BÖLÜM BEŞ

4.2K 227 97
                                    

Yukardaki şarkıyı açmayı unutmayın okurcanlar:)

^Umarım beğenirsiniz:)

^^O zaman bu hikayede gökyüzü ve doğasını bulup birbirlerini'e umut olanlar için gelsin..."

5.Bölüm

Derin nefes alıp "bunda anlamayacak bir şey yok istersen ben senin yerine sayayım." dedi ve işaret parmağıyla sol baştan teker teker saydı "10, 11" sayarak işaret parmağını bana dogru kaldırınca " ve 12" dedi şok içinde başımı kaldırdım gözlerim kocaman olmuş kanım buz kesmiş gibiydi başımdan aşagı kaynar sullar döküldüğünü hisetim sanki deprem hissiyatı yaratmıştı.

Sonra devam etti "evet yanlış duymadınız bundan sonra bu evin 11 değil 12 hizmetlisi var" dedi. Şok üstüne şok yaşıyordum.

Sonra bana doğru eğilip "umarım gelinliğin fermuarlıdır çünkü onu açmak için yanında ben olmayacağım. Nasıl ki gelinliğini açmak için yanında olmayacaksam bundan sonra da beni yanında bekleme çünkü ne zaman ihtiyacın olsa ben senin yanında olmayacağım." dedi ve devam etti "sadece kağıt üzerinde karımısın asla kadınım olmayacaksın." dedi...

Kendimi tarifsiz bir duygunun içinde boğulmuş gibi hissediyordum. Sanki acının her tonunu görmüş gibi her tonu bir araya gelmişte tek renk olmuştu, canımı yakıyordu yüreğimin damarlarıma kan değil kor popaladığını hissediyordum.Tarifsizdi açıklayamadığım sözcüklere dökemediğim bir hissiyatı benimkisi.

Onur arkasını dönüp hızlı adımlarla arabaya binip aynı hızla konağın avlusunda çıkıp gitmişti her yaptığına karşı esip gürleyen Ahmet ağa bile gıkını çıkarmıyordu nediye bilirdi ki torununun yaptığı hareket karşısında her kesin nutku tutulmuştu buna bende dahildim. Sonra omzumda bir el hisetim kafamı sağ tarafa çevirdiğimde onurun annesini gördüm dolu ve kırmızının istilasına ugrayan yeşil hareleri göz yaşlarını fazla taşıyanamıştı tebessüm ederek.

"Hadi kızım gel yukarı çıkalım." dedi uzun süren bir sesizliğin ardından kafamı kaldırıp etrafıma bakınığımda kimisinin eli ağzında kimisinin önünde hizmetliler dahil bana acınası ve şaşkın gözlerle bakıyordu. Kafamı olumlu anlamda sallayıp taşlı ve kabarık gelinliğimi hafif kaldırdım. onurun annesini takip etim üzerimde yeterince ağırlık vardı zaten.

Merdivenleri çıkıp bir kaç adım attıktan sonra onurun annesi odanın kapısını açıp karanlık olan odanın ışığını yakıp "hadi kızım içeri gel." dedi sıcak ses tonuyla içeri girip kapıyı ardımdan kapattım ve saçımdaki duvağı çıkarıp bir kenara koydum daha sonra tokalarımı ve belimdeki kurdele ve altın kemeri çıkarıp komidinin üstüne koydum.

"Gelinliğini çıkarmana yardım edeyim." dedi onurun annesi başımla onaylayarak arkama geçip düğmleri tek tek açtı bende kolumdaki ve boynundaki altınları çıkarıyordum Daha sonra onurun annesi elimden tutup beni yatağın kenarına oturtup kendiside karşıma oturdu. Derin bir nefes alıp cümlesine başladı.

"Bak kızım sana onuru asla savunmayacağım çünkü farkındayım yaptığı şey akla mantığa sığılır bir şey değil yaptığı şeyin normal olduğunuda savunmuyorum zaten ama şunu söyleyim senin tanıyıp gördüğün onur asıl onur değil sırf canını yakmak için, sırf berdeli kabul ettiğin için seni pişman etmeye çalışıyor zamanla alışacak sende görüceksin böyle biri olmadığını." dedi gözleri dolu dolu tebessüm ettim ve elimi elimin üstüne koydum.

" ben onunla evlenmeye meraklı değildim sadece abimin hayatına karşılık kabul ettim onu hayatımın bir köşesine koymadım kocam olarak kabul etmek zorundayım çünkü hakikat bu bunu ne ben nede onur değiştirebilir o beni kabul etsede etmesede ben onun karısıyım beni alıp zorla hayatında bir köşeye koysun demiyorum ona ama karısı olduğumu aklına yer ederse onun yararına olur aksi taktirde aşağıda beni aşağalamasını ne unuturum nede unuturum." dedim

Berdel-i Yeşil Zümrüt Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin