12.Bölüm

20 9 2
                                    

Karşımda bana silah doğrultan adama dikkatlice bir baktım ve sonra adama bir kafa attım adam ne olduğunu şaşırmış vaziyette acıyla kıvranırken adamın elinden silahı aldım sonra da adamın kafasına silahı dayayıp"buranın çıkış kapısı neresi?"dedim. Adam çok korkmuşa benziyordu ama buna rağmen "bunu söyleyemem."dedi.
Tehditkar bir sesle "bak genç adam belli gençsin ömrün burada sona ermesin. İster güzel güzel söyle ister ben zorla söyleteyim. Tercih senin."dedim. Güzel bir tehdit savurmuştum. Onu asla öldürmiyecek olsam da onun bunu bilmesinin bir lüzumu yoktu. Adamın yüzünde korku ve endişe vardı. "Sana çıkış kapısını söylersem zaten Rıfat Baba beni öldürür. O yüzden ha önce ha sonra ölmüşüm bir şey farketmez en azından ihanet etmemiş olurum." dedi. Anlaşılan bu adam ne kadar korkak olsa da sadıktı. Bu adamı konuşturmak çok zordu. "Adın ne senin?"diye sordum. Adam "Furkan "dedi. Sonra adamın kafasından silahı indirdim ve "Bak ne güzel ne temiz bir ismin var. Hiç yakışıyor mu bu mafya işleri. Seni şu temiz yüzün hatırına şu güzel ismin hatırına bırakacağım. Eğer olurda bir gün bu işlerden kurtulup hayatına baştan başlamak istersen beni bul. İzmir Emniyet Müdürlüğüne gel Yusuf Hüsrev de beni bulursun. Ben sana yardım edeceğim."dedim. Sonra da adamı bırakıp yoluma devam ettim. Bir iki adım atmıştım ki Furkan arkamdan "Buradan düz git karşına bir kapı çıkacak o kapıya sakın dokunma o bir alarm burayı tanımayanların kanacağı bir tuzak ona dokunmadan sağa dön koridorun sonuna kadar git sonra duvarın üzerinde gözükmeyen bir hoparlör var şifreyi ona söylersen bu koridorun karşısındaki koridorun, sonundaki gizli kapı aralanıyor. Oradan geç kendini depo gibi bir yerde bulacaksın etrafını incele incelerken bir şifre klavyesi göreceksin oraya eğer şifreyi yazarsan deponun kapıları açılıyor ve oradan da bir resepsiyona ulaşıcaksın. Orada bir sekleter var onun seni görmemesi lazım görürse lafa tutar oyalanıp yakalanmak istemiyorsan ona gözükme zaten orada çıkış kapısı var. Oradan rahatlıkla çıkarsın."dedi. Bir yerden çıkmak bu kadar zor olmamalıydı. "Eyvallah"dedim. Sonra da "sen şifreleri biliyor musun?"dedim. Bilmesini ummasam da belki bir umut sormuştum işte "hoparlöre söylemen gereken şifre fikrimin ince gülü bunu şarkı şeklinde söyleyeceksin."böylece birinci kapı açılır. Sonra ikinci olarak klavyeye yazman gereken şifre var oraya da büyük harflerle "AYLİN"yazacaksın. Onu da yazarsan resepsiyona ulaşırsın. "dedi. Furkan bunları nereden biliyordu? Rıfat eğer kimseye söylemediyse o bunu nasıl öğrenmişti? "Eyvallah sağolasın."dedim ve konuyu uzatmadan ilerledim. İlk önce karşıma bahsettiği tuzak kapı çıktı ona hiç dokunmadan yoluma devam ettim. Koridorun sonuna geldiğimde fikrimin ince gülünü mırıldandım ardından arkamı dönüp koşmaya başladım. Karşımda duran duvarın aralanan gizli kapısından içeriye girdim. Depo gibi biryerdeydim. Etrafı incelemeye başladım. Ama herhangi bir klavye bulamadım. Vaktim daralıyordu. Yoksa bu bir tuzak mıydı? Ya Furkan beni tuzağa düşürüp buraya soktuysa. Ben etrafımı daha da dikkatli incelerken en nihayeti bir klavye buldum. Burada bir hayli vakit kaybetmiştim. Hemen klavyeye "AYLİN"yazdım. Kapı açıldı. Kapıdan direk resepsiyona çıktım. Orada duran sekletere görünmemem lazımdı. Ama bu neredeyse imkansız olduğundan sekleter beni görmüş "Beyfendi siz kimsiniz?" dedi. Bir yalan uydururdum ama vakit kaybetmemek için koşar adımlarla binayı terk ettim. Sekleter ardımda kalmış telefonuna sarılmıştı. Büyük ihtimal Rıfat'a haber vereceğinden bir an önce bulunduğum konumu terk etmeliydim. Yolda bir taksi durdurdum. Yanımda hiç para yoktu ama buna mecburdum."İzmir Emniyet Müdürlüğüne lütfen"dedim. Arabaya bindim. Şoförün arabayı çalıştırmasıyla rahat bir nefes almıştım. Yol boyunca hiç konuşmadık. Emniyet'e vardığımızda "bi dakika bekleteceğim" dedim. Adam kafasını salladı. Ben de karakola hızlıca bir giriş yaptım. Başkomiserimi bulup "komiserim"dedim. Hüseyin komiser lafımı kesti "Ooo Yusuf Bey kaç gündür nerelerdesiniz? Kovuldunuz."dedi. Ne kovulmuştum. Bu gerçek olamazdı. Uzun süredir Ortalarda olmamam keyfi gibi gözükse de işin sebebini öğrendiklerinde her şey yoluna girebilirdi. Bu günün en büyük şoku buydu. Kovulmuştum...

Amiyane ZevahirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin