakta uyumuş olmamızdı.
Gözlerimi araladım ve pencereden içeriye süzülen güneş ışıklarını görmeyi hayal ederken,gökgürültülü bir fırtınaya tanık oldum.
Neden bilmiyorum ama fırtınalı,yağmurlu,gökgürültülü havalar benim içimi karaltmak yerine içimi huzurla dolduruyordu,kendimi vampirvari hissediyorum.Eee tabi vampirlerle dolu koca bir okula tıkılırsanız sizde benim gibi kendinizi bir süre vampir gibi hissedebilirsiniz.
Yattığım yerden doğrularak oturdum ve Woohyun'un çoktan gitmiş olduğunu ve bir not bile bırakmamış olduğunu gördüm.Ayrıca üstümü bile örtmemiş köpek.
Üzerime bir kot gömlek,altımada boyfriend pantolonlarımdan birini geçirerek ayağımada beyaz converslerimi giyerek artık başlamak üzere olan dersimin olduğu sınıfımın koridoruna yürüdüm.
Sanırım 1 aydır derslere girmiyordum ve zaten derslere girsem bile ne işlediğimizden bihaberdim.
Sırama oturdum ve arkada duran kırmızı gözlülerin beni izleyip izlemediklerini merak ederek onlara bakmaya başladım ama yemin ederimki o kadar normal görünüyorlardı ki sanki dün gece bize saldıran onlar değildi.Ayrıca gözleride şuan için kırmızı değildi.
''Hey Rain kaç gündür nerelerdesin?''Aman Tanrım!Myungsoo kafayımı yedi yoksa benmi yanılıyordum.Bunu bana dün gece beni ve Woohyun'u öldürmek üzere olan Myungsoo'mu söylüyordu?Ve ne demek kaç gündür nerelerdesin?Daha dün gece beni görmemişmiydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAN ŞEHVETİ
Vampire*Sonsuza kadar yaşayabildiğinde ne için yaşarsın?* *Sonsuzluk şimdi başlıyor.* *Sadece bir vampir sonsuza kadar sevebilir.* *Cennetteydim;cehennemin ortasında bir cennet...*