22.bölüm

287 31 14
                                    

"Merhaba ben Sungyeol,müdürenin oğluyum."1.90 boylarındaki yakışıklı genç bize doğru yürüyerek konuşmuştu...





"Vay canına aynı Infinite grubundaki Sungyeol'a benziyorsun."dedim bir an kendimi tutamayarak.





"O da kim?Herneyse,benim kadar yakışıklı olduğunu sanmıyorum."dedi Sungyeol ve merdivenlere doğru yürüdü.





Woohyun'a baktığımda suratında yine o anlamsız ifadelerden biri vardı.Yani yine nasıl bir duygu içerisinde olduğunu anlamak mümkün değildi.Bir insan sinirlendiğini,mutlu olduğunu,üzüldüğünü,şaşırdığını nasıl bu kadar mükemmel bir şekilde saklayabilir aklım almıyor.





Odama gittiğimde yatağıma uzanarak günün bütün yorgunluğunu ve stresini üzerimden atmaya karar verdim ve lanet olsun ki ben nezaman böyle bir karar alsam herhangi birşey bu kararımın içine ediyor.





Evet kararımın içine eden şey gece yarısı kim olduğunu bilmediğim birinin kapıyı çalmış olmasıydı.





"Rain senin derste olman gerekmiyormu?"Kim Nana günler sonra kapımı çalmış ve benimle konuşmuştu,hayret.





"Gecenin köründe ne dersinden bahsediyorsun?İyimisin sen?"dedim ve kaşlarımı öyle bir çatmışım ki Nana konuşurken sadece kaşlarıma odaklanmıştı.





"Sınıfların olduğu koridorda duvarda asılı olan duyuruyu görmediğini mi söylüyorsun?"Bu kızın herzaman lafı doğrudan değilde dolandırarak anlatması beni deli ediyor.




KAN ŞEHVETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin